Avrupalılar yastık altına mı dönüyor?

ABD’den yeni dönen bazı dostlardan duyuyoruz.

Amerikalı tüketicinin gözü finansal krizden öylesine korkmuş ki, alışveriş merkezleri, lokantalar sinek avlıyor.

Tüketime fena halde kaptırmış bir toplum için dünyanın sonu gibi bir şey bu kriz.

Krizin Amerikalı için ne anlama geldiğini bence geçenlerde Roma’daki Dünya Sosyal Zirvesi sırasında yayınlanan, dünyanın en büyük 10 metropolüyle ilgili araştırma pek güzel açıklıyor.

Araştırmada bu şehirlerde oturanların en fazla neden korktukları soruluyor.

Örneğin bir Parisli’yi en fazla korkutan şey sevdiğini kaybetmek.

Londralı da aynı şekilde düşünürken, Romalı kaza ya da hastalık sonrası yatağa mahkum olmaktan korkuyor.

Ya New York’lu?

En korktuğu şey "yaşam standartını" kaybetmek.

Ne yazık ki, korktuğu şey de başına gelmek üzere.

Peki Avrupalı’nın kriz karşısındaki tutumu ne?

Yabancı gazetelere göz atarken Fransız Le Monde Gazetesi’nde bu tutuma azıcık ışık tutan bir yazı gözüme ilişti.

KRİZ NEYE MAL OLACAK?

Fransızlar, Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin "kimse bu krizde bir Euro dahi kaybetmeyecek" açıklamasından asla tatmin olmamış.

"Kriz bana neye mal olacak" kafalardaki temel soru.

Bankalar, Fransızları teskin etmekte Sarkozy’den daha başarılı Le Monde’a bakılırsa.

Son günlerde bankacılarla görüşme talepleri yüzde 30 oranında artmış.

Herkes kaygılarını yatıştırmak için bankalara koşuyor.

Kriz kırsal kesimlerde yaşayanları şehirliye oranla daha çok kaygılandırmış.

Bankacılardan alınan bilgilere göre parasını tümden çeken de var, birkaç banka arasında paylaştıran da.

Kiralık kasa talepleri artmış.

Fransızların paniğe kapılmamaları için büyük çaba gösteren bankacıların korkusu ise mevduatların "yastık altına" kaçması.

Avrupalı da krizlere en etkili çare olarak "yastık altına" başvuruyorsa gerisini siz düşünün.

Kriz Obama’ya mı yarıyor?

WASHINGTON Enstitüsü Türkiye Programı Direktörü Soner Çağaptay’a dün televizyon kanallarından birinde rastladım.

Bahçeşehir Üniversitesi’nde ders vermekte olan Çağaptay’a göre, ABD’yi fena halde hırpalayan ekonomik kriz Demokrat Parti Başkanı adayı Obama’ya yaramış.

Çağaptay, son kamuoyu yoklamalarında Obama’nın McCain’in 6 ila 7 puan önüne geçmiş olmasını şuna bağlıyor:

Cumhuriyetçi Parti’nin ekonomi politikalarını finansal krizin en büyük sorumlusu gören Amerikalı seçmen Obama saflarına kayıyor.

Küresel finansal kriz Amerikan seçimlerinin sonuçlarını etkiler mi?

Mutlaka etkiler.

Hasankeyf kurtuluyor

DÜN Doğa Derneği’nden gelen bir e-posta son derece sevindirici bir gelişmeyi aktarıyor.

Almanya, Avusturya ve İsviçre, Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı’na verdikleri finansal destekten vazgeçmek üzere.

Hasankeyf’i kurtarmak için yıllardan beri mücadele eden Doğa Derneği yetkilileri şu anda Almanya’da.

Yanlarında da bir grup Hasankeyfli var.

12 bin yıllık tarihi olan Hasankeyf’in sular altında kalmaması için kapı kapı dolaşıyorlar.

Daha önce yaptıkları gibi ikna turları atıyorlar.

Arkalarında, Yeşiller Partisi Avrupa Parlamentosu üyesi Cem Özdemir ve Berlin Eyalet Parlamentosu milletvekili Gıyasettin Sayan’ın desteği var.

İkna turlarından biri Almanya Ekonomik İşbirliği ve Gelişim Bakanlığı’na yapılmış.

Bakanlık Ilısu Barajı’na kredinin suya düşmekte olduğunun işaretini vermiş.

Bakanlıktan alınan bilgiye göre, Almanya, Avusturya ve İsviçre Türk Hükümeti’ne son bir uyarı göndermiş.

"Kredi vermek için öne sürdüğümüz koşullar yerine gelmiyor" uyarısı bu.

Bugünlerde, Almanya’nın yolunu tutan Hasankeyf Gönüllüler Derneği Başkanı gazeteci Arif Arslan gelişmelerden memnun.

Hasankeyf ile ilgili bölgeden bir haber veriyor.

Batman Üniversitesi Rektörlüğüne atanmış olan, Hasankeyf Kazı Başkanı Profesör Uluçam, tarihi eserlerin Hasankeyf’ten taşınamayacağına ilişkin bir rapor hazırlamış.

Raporunu önümüzdeki günlerde Başbakan’a gönderecekmiş.
Yazarın Tüm Yazıları