Emirates sipariş ettiği A380 uçaklarının teslimini 6-7 ay geciktireceğini açıklayan Airbus’a dava açmaya hazırlanıyordu.
Airbus sadece Emirates’in değil 15 kadar havayolu şirketinin siparişlerini erteleme eğiliminde.
Siparişleri geciktirme haberlerinden sonra, Airbus’ın bağlı olduğu EADS Grubu hisseleri tepetaklak.
EADS’ın yüzde 15 oranındaki hisselerini elinde bulunduran Fransız Hükümeti panikte.
Airbus nedeniyle Fransız meclisi hararetli tartışmalara sahne.
Herkes birbirini suçluyor.
Peki Airbus cephesinde neler oluyor?
Birkaç yıl zarfında dünya pazarının yüzde 20’sinden yüzde 50’sini eline geçiren Airbus neden zorlanıyor?
Bir kere bağlı olduğu EADS Grubu’nun yapısı hayli karmaşık.
EADS, 2000 yılında Fransız Aerospatiale Matra, Alman Dasa ve İspanyol Casa’nın evlilikleriyle ortaya çıkmış.
DÖRT ÜLKEDE YAPILIYOR
EADS kurulunca Airbus bünyesinde bazı değişikliklere gidilmiş.
Uçak yapımı birkaç ülke arasında pay edilmiş.
Boeing’in 747 modeliyle rekabet etmek için ortaya atılan A380 projesi böyle pay edilen projelerden.
Fransa, Almanya, İspanya, İngiltere uçağın dört ayrı bölümünden sorumlu.
Dört ayrı ülkede inşa edilen bölümler sonra Fransa’nın Toulouse şehrinde biraraya getiriliyor.
Her ülkenin tam vaktinde işini yetiştirmesi gerek.
Tabii evdeki hesap çarşıya uymuyor.
Meselá, Almanya’daki Airbus’un patronu Gerhard Puttfarcken Hamburg’daki uçak fabrikasının gecikmede payı olduğunu itiraf etmiş.
A380 projesi, Fransa’da 22 bin, Almanya’da ise 20 bin 400 kişinin istihdam edildiği bir proje.
Dört ülke arasındaki koordinosyonu sağlamak kolay değil.
Mutlaka zincirin bir halkasında aksama oluyor.
Kaldı ki, Airbus’un yetiştirmek zorunda olduğu başka projeleri de var.
A400M askeri uçağı ya da Boeing 787’e karşı geliştirmekte olduğu A350 gibi.
Okuduklarıma bakılırsa, EADS Grubu’nun üst düzey yöneticileri suçlanıyor.
Neyle?
A380 projesinin ne denli dev bir proje olduğunu kavramamakla.
İşin ciddiyetinin farkına varmamakla.
Sanırım önümüzdeki günlerde Hem EADS Grubunda, hem Airbus’ta üst düzey yöneticiler arasında geniş çaplı bir "temizliğe" tanık olacağız.
İstanbul Ayasofya’sız olur mu?
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi’nin "Masal Masal İstanbul"un tanıtım broşürü ilk elime geçtiğinde fark etmedim.
Sonra kızım dikkatimi çekti.
Çocuklar için İstanbul’un tarihi mekanlarını gösteren haritada Ayasofya yoktu.
Sultanahmet Cami, Yerebatan Sarnıcı’nın olduğu alanda Ayasofya unutulmuş.
Unutulmuş mu?
Yoksa bilerek mi konmamış belli değil.
Belediyeden yapılan açıklamada "Ayasofya ile ilgili efsane yok" denmiş.
Nasıl olmaz?
İlokul öğrencisiyken aklımda kalan efsanelerden biri, sütunlarının birindeki derin oyuğun Fatih Sultan Mehmed’in atının eseri olduğu.
Kimbilir daha kaç efsane vardır.
Efsane bir yana Ayasofya dünyanın 8 harikalarından biri.
Yabancılara "İstanbul deyince aklınıza ne gelir" diye sorduğunuzda hep Ayasofya yanıtını alırsınız.
Dünyada en tanınmış yapıtlar arasında.
2010 yılında İstanbul’un "Kültür Başkenti" olması için gayret gösteren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin böyle bir yapıtı es geçmesi nasıl izah edilir?