1 milyon dolarla altı köyün önünü açtı

GÜL’ün 11. Cumhurbaşkanı seçildiği saatlerde Afyon’dayız,

1 milyon dolarla altı köyün önünü açtı
1 milyon dolarla altı köyün önünü açtı
İş dünyasının duayeni, Borusan Holding’in kurucu başkanı Asım Kocabıyık bizleri doğduğu köy Tazlar’da ağırlıyor.

Yaz aylarında nüfusu 1600’e ulaşan Tazlar bayram yeri gibi.

Köyün meydanına sandalyeler dizilmiş, sofralar kurulmuş.

Aynen Kayserililerin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile övündükleri gibi Tazlar köylüleri Asım Kocabıyık ile övünüyor.

Biri politikacı, diğeri işadamı.

Her ikisi de dünyaya geldikleri şehirden, köyden kopmamış.

Tazlar köyünde aile ağacı 1800’lere dayanan Asım Kocabıyık’ın doğduğu ev yenilenmiş.

Adını taşıyan bir eğitim merkezi var.

Köylüler ona "köyü modern bir köye dönüştürmeyi başarmış biri" gözüyle bakıyor.

Asım Kocabıyık, doğduğu köyde hayatından bazı kesitler anlatırken "Köyün diğer çocukları gibi ben de ayakkabısızdım" diyor.

AYAKKABISIZ ÇOCUĞUN BAŞARISI

İşte bu "ayakkabısız köylü çocuğu" Tazlar’dan altı yaşında ayrılıyor.

Önce Afyon’a, ardından lise ve üniversiteyi okuduğu İstanbul’a göç ediyor.

Hikayesinin gerisini ve Borusan Holding’in başarı öyküsünü hepimiz biliyoruz.

Asım Kocabıyık, Türkiye Aile Planlaması, TEMA’nın kurucuları arasında.

İKSV, Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın mütevelli heyetlerinde.

Afyon Eğitim Vakfı’nın kurucusu.

"Her şeyin başı eğitim" inancıyla, meslek lisesi ve fakülte dahil 15 okul yaptırmış.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde kendi adını taşıyan kütüphaneden tutun, Borusan Filarmoni Orkestrası’na kadar sanat ve kültür hayatımıza katkısı büyük.

Saydığım dernek ve vakıfların her birine de desteği sonsuz. Dolayısıyla TEMA’nın önerdiği, Tazlar köyüyle birlikte beş köyü daha kapsayan "Kırsal Kalkınma Projesi"ni gözü kapalı kabul ediyor.

Nedir bu proje?

Tazlar köyünde, önce köylüleri, ardından TEMA yöneticilerinin projeyle ilgili verdikleri bilgileri dinliyoruz.

Köylülerden biri "30 yıl önce bu köyde kağnı vardı. Şimdi bir şenlik dolayısıyla kağnı aradık bulamadık. Çünkü geliştik, kalkındık" diyor.

TERSİNE GÖÇ BAŞLADI

Konuşmaları dinlerken dikkatimi çekiyor.

Köylülerden biri elinde bir cep telefonuyla dikkatle konuşmaları kaydediyor.

Modernleşme Tazlar’a bir uğramış, pir uğramış. Tazlar köylüleri çoğunlukla Borusan Holding’in sağladığı iş imkanı nedeniyle vaktinde şehre göç etmişler.

1997 yılında başlayan "Kırsal Kalkınma Projesi"nden sonra tersine göç başlamış.

Projeye özetlersek, tüm köylülerin katılımıyla, çiftçi eğitimi, sulama suyu temini, meyvecilik, ağaçlandırma, erozyonu önleme, alt ve üstyapı gibi şeyleri kapsıyor.

2003 yapılan "Sulama Göleti"nde artık sazan balığı çıkıyor. Gölet sayesinde altı köy sulanıyor, dahası evlerde susuzluk çekilmiyor. Meyve bahçelerini gezdik.

Çiftçiler aldıkları eğitimle ürünü dört, beş katına çıkartmayı başarmışlar.

TEMA’nın desteğiyle sulama tekniklerini, ürünleri çeşitlendirmeyi öğrenmişler.

Önümüze sevgiyle tabak, tabak yığdıkları meyveler son derece lezzetliydi.

"Kırsal Kalkınma Projesi"ne Asım Kocabıyık’ın katkısı 1 milyon 238 bin YTL yani yaklaşık bir milyon dolar.

Altı köyün önüne açmaya, köylülerin hayatını değiştirmeye yeterli.

’Sadece kitaplarla aram iyi’ dedi, Kültür Bakanı oldu

YENİ hükümette daha çok kadın bakan bekliyorduk.

Olmadı.

Nimet Çubukçu’nun dışında hiçbir kadın kabineye girmeyi başaramadı.

Oysa dünyadaki trendlere bakın.

Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy örneğin kelimenin tam anlamıyla kadın bakanları tarafından kuşatılmış halde.

Hem de hepsi önemli bakanlıklarda.

Daha fazla kadın bakan bu sefer de olmadı.

Kadınlara verilecek bakanlıklar kadar Kültür ve Turizm Bakanlığı’na da kimin geleceğini merakla bekliyordum.

Koltuğa sol partilerde çeşitli görevlerde bulunmuş Ertuğrul Günay oturdu.

İnternette aranırken Günay ile yıllar önce haftalık bir dergide yapılmış bir söyleşiye rastladım.

Belli ki küskün bir dönemi zira Günay şöyle diyor :

"Galiba dünyada bir tek kitaplarla aram iyi. İhanet etmeyecek bir tek onlar".

Günay
röportaj yaptığı o dönemde Cemil Meriç ile İdris Küçükömer okuyormuş.

Orhan Pamuk’un da kitabını satın almış.

Aydınlarla ilgili söylediği sözler de ilginç.

"Bizim aydınımız biraz Hindistan’daki İngilizlere benziyorlar. Çok iyi yaşıyorlar ama bizden değiller".

Bilmem bu cümle Günay’ın AKP’ye geçişini biraz açıklıyor mu?
Yazarın Tüm Yazıları