Beslenme biliminde, besinlerin sinerjik etkilerinden faydalanmak için araştırmalar devam ediyor. Yapılan çalışmalar yumurta ve avokado birlikteliğinin karın bölgesindeki yağları yakmaya yardımcı olduğunu gösteriyor.
Avokadoları soyduktan sonra kararmamalarını önlemek için limon veya sirke eklenmesi önerilir. Özellikle salata ve sandviçlerde kullanır. Izgara et, tavuk veya ızgara sebzelerin yanında dip sos yapılabilir. 1/4 oranında avokado, 1 tatlı kaşığı yağa eş değerdir ve diyettekilerin bu miktarlara dikkat ederek tüketmesi önemlidir.
Akdeniz kökenli kişniş, aş otu, kuzbere olarak da bilinen, yaprakları maydanozu andıran ve maydanozgiller familyasına ait bir baharat bitkisidir. Kişniş, sağlığa faydalı baharatlar listesinde üst sıralarda yer alır. Aromatizan ve tedavi edici özelliklerinden dolayı başta tıbbi, gıda, ecza, parfümeri ve kozmetik olmak üzere birçok alanda kullanılmaktadır. Kişniş aromasını içerdiği yağlara borçludur. Mutfakta taze, kuru veya baharat olarak kullanılabilir.
Diyet lifi, A vitamini, C vitamini, fosfor, manganez, magnezyum ve elzem yağlar, antioksidanlar, faydalı fitonutrientler içerir.
Dr. Dyt. Gamze Şanlı Ak
[fotogaleri=3222,2844,269]
1 orta boy kivi, 1 porsiyon meyveye eş değerdir. Kivinin 100 gramında ortalama 100-400 mg C vitamini bulunur. Bu meyve C vitaminin yanı sıra E vitamini, bakır, potasyum, fosfor, B2 vitamini ve A vitamini de içerir.
Sakızı, kimi zaman atıştırmalıklardan uzak durmak ve bazen de sinirimizi yatıştırmak için tercih ederiz. Şekersiz sakız çiğnemenin, diş çürüklerini önlediğini ve nefesi ferahlattığını biliyoruz. Yeni yapılan araştırmalar ise sakız çiğnemenin kilo kontrolünde de yardımcı olarak kullanılabileceğini, odaklanmayı, uyanıklığı ve konsantrasyonu artırıp, stresi azalttığını gösteriyor. Bununla birlikte, sık sakız çiğnemenin en büyük dezavantajı, fazla hava yutmaya sebep olduğu için karnı ciddi anlamda şişirmesi oluyor.
Karındaki şişkinliğin en önemli sebebi hava yutmaktır. Yemek yerken veya bir şey içerken az miktarda hava yutmamız normaldir. Ancak hızlı yemek yemek veya içmek, sıklıkla sakız çiğnemek, sigara kullanmak yutulan hava miktarını artırmaktadır.
Sindirim sıkıntıları, kadın-erkek fark etmez her iki cinsiyette de sıklıkla yaşanıyor. “Çok yemek yemememe rağmen sürekli şişiyorum, kendimi patlayacak gibi hissediyorum veya karnım taş gibi diyen birçok kişiyle karşılaşıyorum” diyen Ak, sözlerine şöyle devam etti:
“Karındaki şişkinlik, mide ve bağırsaklarda gaz birikmesi ile ilgili bir durumdur ancak farklı sebepleri de olabilir. Ağır ve çok yağlı besinleri tükettikten sonra mide boşalması gecikir ve hazımsızlığa bağlı olarak gelişen şişkinlik; stres, heyecan, sindirim sistemindeki enfeksiyonlar, Irritabl Bağırsak Sendromu (IBS), Crohn hastalığı, divertikül, çölyak hastalığı veya laktoz intoleransına da bağlı olarak gelişebilir. Bu nedenle eğer sıkıntılarınız uzun süre devam ederse mutlaka bir hekime başvurmanızı öneriyorum.”
• Kuru fasulye, kuru barbunya, kuru börülce, nohut, iç bakla, mercimek gibi kuru baklagiller
• Brokoli, Brüksel lahanası, beyaz ve karalahana, karnabahar gibi Brasika sebzeleri
• Erik, çilek, kayısı, elma, muz, kuru üzüm, şeftali, armut gibi meyveler
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan kişilerin günlük beslenme şekli ve öğün sayısı değişir az ve sık yeme prensibine paralel günlük en az 4-5 öğün tüketilmesi tavsiyesini yerine getirmek mümkün olmaz. Üstelik kırmızı et, ekmek, pilav, makarna, hamur işleri, tatlı, börek tüketimimiz artar. Buna karşılık sebze, meyve ve beyaz et tüketimimiz de azalır. Unutmamak gerekir ki; günlük almamız gereken enerji, protein, vitamin ve mineral oranları hayatın her günü ve her dönemi için geçerlidir. Bu değişiklik birçok sağlık problemini tetikleyebileceği gibi kişilerin ramazan ayı sonunda kilo almalarına da sebep olabilir.
[fotogaleri=3352,2337,1991]
Koku ve tat vermek için özellikle et yemeklerinde kullanımı tercih edilen kimyon; sebzelerde, çorbalarda, pilav ve içeceklerde de kullanılır. Patates, balkabağı, havuç ve brokoliye de çok yakışır.
Orta doğu ülkelerinde; afrodizyak etki yaratmak için kimyon, karabiber ve balın karıştırılıp tüketilmektedir.
Kuru baklagiller ve brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar, lahana gibi sebzeler gaz problemlerine neden olabilmektedir. Özellikle kimyonun baklagil ve sebzelerle birlikte pişirilmesi gaz problemini ortadan kaldıracak ve sindirim sıkıntılarını rahatlatacaktır.
Yağ yakımına destek olduğu kanıtlanmış bir baharat olan kimyonu, yoğurdunuzun içine 1 tatlı kaşığı ekleyebilir ya da kimyon çayını uygulayabilirsiniz; 1 su bardağı içine, 1 tatlı kaşığı tane kimyon ekleyip, kaynatıp, süzüp içine yarım limon suyu sıkıp içebilirsiniz.
[fotogaleri=2159,2135,269]
Koku ve tat vermek için özellikle et yemeklerinde kullanımı tercih edilen kimyon; sebzelerde, çorbalarda, pilav ve içeceklerde de kullanılır. Patates, balkabağı, havuç ve brokoliye de çok yakışır.
Orta doğu ülkelerinde; afrodizyak etki yaratmak için kimyon, karabiber ve balın karıştırılıp tüketilmektedir.
Kuru baklagiller ve brokoli, Brüksel lahanası, karnabahar, lahana gibi sebzeler gaz problemlerine neden olabilmektedir. Özellikle kimyonun baklagil ve sebzelerle birlikte pişirilmesi gaz problemini ortadan kaldıracak ve sindirim sıkıntılarını rahatlatacaktır.
Yağ yakımına destek olduğu kanıtlanmış bir baharat olan kimyonu, yoğurdunuzun içine 1 tatlı kaşığı ekleyebilir ya da kimyon çayını uygulayabilirsiniz; 1 su bardağı içine, 1 tatlı kaşığı tane kimyon ekleyip, kaynatıp, süzüp içine yarım limon suyu sıkıp içebilirsiniz.
[fotogaleri=2159,2135,269]
Ahududu / frambuaz gibi kırmızı meyveler, antioksidan etkinlik gösterir ve vücudumuzu yaşlanma etkilerine karşı korur. A, B2, B3, C, E, folik asit, manganez, magnezyum, potasyum ve bakır için iyi bir kaynaktır. Ahududu / frambuazın 100 gramında 65 kalori bulunur.
[fotogaleri=1313,2066,3369]
Sağlıksız beslenme, stres ve yoğun iş hayatına bağlı hareketsiz yaşam, toksin; yani sağlığa zararlı etkileri olan maddelerin vücutta birikmesine sebep olur. Vücuda gerekli olan enerji üretilirken serbest radikaller denilen ve vücutta istenmeyen maddeler oluşmakla birlikte yemeklerden, havadan ve fiziksel temaslar sonucunda da toksin alınabilir. Bunlar vücuttan uzaklaştırılamazsa; kanser, kalp-damar hastalıkları, erken yaşlanma, diyabet, artrit gibi riskleri artırmaktadır. Bunun yanında baş ağrıları, halsizlik, yorgunluğa da neden olabilmektedir.
Toksinleri vücuttan uzaklaştıran başlıca organımız ‘KARACİĞER’dir. Toksinler dışarıya; böbreklerden idrarla, deriden terle, bağırsaklardan dışkı yoluyla atılmaktadır. Bunun için karaciğerin yanı sıra bağırsak sistemimizin de iyi çalışması çok önemlidir.
Antioksidan vitamin olarak bilinen; A, C ve E vitaminleri yanında, özellikle çinko ve selenyum mineralleri de serbest radikalleri vücuttan uzaklaştırmada görev almaktadır.
ENGİNARda bulunan cidarin adlı madde başta karaciğer, safra kesesi, böbrekler ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eder.
Brüksel lahanası, brokoli, karnabahar ve lahana gibi sulforafan içeren besinler karaciğer sağlığını korumanın yanı sıra anti kansorejen etki göstermektedir. İçeriğindeki lifler sayesinde bağırsak florasını desteklemektedir.
Portakal, limon, greyfurt ve mandalina gibi turunçgiller yüksek oranda C vitamini içeriği ve liminoid içeriği ile bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rol oynarlar.