Bu hafta başında İstanbul’daydım. Perşembe günü yeni şubemiz Ataşehir Bigchefs’in açılış hazırlıklarını tamamladık. Açılışı yaptım ve aldım soluğu Ankara’da! Herkes şaşırdı açıldığımız günün aynı akşamı Ankara’ya dönmeme.
Ama burada çok daha önemli bir görev bekliyordu beni. Çünkü Kanada Büyükelçiliği’nde bir organizasyon vardı. Cuma günü, rezidansın bahçesinde, Sayın Sefire Raja Bailey’in evsahipliğinde “10.000 Genç Meşale Daha Aydınlık Türkiye” projesine destek vermek için toplandık! Ben de bu güzel etkinlikte konuşmacıydım. Bu projenin sahibi Türk Eğitim Derneği,TED. Etkiniliği organize eden ise TED Sosyal İşler Komitesi’ydi.
Tam eğitim bursu
TED, ülkemizin en köklü ve öncü sivil toplum kuruluşu olarak yarattığı projeler ile başka kurumlarla ortaklaşa etkinlikler gerçekleştiriyor, dahil olduğu her faaliyetle Türkiye için bilim ve çağdaşlık adına ciddi adımlar atıyor. Bu proje de onlardan biri. Aslında projenin doğum tarihi 2003. Proje, başarılı olan ancak ekonomik yetersizlikler yaşayan öğrencilerin okutulması fikrinden yola çıkılarak hayat bulmuş, 2009 yılında da “Tam Eğitim Bursu” vermek üzere şekillenen “10.000 Genç Meşale Daha Aydınlık Türkiye” kampanyasına dönüşmüş.
İlk şart başarı
Her şeyden önce, ilk şart burs verilecek öğrencinin başarılı olması. Yazılı ve sözlü sınavlarda belli bir puanın üzerinde başarı kazanan çocuklar, Türk Eğitim Derneği yetkilileri tarafından yapılan ev ziyaretlerinde de uygun bulunmaları halinde bu bursu almaya hak kazanıyorlar. Bu burs, öğrencinin kitap, kırtasiye ve giyim giderleriyle cep harçlığının üniversite eğitiminin sonuna kadar karşılanmasını kapsıyor. Ve, öğrencilerin başarı düzeyleri ile sosyal ve psikolojik gelişmeleri de uzmanlarca takip ediliyor. Müthiş bir proje. Ne kadar çok sayıda gencimize doğru eğitimi verebilirsek ülkemizin daha yaşanılır hale geleceğinden şüphem yok. Ben konuşmamda TED yetkililerine seslenerek bu öğrencilerin seçiminde kız çocuklarına pozitif ayrımcılık yapmalarını istedim. Çünkü kız çocuklarının eğitim oranı Türkiye’de hala çok düşük. Bundan dolayı da kadının ekonomiye katkısı yok denecek kadar az. Yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye kadının ekonomiye katkısına göre yapılan sıralamada 134 ülke arasında 131. Arkamızdan da Yemen, Çad ve Pakistan geliyor. Şimdi size bir soru, kaçımız dünya haritasında Çad’ın yerini gösterebilir? İran, Mısır, Fas, Senegal bile bizden iyi durumda!
Şemsiyelerle defile
İnsanın tüylerini diken diken eden bir diğer araştırmaya göre de ülkemizde kadınların istihdam oranı 1990 yılında yüzde 34 iken, bu rakam 2010 yılında yüzde 27’ye düşmüş. Ne acı. Ekonomimiz büyüyor, çalışan kadın sayısı düşüyor. Böyle olunca da şiddete uğrayan kadın adedi artiyor. Bu tablo karşısında da bizlere çok fazla iş düşüyor. O gün sürpriz gelen yağmura rağmen, Ankara cemiyet hayatından 300 gönüllü, bu güzel projeye destek vermek için toplanmıştı. Herkes çok şık, çok özenli ve eğitime katkıda bulunmuş olmanın keyfiyle güzel bir öğleden sonra yaşadı. Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Genel Sekreteri Kemal Savran ve Genel Müdürü Sevinç Atabay da oradaydı. Benim konuşmamın ardından Designers&me tasarım mağazasının Gamze Saraçoğlu, Özgür Masur, Simay Bülbül gibi tasarımcıların koleksiyonlarıyla düzenlemiş olduğu defile, yağmur altında güzel mankenlerinden ellerinde taşıdıkları şemsiyelerle renklendi. TED sosyal işler komitesinin ve Sefire Raja Bailey’in ellerine sağlık. Siz de, Türk Eğitim Derneği’nin Türkiye çapında eğitim seferberliği başlatan “10.000 Genç Meşale Daha Aydınlık Türkiye” kampanyasına destek verin. Bu hem bizim, hem de yarınlarımızın olmazsa olmazı eğitim için çok önemli bir adım. Yolumuzu aydınlatacak nice meşaleler görmek hangimizi gururlandırmaz ki?