Paylaş
BU ADAMIN YANINDA KİMSE GÜVENDE DEĞİL
Önce gazeteci Latif Şimşek’i aradım. ‘Aranızda bir husumet mi vardı? Ne oldu o gece?’ diye sordum. Diyor ki:
“25 yıldır tanırım Cemal Enginyurt’u. Siyaseten dışlandığında da milletvekili seçilmesinde de gazeteci olarak çok emeğim geçmiştir. Ama stüdyoda yaşananlar onun bu siyasetçi kimliğinden artık çok uzakta olduğu ve mafyatik bir üslup benimsediğinin bir kanıtı. Aramızda husumet olmadığı gibi tahrik gibi bir durum da söz konusu değildi. Devletin hâkim, savcı, polis ve mahkemelerine saygısızlık etti ve ben de aynı tondan cevap verdim. Alışık değil tabii kendisine başkalarına davrandığı gibi davranılmasına. Krize girdi. Kendisi bağıracak, ahkâm kesecek, mafyacılık oynayacak, külhanbeyi hareketler yapacak... Susacağız, öyle mi? Mütekabiliyet çerçevesinde ağzının payını aldı ama karizmasının çizildiğini düşünmüş olacak ki kalktı üzerime yürüdü. Ben de ayağa kalktım. O sırada aniden iki kişi girdi stüdyoya. Güya korumaları. Onlara işaret yapmış olacak ki saldırdılar. Yoksa onların saldırmasını gerektirecek bir durum yoktu ortada. Bence olay çıkarmaya gelmişler. Herkesi uyarayım; bu adamın yanındaki, yakınındaki hiç kimse güvende değil.”
ÖZÜR DİLEYEN YOK
Bu şiddet sonrasında Demokrat Parti’den arayan, soran, özür dileyen oldu mu? ‘Olmadı’ diyor, şöyle devam ediyor: “Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal’ın suskunluğu onun da aynı çizgide olduğunu gösteriyor. Bu artık onun da ayıbı o zaman.
Diğer muhalefet partilerini tenzih ederek, sadece Cemal Enginyurt ve Demokrat Parti özelinde şunu söylemek isterim; bunlar 6 parti ile bu ülkeyi yönetmeye talipler. İktidarı ele geçirdiklerinde neler yapabileceklerini varın siz düşünün.”
MİLLETVEKİLİNE YAKIŞMAYAN BİR HAREKET
O anlara şahit olan bir isim de CHP eski Milletvekili ve gazeteci Barış Yarkadaş idi. Şöyle özetliyor geceyi:
“Bu programa zaman zaman aynı kadro katılıyorduk. O gece de kuliste her şey yolundaydı. Cemal Enginyurt ile Latif Şimşek gayet samimi sohbet ettiler. Ki bildiğim kadarı ile çok uzun zamandır arkadaşlar zaten. Sonra yayına girdik. Adı üzerinde ‘tartışma’ programı. O çerçevede de ilerliyordu program ama anlamadık ne oldu. Enginyurt bir anda kalktı ve Latif’in üzerine yürüdü. Doğrusu aralarında bir yakınlık olduğu için şakalaşma zannettim başta. Ne zaman ki Enginyurt ağza alınmayacak, çok ağır sözler kullanmaya başladı, hemen koluna girdim ve ‘Aman ne yapıyorsun? Sen milletvekilisin. Böyle davranamazsın’ dedim. Gücüm yettiğince uzaklaştırmaya çalıştım ama bir kıvrak hamle ile elimden kaçıp Latif’e doğru koştu. Tüm bunlar olurken iki kişi daldı stüdyoya. Ve bir anda o iki kişiden biri Latif’i yumruklamaya başladı. Teknik ekip ve kanal yönetiminden arkadaşların müdahalesi ile ayırabildik onları. Sonra polisler geldi, Latif’i hastaneye götürdüler.”
ŞİDDETİN BAHANESİ OLMAZ
“Sosyal medyada trollerinin iddia ettiği gibi bir tahrik falan da olmadı, her şey doğal seyrindeydi. Kaldı ki şiddetin hiçbir hafifletici sebebi de olamaz! Cemal Enginyurt bir milletvekiline yakışmayan bir tutum içerisine girmiştir. Meşru gösterilemez. Demokrat partinin acilen özür dilemesi, yaptırım uygulaması gerekmektedir. Şahsen Cemal Enginyurt ile bırakın bir TV stüdyosunda olmayı bir daha o stüdyonun önünden bile geçmem!
SİLAHLARI VARDI ÇOK KORKTUM
TV100’de canlı olarak yayınlanan “Gündeme Dair” programının sunucusu Pınar Işık Ardor aslında bir moderatör olarak tansiyonu yüksek tartışmalara aşina ancak ‘Böylesini görmedim’ diyecek kadar da korkmuş. Devamını kendisi anlatsın:
“Açıkçası bu raddeye geleceğini hiç düşünmedim. Tartışırlar ama sakinleşirler diye düşünmüştüm ama Cemal Enginyurt yayından çıktığımızı anladığı anda... Hayatımda böyle küfür, kıyamet duymadım. Koruma mı yoksa teşkilattan alıp geldiği adamlar mı? Bilemiyorum, onlar da bir anda stüdyoyu bastı. Silahları vardı eminim. O noktadan sonra inan çok korktum. Her şey olabilirdi. Siyasetçilerin bir düzeyi olduğunu düşündüğümüz için kanalda bir korumaya falan ihtiyaç duymamıştık hiç. Tek başımızaydık yani. İnan hâlâ dehşet içindeyim. Kaldı ki yayına girmeden önce hissettim galiba, Cemal Enginyurt’un yanına gittim ve ‘Aman seviyeyi düşürmeyin. Tartışma düzeyinde kalalım sizden rica ediyorum’ dedim. O da yanındakiler de güldüler bana. Varmış demek ki yapacakları... Bu şiddetin cezasız kalmaması gerektiğini düşünüyorum.”
SOMUNCUOĞLU’NA ‘TÖRE’ YUMRUĞU
1980’de lise öğrencisiyken sağ-sol çatışmaları nedeni ile 15’inde hapse giren Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt, 40 yıl-lık MHP geçmişine rağmen ‘Fındık mücadelesi’ nedeniyle partisinden ihraç edildi. Şimdilerin Demokrat Partili Milletvekili Enginyurt şiddete yatkınlığı ile tanınan bir siyasetçi. Öyle ki DSP-MHP koalisyonu 10. cumhurbaşkanlığı seçiminde, Ahmet Necdet Sezer’i ortak aday göstermiş ancak MHP’li Sadi Somuncuoğlu buna rağmen aday olmuştu. Dönemin MHP’li vekili Enginyurt ise ‘Töreye karşı geldi’ diyerek Somuncuoğlu’nu yumruklamış, adaylık dilekçesi vermesini engellemişti. 20 ay hapis cezası alan Enginyurt, geçtiğimiz yıl da gazeteci Sabahattin Önkibar’ın darp edilmesine ilişkin olarak, “Fırsat bulsam ben döverdim” yorumu yaparak tavrını yine şiddetten yana koymuştu.
Paylaş