Paylaş
ORTAK VAAT BAĞIMSIZ YARGI
Son sorudan başlamak isterim. Türkiye’de güvenilir ve bağımsız yargı için umut var mı?
“Türkiye, yargı bağımsızlığı ve yürütme gücü üstünlüğü konusunda maalesef Batı’nın gerisinde. 2012’deki adli açılış yılı töreni için bir sorunlar listesi yapmıştık. Bakıyorum, o zamanki sorunlar bugün hâlâ geçerliliğini korumakta. Daha İyi Yargı Derneği, hukukun işletilmesi konusunda yargının önemini bilerek ve iyileştirmeyi hedefleyerek tam da bu hedefle 9 yıl önce kuruldu. Sorunlara çözüm bulmak ve mutabakat sağlanması adına yola çıktık. Sadece hukukçular değil, işinsanları ve fikir önderlerinden de oluşan bir kuruluşuz. Bugün görüyoruz ki Türkiye’de hukukun üstünlüğünü sağlama konusunda iktidardan muhalefete tüm siyasiler en azından söylem bazında aynı yerde. Hukukun üstünlüğünü sağlama, yargıyı bağımsız hale getirme vaadi var. O nedenle elbette umut var. Siyaseten tarafsız bir kuruluş olarak bu konuda çözüm üretmeye de son derece kararlı, azimli ve istekliyiz.”
‘8 BAŞLIKTA 80 ÖNERİ’
Gelişmiş Ekonomi, Refah Artışı, İleri Hukuk ve İleri Demokrasi için önerilerinizi ilgili bakanlıklara sundunuz. Önerilerin temelinde hangi prensip var?
“Aslında 9 yıldır bilfiil yargının iyiye evrilmesi adına aktif olarak çalışıyoruz. Ancak 2021’in ‘reform yılı’ olacağı gündeme gelince, 9 kişilik bir ekiple 10 ay boyunca geceli gündüzlü çalışarak bu öneri paketini hazırladık. Bugün dikkat ederseniz, sadece Türkiye değil tüm dünyada konuşulan yargı bağımsızlığı meselesi. Bana göre sorun, meseleye sadece siyasi açıdan bakılmasından kaynaklı. Oysa yargının varlık sebebi, hukuki ya da demokratik meşrutiyeti hiç konuşulmuyor.”
Nedir yargının varlık sebebi?
“Topluma kaliteli hizmet vermektir. Bu varlık sebebine uygun olarak yargıyı düzenlemek lazım. Sonra da bunu başaracak bir yapılanma oluşturulması gerekli. Yargı hizmetini kim veriyor? Hâkim, savcı, avukat, haydi noterleri de ekleyelim. İcra edilen hizmetlerin toplumun ihtiyaç duyduğu kalitede
olması şart. Dolayısıyla, bu dört mesleği icra edenleri kendi sorumlulukları ile baş başa bırakıp ama aynı zamanda da sorumluluklarının ne olduğunu tarif etmeliyiz. Hâkimler, savcılar, avukatlar elbette bağımsız olmalı ama günün sonunda hesap da vermeliler.”
Kime ve nasıl hesap verecekler peki?
“Adalet Yüksek Kurumu kurulmasını öneriyoruz. Hukukçular ‘hukukun üstünlüğü’ diyorlar ama konu kendilerine gelince ‘Hukuk işlemesin’ olmaz. Hukukun kendilerinden de üstün olduğunu kabul edecekler. Kurum, toplumun tüm kesimlerini temsil edecek, kuruluşunda da öyle bir düzenleme yapılacak ki kimse tek başına ya da bir koalisyonla nüfus sahibi olamayacak. Kararları gerekçeli olacak. Her karar sıradan bir vatandaş tarafından bile dava edilebilecek. Böylelikle toplumun yargıya olan güveni tazelenecek.”
GÜVEN İYİ HİZMET İLE MÜMKÜN
“Mahkemeler, yargılama süreçleri yargının verimli çalışacağı ve kaliteli yargı hizmeti üreteceği şekilde geliştirilmelidir” diyor ve milli uyuşmazlık veritabanı oluşturulmasını öneriyorsunuz. Nasıl bir veritabanı bu? Yargının zaten hayli yoğun olan iş yükünü hafifletebilir mi?
“Türkiye’de her sene 7.7 milyon dava açılıyor. Bunların 4.5 milyonunu mahkemeler hallediyor. Geri kalan 3.2 milyonu sonraki yıllara kalıyor. Mahkemelerin sayısını 2 katına çıkarmak isteseniz dahi kapasite yetmez. Önerimiz şu: Nasıl ki her banka hesabının bir IBAN numarası var, mahkemeye çıkan uyuşmazlıkların da bir IBAN numarası olsun. Bu yolla oluşturulacak veritabanı yardımıyla uyuşmazlıkların hangi tarih/saatte hangi mahkemenin önüne düşeceği önceden hesaplanır, sistem önceden hazır olur. Ayrıca uzlaşmaya dair kısa filmler, tanıtımlar çekilirse toplumda da bir uzlaşma kültürü oluşur. Çözülemeyen her dava iş yükü ve masrafları arttırmakta, adalete olan inancı kırmakta.”
MAHKEME EN AZ 4.5 YIL SÜRÜYOR
Bugün en basit dava bile nereden baksanız 3-4 yıl sürüyor, öyle değil mi?
“Sorun da bu. Bugün uyuşmazlıkları çözmek için harcanan süre, temyizi saymıyorum, ortalama 4-5 sene. Bunun yaklaşık 2 senesi bilirkişi aramak, rapor almak; rapordaki hataları gidermekle, diğer 2 senesi de davada incelenecek delilleri toplamakla geçiyor. Mahkemeye düşen kısım 2-3 ay. Önerimiz, bilirkişi bulunmasının mahkemelerden çıkarılması. Ben avukat olarak bilirkişiyi 2 saatte bulur, 2 haftada raporu alır, oluşacak hataları da 3. haftada gideririm. 2 sene yerine etti mi 3 hafta? Diğer 2 sene için de avukatlara yetki versinler. ‘Avukat delil toplayabilir, aynı gün dilekçesine cevap verilir ama avukat da bu yetkiyi kötüye kullanamaz. Dosyası hazır değilse davasına bakılmaz, suiistimal ederse ceza yer’ gibi bir düzenleme yapılsın, 4 yılda biten mahkeme
1 ayda biter.”
Kulislerde yargı reformunun şubat başına kadar tamamlanması konuşuluyor. Gerçekçi mi sizce?
“Biz bu süreçte bakanlıklarımıza iletilen tüm önerileri dikkate alıp değerlendirecek, hızlı ve etkin sonuç alabilecek nispeten küçük boyutlu bir ekip kurmanın yararlı olacağını düşünüyoruz. Bu çalışma ekibi her iki bakanlıktan da yetkin kişi ve siyasilere kolayca erişebilmeli. Süreci hızlandırmak için bakanlıklarımızın oluşturacağı ekip veya komisyonlarla birlikte çalışmaktan mutluluk duyarız.”
Paylaş