Tartışma programlarında neler oluyor

Kimi karşısındakini bağırarak susturmaya çalışıyor, kimi ‘aba altından sopa’ gösteriyor. Tartışma programlarının ateşi hiç düşmüyor. Stüdyoyu terk edenler, canlı yayında olduğunu unutup ağza alınmayacak imalar yapanlar! Peki, tartışmanın fitilini kim ateşliyor? Her şey reyting için mi, yoksa amaç gerçekten tartışmak mı? Sosyal medya belirleyici mi? İşte yanıtı!

Haberin Devamı

Tartışma programlarında neler oluyor

PROGRAMI TERK EDEN KONUK

4-6 konuklu tartışma programları... Ortak paydaları tartışmadan besleniyor olmaları. Hangi kanalda olduğunun önemi yok ama o tartışma programlarının ‘daimi’ konukları var. Onlardan biri gazeteci Hadi Özışık. Daha 2 gün önce katıldığı programı ‘hışımla’ terk etti. “Otursaydım daha ağır sözler sarf edecektim” diyen Özışık gerçek tartışmayı unuttuğumuzu söylüyor.

HERKES TRİBÜNE OYNUYOR

Özışık, “Karşı taraf, zayıf düştüğün zaman bağırma refleksi gösteriyor. Sen de altta kalmak istemiyorsun haliyle. Bu durum moderatörün de bir noktada işine geliyor. Çünkü insanlar ekrana kilitleniyorlar. Toplum olarak öylesine bölündük ve kutuplaştık ki herkes kendi tribününe oynuyor.

Sosyal medya benim için önemli değil ama belirleyici. Kendi taraftarını memnun etme kaygısı var. Bazen o noktada kendimi kaybediyorum” diyor.

Haberin Devamı

EKRANLARIN GEDİKLİSİ

Tartışma programlarının vazgeçemediği isimlerden biri de hukuk profesörü Ersan Şen. Tartışma programlarını müsabaka gibi görmediğini söyleyen Şen, “Sadece hukuk anlatmak gibi bir derdim var. Çevrem ‘Artık çıkma, yüzünü eskitme’ diyor. Ama şunu da kabul etmeliyim. Bir noktadan sonra TV’ye çıkmak alışkanlık haline geldi, hayat tarzı oldu” diyor.

Tartışma programlarında neler oluyor

KUTUPLAŞAN ‘SİYASET DİLİ’

CNN Türk Haber Programları Şefi Onur Akhan “Siyasetin kutuplaştığı bir ülkede siyasi tartışma programları bundan bağımsız düşünülemez. Kaygımız ‘Kavga çıksın’ değil, karşıt görüşleri bir araya getirmek” diyor. Onun programında sehpa da bardak da kıran olmuş ama kimse yumruk yumruğa kavga etmemiş: “İş kontrol edilemeyecek durumdaysa, ‘Reklama gidelim’ diyorum.”

KAVGA ‘REYTİNG’ GETİRMİYOR

“Tartışma alevlenince elini ovuşturup ‘harika’ diyor musunuz?” sorusuna cevabı net Akhan’ın: “Hayır, asla! Çünkü rakamlara göre sanıldığı gibi kavga reyting getirmiyor” diyor. İzleyenlerin hareketli, hararetli tartışmaları sevdiğini söyleyen Akhan,“Kavga sadece Twitter’da ‘trend topic’ olur” diyor. Sosyal medyanın konuklar üzerinde büyük baskısı olduğunu söyleyen Akhan, “Neden bu cevabı vermedin diye gaz verenler var. ‘Yenildin’ ya da ‘Yendin’ kaygısı üzerinden eleştirilmek konuğumuzun da dengesini bozuyor.”

Haberin Devamı

SORUNUN KAYNAĞI ‘VEKÂLET YAYINCILIK’

Tartışma programları denilince şüphesiz akla gelen ilk isimlerden Hande Fırat. ‘Gece Görüşü’ programının yapımcısı Fırat, “Eskiden liderler bir masa etrafında buluşurdu. Yani bu işi yapması gerekenler ‘o’ masada olurdu. Ama şimdi ‘sahnede olması gerekenler’ sahneden çekildi, aynı masa etrafında olmak istemiyorlar. Hal böyle olunca X partiye yakın hukukçu,
Y partiye yakın STK temsilcisi, Z partiye yakın gazeteci yayına çıkmaya başladı. Bu da tartışmadan çok ‘kavga’ getirdi” diyor.

Tartışma programlarında neler oluyor

YAYIN BOYUNCA TELEFON KONUKLARIN ELİNDE

“Ağır kutuplaşmanın yaşandığı bir dönemdeyiz” diyen Fırat, sosyal medyanın da kutuplaşmayı körüklediğini düşünenlerden. Fırat, “Konuklar yayın boyunca ellerinde telefon, kendilerine yöneltilen eleştiri ve soruları okuyarak kutuplaşmanın bir parçası oluyorlar” diyor. Siyasileri ise yeniden sahneye çıkmaya davet ediyor.

Haberin Devamı

FARKLI FİKİRLERİ TARTIŞMAK ZOR

Habertürk TV’de ‘Manşet’ programını hazırlayan moderatör Mehmet Akif Ersoy “Kavga edecek konuk derdinde değiliz. Amacımız, farklı sosyokültürel yapılardan gelen insanları aynı masa etrafında toplamak” diyor. Ancak bunun da zaman zaman ‘kavga’ getirdiğini kabul ediyor. Ersoy, “Ben bu tarz durumlara izin vermemeye çalışıyorum” derken ülkenin kutuplaştığı bir dönemde kavgasız bir tartışmanın mümkün olmadığının altını çiziyor. 

AYNI SESİN YANKISI OLMAZ

Habertürk TV ‘Enine Boyuna’ programı yapımcısı Hülya Hökenek de “Kutuplaşmanın derinleştiği bir ortamda programcılık zor. Haliyle kavgalar istemesek de yaşanıyor” diyor. Hökenek “Aynı sesin yankısı olmaz, o nedenle farklı görüşlere olabildiğince ekranı çok açma gibi bir derdimiz var” derken, kavga yaratmak için değil ‘merak ettiği, öğrenmek istediği’ için soru sorduğunu söylüyor.

Haberin Devamı

ÇAY İÇİP HELALLEŞİYORUZ

İnsanların acımazsızca eleştirdiğini, hakaret ettiğini söyleyen Metin Özkan, “Karşımdaki konuk, ‘Bak senin yüzünden bana neler diyorlar’ diyor. Tartışma yayında kavgaya dönüşüyor. Susarsanız ‘Yenildi’ diyorlar. Biz de aynı taktikle atağa geçiyoruz” dedi.

‘YANLIŞIM VARSA ÖZÜR DİLEMEKTEN ÇEKİNMEM’

Özkan “Hakaret, iftira, saygısızlık olmadığı sürece programdan sonra çay içip, o kişiden helallik almadan gitmem. Yanlışım varsa da özür dilemekten çekinmem” diyor. Habercilik refleksiyle, reyting kaygısıyla kimi zaman tartışmanın ateşine odun atılsa da iğneyi kendine batırmayı ihmal etmiyor. “Biz de sakince, gerilmeden, sinirlenmeden konuşmayı öğrenemedik” diyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları