Paylaş
HER 5 KADINDAN 4’Ü TACİZE UĞRUYOR
Dizide Pınar Deniz’in canlandırdığı Ceylin karakteri sokakta mini etekli bir kadının takip edildiğini fark ediyor ve bunun üzerine kadını takip eden adamı durdurup adres sorarak oyalıyor. Takip edilen kadın da bu fırsattan istifade kaçıyor. Ceylin bu yöntemin bir ‘dikkat dağıtma’ yöntemi olduğunu anlatıyor. Dizinin de gündeme taşıdığı bu sahne aslında bir kozmetik firmasının StandUp (Sokak tacizine karşı dur de) projesinden bir kesinti. Proje kapsamında 15 bin kişiyle yapılan araştırmaya göre, her 5 kadından 4’ü en az 1 kez sokakta tacize uğradı. Taciz fark edilse de mağdura yardım edenlerin oranı ise yüzde 25. Nedeni, ne yapılacağının bilinmemesi. Bu sebeple de bir farkındalık yaratmak adına 5 adımda ‘Sokak tacizine karşı dur de’ eğitimleri başlatıldı.
SESSİZ KALMAYIN BUNLARI UYGULAYIN
Oyuncu Pınar Deniz, bir kadın olarak özellikle karanlık sokaklarda tek başına yürümekten korktuğunu belirterek, “Kadın olmak güzel ama her an bir şey olacakmış gibi yaşamak çok zor. 100 kadından 78’i hayatında en az bir kez tacize uğramış. Biz de bir farkındalık yaratmak istedik” diyor ve 5D metodunu şöyle anlatıyor:
1- Dikkat dağıt: Eğer sokakta bir tacize denk gelirsek yapmamız gereken ilk şey tacizcinin dikkatini dağıtmak. Bunun en büyük amacı tacize uğrayan kişinin kaçacak zaman yaratabilmek.
2- Dahil et: Aynı ortamdaki birisinden yardım alın, tacizin daha farklı insanlar tarafından fark edilmesini sağlayın.
3- Delil topla: Taciz not ya da görüntü ile tutanak altına alınıp tacizcinin yakalanması sağlanabilir.
4- Doğrudan müdahale et: Kendinizi güvende hissediyorsanız tacizi engellemek için doğrudan müdahale edebilirsiniz.
5- Dayanışma göster: Çünkü en çok teselliye ihtiyacı olan mağdurdur. Kişiyi sakinleştirmek ve bunun herkesin başına gelebileceğini anlatmak önemli bir adımdır.
TACİZ KIYAFET YA DA TAVIR DEĞİL ZİHNİYET MESELESİ
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği Koordinatörü Avukat Nazan Moroğlu, Yargı’yı izlediğini ve böyle bir sahne ile karşılaşmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek diyor ki:
“Alan çalışmalarından ziyade bir dizi/ film içinde böyle bir sokak tacizi sahnesine yer verilmesi farkındalığa önemli bir katkıdır. Ne yazık ki sokak tacizi ve ısrarlı takip ülkemizde çok yaygın. Ve maalesef tacize şahit olanların çoğu, ‘Bana da bir şey olursa’ diye korkuyor, sesini çıkarmıyor, görmezlikten geliyor. Böyle farkındalıklar arttıkça taciz karşısında bir şey yapılması gerektiği sorumluluğunu daha çok hissedecek toplum. Unutulmamalı ki, ‘Bugün ona, yarın size’. Taciz, kıyafet ya da bir tavır meselesi değildir. Başı açık da kapalı da mini giyen de örtünen de eğitim seviyesi yüksek olan da istisnasız herkes mağdur olabilir. Dolayısı ile görmezlikten gelmemek bir taciz ile karşılaşıldığında ne yapılacağını öğrenmek gerekir.”
EŞİTLİKÇİ POLİTİKALAR ÜRETİLMELİ
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Temsilcisi Gülsüm Kav da sıkı bir Yargı takipçisi. Türkiye’de milyonlarca kadının eşit şartlarda yaşamaması sebebi ile 5D yöntemini biraz Batılı bulsa da ekranlarda şiddetin bol reyting yaptığı bir dönemde, ‘sokak tacizine dur’ diyen bir sahne olması dolayısı ile Yargı’yı alkışlayanlardan. Şöyle devam ediyor:
“Ben de 5D modülünü tamamladım. Gayet iyi kurgulanmış ve farkındalığı arttıracak bir çalışma. Hele de sokakların daha tenha olması ve maske taktığı için tacizcinin rahatlığı sebebi ile sokak tacizlerinin pandemi ile artış gösterdiği bir dönemde eğitimler elbette önemli. Ama tek başına yeterli değil. Esas çözüm yasaların uygulanmasında. Taciz, kadına yönelik şiddetin bir parçası. Ve mesele ‘kişisel’ çözümler değil bütünselliği ile ele alınmalı. Çıktığımız İstanbul Sözleşmesi cinsel taciz başta şiddetin her türünün ana sebebinin ‘toplumsal cinsiyet eşitsizliği’ olduğunu vurgular. Dolayısı ile eşitlikçi politikalar ve yasalar uygulanmadığı sürece kadına yönelik fiziksel ve ruhsal şiddet bir yerlerde hep devam edecektir.”
LAF ATMA TEMAS VE BAKMA EN YAYGINI
Demirören Haber Ajansı (DHA), sokaktaki kadınlara mikrofon uzattı:
- MELİS DEMİR: “Etek ya da tayt giymemiştim. Kıştı. Üstümde mont vardı, laf attılar. Ayrıca tacize tanık da oldum, kendime yapılmış gibi sinirlendim. Dönüp ‘Ağzını kapat’ diye bağırdım. Tacize tanık olanlar eskiden daha çok tepki gösteriyordu artık tepki göstermemeye başladı. Ama ben susmuyorum çünkü yanlışı biz değil onlar yapıyor.”
- ILGIN AĞAOĞLU: “Ben de tacize uğradım. Metrodaydım, yanımda yaşlı bir amca vardı. Bana bakarak kötü laflar ediyordu. Kü-çüktüm, tepki gösteremedim. İnsan o anda korkup çekiniyor.”
- ŞULE AKIN: “Sokakta önümü kesip laf atanlar oldu. Çok tenha bir yerde tacize tanık olursam korkup bir şey yapamayabilirim ama kalabalık bir ortamda sesimi çıkartırım.”
- MERVE BULUT: “Özellikle metro ve metrobüs. Sürekli tacize maruz kalıyoruz. Bir kere fotoğraf çekimine şahit olmuştum. O za-man çevredekiler fotoğraf çekeni metrodan attı.”
- EDA SU MERİÇ: “Genelde bakarak taciz ediyorlar. İsteyen istediğini giyebilmeli ama dikkat çekici bir şey olmasa bile bakıyorlar. Utanmıyorlar.”
Paylaş