Salgın gölgesinde sınav polemiği

Danıştay, COVID-19 nedeniyle Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın iptaline ilişkin başvuruyu reddetti ancak tartışma bitmedi. Bu yıl üniversite sınavına girecek bazı öğrenciler, sınavın virüsün yayılmasına sebep olması endişesiyle ertelenmesini isterken, bazıları da “Yapılsın, hazırız” diyor. Peki uzmanlar ne diyor? İşte yanıtları...

Haberin Devamı

ERTELENECEĞİ TARİHTE VİRÜS YOK MU OLACAK?

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, ilk vakanın görüldüğü 11 Mart’tan bu yana salgının yayılma hızı ve alınacak önlemler hakkında kamuoyunu aydınlatan önemli bir isim. “Sınav yapılsın-yapılmasın” tartışmalarının gölgesinde görüşünü öğrenmek için arıyorum. “Sınav ertelensin diyenlerin sesi daha çok çıkıyor. Oysa bana da yoğunca gelen mesajlardan biliyorum ki ‘Bu kadar çalıştık. Ertelenirse motive olamayız. Yapılsın’ diyen de çok kişi var” diyerek söze başlayan Ceyhan, tartışmanın sınavın ertelenip ertelenmemesinden çok alınacak önlemler ve bu önlemlere riayetin sağlanması şeklinde olması gerektiğini savunuyor.

Salgın gölgesinde sınav polemiği

Haberin Devamı

‘Veri olması lazım’

Ceyhan şöyle devam ediyor: “Diyelim sınavı eylüle, ekime ertelediniz. O tarihte Türkiye’deki virüs yoğunluğunun şu andan daha az olacağının garantisi var mı? Türkiye olarak çok daha sıkı tedbirlerle, kademeli normalleşmeye gitmiş olsaydık bir tahmin yürütebilir, modelleme hesaplamaları ile derdik ki ‘8 hafta sonra vaka sayısı 100’e iner.’ Şu an elimizde böyle bir veri yok. Halkın yüzde kaçı maske takıyor? Yüzde kaçı mesafe kuralına uyuyor? Bu tip bir ‘tutum’ çalışması da yapılmadığına göre neye dayanarak ‘Risk var’ denilebiliyor? Tüm tedbirleri aynı anda kaldırarak ‘normalleşme’ sürecine geçtik. Hal böyleyken ‘Şu tarih risklidir, bu tarih risksizdir’ gibi bir öngörü söz konusu olamaz.”

2 metreden yakın oturulmasın

Prof. Dr. Ceyhan’ın sınava yönelik tek bir kaygısı var. O da sınava girecek çocukların yakın oturtulması. Ceyhan, “Maske takılıyorsa 1.5, takılmıyorsa 2 metre aralıklarla oturtulmalılar. Yoğunlaşma mutlaka engellenmeli. Veli, öğrenci ve sınav görevlileri maske-mesafe-hijyen kuralına uymalı. Devlet de bunun denetimini yapmalı. Girişte ateş ölçümü ve dezenfektan olmalı. MEB ve YÖK ‘Bunları sağlıyoruz’ diyorsa sorun yok. Sağlanamayacak ise sınav şartların sağlanacağı tarihe ertelenebilir.”

Haberin Devamı

Salgın gölgesinde sınav polemiği

MASKELİ BİR PROVA YAPIN

Eğitimci-yazar Umut Esen’in gençlere en büyük tavsiyesi sınav ve salgın arasında ilişki kuran olumsuzluklardan uzaklaşarak sınava konsantre olmaları. Önerileri ise şöyle:

*Kaygıyı kontrol edin. Sınava kadar sizin dışınızda çok şey gelişmiş olabilir ama bunu sadece siz değil, her öğrenci yaşadı. Şimdi kontrol sizde. Kendinize inanın ve güvenin.

* Sadece sınava odaklanın. Sınav ve salgın arasında ilişki kuran tüm olumsuz haber, polemik ve sosyal medyadaki bilgi kirliliğinden uzak durun.

*Size güvenen kişilerle iletişim içinde olun. Görüntülü konuşma ya da mesajlarla birbirinizi motive edin. İyi bir sinerji oluşturun. İyi düşünün, iyi olsun.

Haberin Devamı

Salgın gölgesinde sınav polemiği

*Sınava kadar ufak egzersizler yapın. Mümkünse kısa yürüyüşler yapın, değilse balkon ve bahçeye, açık havaya çıkın. Nefes egzersizleri ve ufak meditasyon teknikleri uygulayın.

* Maskeli genel bir prova yapın. Gerçek sınav saatinde, yerinizden kalkmadan, telefona bakmadan, maskeyle bir deneme yapın.

* Aileler, kaygılı tutum sergilemeyin. Aşırı ilgi ve zorunlu motivasyon çabaları ters tepebilir. Öğrencilerin şu saatte sizden bekledikleri tek şey koşulsuz sevgi ve ‘Yanındayız’
mesajıdır.

KORONA VAR OLDUĞU SÜRECE RİSK HER YERDE

Bilim Kurulu ve Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü de bilgilendirmeleri, uyarı ve önerileri ile salgının yayılma hızının düşmesi için canla başla çalışan bir isim. Bilim Kurulu’nda olması sebebiyle tartışmaların da odağında. Zira ‘Sınavı neden ertelemediniz?’ gibi soru ve bu bağlamda eleştiri alıyor. Prof. Dr. Özlü, “Sınav olsun/olmasın kararı Bilim Kurulu’nun aldığı ya da alabileceği bir karar değildir. İcra kurulu ya da karar alacak merci de değiliz. Bizler sınavın nasıl, hangi ortam ve şartlarda güvenle yapılacağı konusunda tavsiye ve görüş veren bilim insanlarıyız” diyor.

Haberin Devamı

Salgın gölgesinde sınav polemiği

Yasaklasanız da sorun

Özlü şöyle devam ediyor: “Risk her yerde. Virüs hâlâ aramızdayken riskin olmadığı bir alan var mı? Sokağa çıkmak, semt pazarında, AVM’de alışveriş yapmak, düğün-nişan törenleri hep riskli. Risk var diye hayat durmuyor. Tüm dünya bu gerçekle yüzleşti. Diyelim sınav 1 ay ertelendi. Virüs o tarihte bitmiş mi olacak? Belli ki süreç uzun. Dolayısıyla bu virüsle yaşamayı öğrenmeliyiz. Ayrıca daha 15-20 gün önce çocuklarımız ‘Neden sokağa çıkamıyoruz? Bizi eve hapsettiniz’ diyorlardı. Şimdi ‘Bizi neden sokağa çıkıyorsunuz? Niye sınav yapıyorsunuz?’ diyorlar. Yasaklasanız da sorun, serbest bıraksanız da.”

Kısıtlama yerinde karar

Prof. Dr. Özlü, sınav günü 81 il genelinde sokağa çıkma kısıtlamasının uygulanmasını önermiş, bakanlık da uygulamaya koymuştu. Özlü, “Kararın bir etkisi olup olmadığını 10 gün içinde görürüz ancak eğer kısıtlama olmasaydı 80 milyon o gün sokakta olacaktı. Şimdi ise yaklaşık 3-4 milyon kişi sokakta olacak. Yani risk yerinde bir kararla azaltılmış oldu. LGS’den gelen fotoğraflara bakarsak, özellikle okul önlerinde bir kalabalıklaşma olduğunu gördük. Ancak benzeri bir kalabalıklaşma her hafta sonu, özellikle sahil kenarlarında da yaşanıyor, insanlar umarsız davranabiliyor. Burada önemli olan kamu yönetiminin sınav günü bu kalabalıklaşmayı azaltması, önlemesi ve denetlemesi” diyor.

Yazarın Tüm Yazıları