Paylaş
ÖLÜMLE SONUÇLANAN DURUMLAR VAR
ALTINBAŞ Üniversitesi öğretim üyesi, mikrobiyolog Dr. İpek Ada Alver, internette yer alan bilgi kirliliğinin salgının önüne geçmede zorluklar yarattığını belirterek, “Salgınla mücadelede en kritik noktadayız! Uzman olmayan kişilerin verdiği tedavi kürleri ve kulaktan dolma bilgiler nedeniyle sağlığımız tehdit altında ve işin kötüsü internette dolaşan bu hurafeleri uyguladıkları için acile kaldırılan, organ yetmezliği yaşayan hatta ölümle sonuçlanan pek çok durumla karşılaştık” diyor.
BİLİME GÜVENİN
İran’da koronavirüse iyi geldiğini düşünerek etil alkol içen çok sayıda insan hayatını kaybetti. Çin’de günde 1.5 kilo sarmısak tüketen bir kadın boğazında meydana gelen tahriş nedeniyle acile kaldırıldı. Hindistan’da şeytan elması meyvesi ve deve idrarını tüketen onlarca kişi ölümle burun buruna geldi. Türkiye’de de hayli popüler olan udi hindi otunun karaciğer yetmezliğine sebep olduğu
da kanıtlandı. Dr. Alver üfürükçülere gidip şifa bulmaya çalışan hastaları da olduğunu söyleyerek, “Tüm bunlar bulaşı arttırmakta, hastalığın geç fark edilmesine ya da tedaviye başlamada geç kalınmasına neden olmakta. Bunların yerine, bilime güvenin” hatırlatması yapıyor.
Dr. Alver, kendilerini balarılarına sokturarak, arının iğnesindeki zehrin iyi geleceği inancıyla kendince tedavi yöntemi uygulayanları da uyarıyor. Arı iğnesinde bulunan zehir keselerinin 18 farmakolojik ajan içerdiğini ve arı iğnesinin vücuduna girdiği kişide göz, dudak, yüzde şişme ve kızarma ile başlayıp, ciddi solunum güçlüğüyle birlikte anafilaktik şok (ölümcül alerjik şok) tablo oluşabileceğini söyleyen Dr. Alver, “Bu durum acilen tedavi edilmezse kişi hayatını kaybedebilir. Böylesi tehlikeli durumlara yol açabilecek yöntemleri ticaret aracı yapanlara karşı dikkatli olunmalı” uyarısı yapıyor.
‘KOMŞUMA İYİ GELMİŞ BANA DA GELİR’ DEMEYİN
FLORENCE Nightingale Hastanesi’nden göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Tuğçe Hürkal, pandeminin başından bu yana sirkeli su ile boğaz çalkalamada, karbonatlı su ya da kolonya seyreltip içmeye kadar türlü saçma hurafeye tanık olduklarını söyleyerek, “Hiçbirinin bilimsel dayanağı yok. Bu tarz uygulamalar kişilerde dönüşü olmayan sıkıntılara sebep oluyor. Doktor tavsiyesi olmadan alınan ot karışımları, yenilip-içilen maddelerin yarardan çok zararı var. ‘Komşuma iyi gelmiş, bana da gelir’ demeyin. Her bünyenin her ilaca ve duruma duyarlılığı farklıdır” diyor.
MASKEDEN SAKIN VAZGEÇMEYİN
Özellikle 20-35 yaş arası genç grupta sadece Türkiye değil Avrupa’da da maske kullanımı, hijyen önlemleri, kısıtlamalar, sosyal mesafe konularına inanılmaz bir antipati olduğunu belirten Dr. Hürkal, “Hele de maske uygulamalarına karşı ‘Ben tanımam’ gibi bir
tavır hâkim. Avrupa bunun bedelini çok ağır ödedi. Maske mekanik bir bariyerdir. Doğru kullanılacak maske sizi korur. Kaldı ki mutasyonlu virüsten bahsettiğimiz bugünlerde, tehlike her zamankinden yakınken, bu tarz kampanyalardan uzak durmak gerek. Biliyorum, herkes sıkıldı. Normalleşmek, evden çıkmak istiyor insanlar. Biz de istiyoruz. Her gün saatlerce nöbet tutmak yerine biz de sosyalleşmek isteriz. Ama maalesef salgının tam da göbeğindeyiz. Sahada ne kadar zor durumlarla karşılaştığımızı tahmin edemezsiniz” diye konuşuyor.
BİR SORU BİR CEVAP
KIRMIZI ELMA-SOĞAN KÜRÜ
Soru: Tavsiye edebileceğiniz, evde yapımı kolay bir vitamin, kür önerisi olur mu?
Cevap: Koronavirüse baş ağrısı, nezle gibi semptomlarla yakalanan, alerjik yatkınlığı olan hastalarda koarsetin molekülünün olumlu etkisi var. Hastalık sinir kökünde ödem ve reaksiyon yapıyor. Koarsetin de buna iyi geliyor. Bu vitamin doğada sadece soğan ve kırmızı elmada var. Sirkeli su ile yıkanan elma ve soğanı kabukları ile kaynatın, suyunu süzün, her gün bir bardak için. Alerjik reaksiyonu rahatlatacak. Kalıcı ve uzamış koku kaybına da doğru alternatif olabilir.
MASKEYİ İKİLEMEK LAZIM
TOPLUM Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan: “Vaka sayılarının 6 bin-8 bin arasında değişkenlik gösterdiği, hafta sonu ev toplaşmalarının önüne geçilemediği, bulaşın çok yüksek olduğu mutant virüsü kanıtlanmış ve Türkiye’deyken bırakın maske çıkarmayı, maskeyi daha doğru ve etkin nasıl kullanırız, bunu konuşuyor olmamız gerek. Normal şartlarda, dışarıda ve sosyal mesafe varken tek maske yeterlidir ama ulaşım kullanılıyor, kalabalık bir işyerinde çalışılıyorsa 2 maske takılmalı. Ancak burada da 2. maskenin ıslanıp, nemlenmesine izin vermemek, hemen değiştirmek gerek.”
TEDAVİSİ ANCAK HEKİMLE MÜMKÜN
“Koronavirüs tıbbi bir hastalıktır. Tedavisinin de hekimler tarafından yapılması gerekir. Bazen hastalarımızın verilen ilaçları kullanmadığına, sonrasında ağır hasta olarak hastaneye başvurduklarına şahit oluyoruz. Koronavirüse iyi geldiği bilinen, kanıta dayalı hiçbir içecek, yiyecek, ot, kür söz konusu değildir. Bu süreçte tek doğru dengeli ve iyi beslenmek, olabildiğince sıvı almaktır.”
BU VİDEO İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Paylaş