Her 8 kadından biri benim diğeri siz olabilirsiniz

Türkiye’de her 8 kadından biri meme kanseri ve ben de onlardan biriyim. İnsan çoğu kez ‘Benim başıma gelmez’ diye düşünüyor ama hayat! Sürecin bana öğrettiği önemli derslerden biri pozitif olmak. İkincisi ise farkındalık. Zaten bu yazıyı yazmamın sebebi de bu. Çünkü biliyorum ki dışarıda, benim ile aynı süreçleri yaşayan binlerce insan var. Korkmayın! Meme kanseri tedavi edilebilir bir hastalıktır ve erken tanı hayat kurtarır. Ekim Meme farkındalık ayı kapsamında, 1 hafta boyunca benim ve ünlü oyuncu Canan Ergüder ile alanında uzman hekimlerin tecrübe, öneri ve uyarılarını okuyacaksınız.

Haberin Devamı

BEN NEREDE YANLIŞ YAPTIM

SAĞ memedeki kitleyi fark ettiğimin ertesi günü hastaneden randevu aldım ki sabaha kadar ‘Ya bir şey varsa?’ diye içim içimi yedi. Kendi kendimi teselli etsem, ‘Yok, değildir’ desem de insan hissediyor. Bir şeyler yanlıştı. Ama kendime konduramıyor, yakıştıramıyordum. ‘Yok yahu ne kanseri?’ Ertesi gün rutin mamografi ve meme ultrasonları yapıldı. Birkaç gün sonra telefonum çaldı. Doktor kitlenin başka bir şey olabileceğini söylüyor, ‘İleri tetkiklere ihtiyaç var’ diyordu ki zaten diğer dediklerini de hatırlamıyorum. Çoktan yere oturmuş, derin derin nefes alıyordum. Tansiyonum düşmüştü sanırım, kalbim hızla atıyordu. Sakinleşmeye çalışıyor ama başaramıyordum. Bir yanım ‘Saçmalama’ dese de diğer yanım ‘Ya kanserse’ endişesine çoktan kapılmıştı. Birkaç gün içinde doktorun bahsettiği ileri tetkikler, biyopsi ve PET çekimi yapıldı ve ben kuşkularımı haklı çıkaran sonuç ile ömrümde ilk defa ölümle yüzleştim. Daha çok erken değil miydi? Hele de oğlum henüz sekiz yaşında küçük bir çocukken bu başıma gelmiş olamazdı. ‘Peki, ben nerede yanlış yapmıştım da bu gelmişti başıma?’

Haberin Devamı

Her 8 kadından biri benim diğeri siz olabilirsiniz

KEŞKE KONTROLLERİMİ AKSATMASAYDIM

İNVAZIF- HR+/ ER- (Tümörün östrojen ve progesteron reseptörleri taşıdığı anlamına gelir) ileri evre meme kanseriyim. Tümörü ilk kez nisan ayında duşta, elle kontrol yaparken fark ettim. Bir çoğunuz gibi pandeminin başından beri ben de mümkün mertebe zamanımı evde geçiriyor, lüzumlu olmayan haller hariç dışarı çıkmıyorum. Hastaneye hele... Hiç gitmedim. ‘Aman ne gerek var sonra yaptırırım’ diyerek, 40 yaş üstü her kadının yılda en az 1 kez yaptırması gereken mamografi ve meme ultrason kontrollerini de pandemi bahanesiyle erteledim. Keşke ama keşke kontrollerimi aksatmasaydım. Keşke ‘Aman boş ver!’ demeseydim. Belki o zaman erken evrede yakalar, kemoterapi almama bile gerek kalmazdı. 6 ayda -4’ü üç hafta aralıklar, 7’si haftalık- toplam 11 kemoterapi aldım. 5 tane daha var. Sonrası ameliyat ve radyoterapi. Sürecin bu kadar uzun ve meşakkatli olmasının sebebi tümörün geç yani ileri evrede fark edilmiş olmasından kaynaklı. Çünkü durum fark edilene kadar tümör koltuk altı lenf bezlerine metastaz yaptı yani yayıldı. Buraya bir virgül koyayım. Erken tanı neden önemli, Acıbadem Hastanesi Onkoloğu Prof. Dr. Taner Korkmaz anlatsın ki benimle aynı kaderi paylaşmayın!

Haberin Devamı

Her 8 kadından biri benim diğeri siz olabilirsiniz

ERKEN TANI HAYAT KURTARIR

Soru: Türkiye’de meme kanseri ne sıklıkta görülüyor?

Cevap: “Her 8 kadından biri ömrü boyunca meme kanseri ile yüzleşebilir ki bizim gibi batılı toplumlarda kadınlarda en sık görülen kanser türüdür.”

Her 8 kadından biri benim diğeri siz olabilirsiniz

Soru: Pandemi ne kadar etkili oldu bu durumda? Bir artış var mı?

Cevap: “Henüz elimizde böyle bir veri yok ama gözlemim, salgın döneminde çok kişinin hastanelerden uzak durduğu, ayakların geri gittiği yönünde. Haliyle daha az başvuru aldık. Tarama programları da aksadı. Erken evre yakalayabileceğimiz birçok hasta ileri evrede, metastazla gelmeye başladı ki sıklıkla karşılaşmaya başladık bu durumla.”

Her 8 kadından biri benim diğeri siz olabilirsiniz

Soru: Erken evrede yakalansaydı ne değişirdi?

Haberin Devamı

Cevap: 40 yaş üzeri kadınlar yılda en az 1-2 kez mamografi-meme ultrasonu muhakkak yaptırmalı. Bireyin ailesinden gelen ya da kendisine ait başka risk faktörleri varsa daha da erken yapılmalı. Burada bir şehir efsanesini de sonlandıralım: Mamografi-ultrason can acıtan, yoran, üzen bir yöntem değil. Eskiye göre daha konforlu. Ayrıca her banyoda elle muayene de yapılmalı. Tümörü erken dönemde yakalamak tam iyileşmeyi amaçlayan tedavi yöntemleri (küratif tedavi) uygulamak adına çok önemli. Kanser kelimesi ürkütüyor biliyorum. Adı korkutucu ama unutmayın ki kanserden daha sıkıntılı, daha yıkıcı sonuçlarla karşılaşılabileceğiniz birçok hastalık var. Meme kanseri yüz güldürücü tedavilerle çok başarılı olabildiğimiz bir kanser türü. Sık görülmesinin fazla araştırma, çalışma olması ve dolayısıyla bu kanser hakkında fazla bilgimiz olması yönünde bir avantajı var. Ama ne kadar erken yakalarsak o kadar iyi! Bir de artık eskisi gibi herkese aynı tedavi uygulanmıyor. 5-10 yıllık hesaplamalar yapıp kemoterapiye gerçekten gerek var mı değerlendiriyoruz.”

Haberin Devamı

Her 8 kadından biri benim diğeri siz olabilirsiniz

Fulya Soybaş’ın tedavisi sürüyor.

DEĞİŞTİRİLEBİLİR FAKTÖRLERE DİKKAT

ONKOLOG Prof. Dr. Taner Korkmaz ile ilk karşılaşmamızda ona da aynı soruyu sordum. ‘Ben nerede yanlış yaptım?’ Böyle bir haberi alınca kendimi sorgu-lamaya başlamanın doğal olduğunu, süreç içinde terapi almanın yararlı olacağını söyledi. Peki, bilimsel açıdan bakacak olursak yediğim içtiğim daha farklı olsaydı yine de kansere yakalanır mıydım? Şöyle yanıt verdi: “Meme kanserinde değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri vardır. Yaş ile riskin artması, ailede kanser geçmişi olması, genetik gibi faktörler değiştirilemez faktörler. Değiştirilebilir faktörlerde ise sigara ve alkol başta geliyor. Fazla kilo ve obezite her kanser türünde etkili. Egzersiz yapanlarda yapmayanlara göre risk daha az. Dışarıdan östrojen maruziyeti, uzun süreli hormon replasman tedavileri, meme dokusu yoğunluğu da etmen. Beslenme konusunda ise kanıtlanmış, bilimsel bir çalışma yok. Düşük yağlı, Akdeniz tipi beslenme ile riskin azaldığına dair birtakım veriler var ama hepsi bu” diyor. 

Yazarın Tüm Yazıları