Gara’da teröre büyük ‘Pençe’

AMAÇ, TERÖRÜ SINIR İLERİSİNDE BERTARAF ETMEK

İSTANBUL Aydın Üniversitesi öğretim üyesi ve emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu, Irak’ın kuzeyinde Türkiye sınırından yaklaşık 40 kilometre uzaklıkta, Kandil ile Sincar arasındaki Gara’nın, Kandil Dağı’na uzak ancak arazisinin dağlık olması sebebiyle terör örgütü PKK’nın kalbi Kandil kadar önemli ve stratejik bir konuma sahip olduğunu söylüyor. PKK’nın bu bölgede 1990’lardan bu yana yuvalandığını belirten Dr. Babüroğlu “TSK, bugüne kadar adı konulmayan birçok operasyonla aslında burada ‘güvenli bir bölge’ oluşturdu. Amaç, sınırı ‘ileriden’ korumak. Çünkü PKK, 1984’ten bu yana her bahar sınırdan sızar, eylemlerine başlar, yaza doğru da eylemlerini arttırır. Kışın ise belirli alanlarda toplanır, hazırlık yapar, eğitimlerini tamamlarlar. Türkiye, iklim-doğa şartları ne olursa olsun, örgütün hiç beklemediği bir zamanda baskın tarzında böylesi bir operasyon yaparak, PKK’nın mühimmat depoları ile kamplarının ve yeraltı mağaralarının bulunduğu Kuzey Irak’ta örgütün varlığını ortadan kaldırmak, eylem yapmasını engellemek, sınırların güvenliğini sağlamak adına önemli bir adım attı” diyor.

KUZEYDEN SİNCAR’IN KONTROLÜ SAĞLANDI

Sincar’ın Türkiye sınırına Nusaybin’e 90, Silopi’ye 100 kilometre uzaklıkta, Türkiye-Irak sınırının kesiştiği stratejik bir noktada olduğunu belirten Dr. Babüroğlu, Gara’nın ise Sincar’ın kuzeyinde olduğunu hatırlatarak, şöyle devam ediyor: “Dolayısıyla TSK burayı kontrol ederek, bir noktada Sincar’ın da kontrolünü sağlamış oldu. Fırat’ın doğusu, Suriye’nin kuzeydoğusunda var olan PYD/PKK terör örgütünün Gara’ya geçiş imkânları sınırlandı.”

SİNCAR’A OPERASYON OLMAZ

“Biliyorsunuz, Gara’ya yapılan bu operasyonu ABD’nin Türkiye büyükelçisi destekledi, ‘Müttefikimizin yanındayız’ dedi. Fakat ABD aynı şekilde olası bir Sincar operasyonunu destekler mi? Şu safhada hayır. Sincar’da karşımızda sadece PKK bölücü terör örgütü yok, Irak-Kuzey Irak ve İran yönetimleri de var. İran yönetimin desteklediği Şii milisler, Haşdi Şabi’ye bağlı 3 tugay, Türkiye’nin olası operasyonuna karşı Sincar’ın kuzeyine konuşlanmış durumda. ABD de Sincar’da yaşayan Ezidilerin varlığı sebebiyle denklemin içinde. Bağdat yönetimi de olası bir operasyona sıcak değil, ‘Kendimiz çözeceğiz’ diyor. Dolayısıyla Sincar apayrı bir denklem. Ancak ABD ile masaya oturulup, koordine edildikten sonra Sincar’a bir operasyon mümkün.”

ABD DESTEĞİNİ ÇEKMELİ

“PKK gibi bölücü örgütlerle mücadelede başarılı olmanız için bir sehpanın 4 ayağı vardır. Bir, terörü kaynağında kurutacaksınız. TSK, bunu başarmaya çalışıyor. İki, sözde lider kadroyu etkisiz hale getireceksiniz. Bu konuda başarılıyız. Üç, örgüte katılımı sıfırlamak lazım ki bunu da yapıyoruz. Dördüncü ayak, terör örgütüne lojistik desteğin kesilmesi ise eksik. Bir türlü gerçekleşmiyor. Neden? ABD gibi dış güçler destekliyorlar da ondan. Doğrudan PKK’ya olmasa da PYD-YPG’ye verilen her destek doğrudan PKK’ya gidiyor. Bu destek kesilmeden örgütün varlığı sonlandırılamaz.”

ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI DEĞİL ELİ KANLI KATİLLER

TERÖR ve güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, Pençe harekâtının kendi içerisinde bağımsız bir operasyon olduğunu belirterek “Harekâtın Sincar ya da Kandil ile topografik bir bağ kurması söz konusu değil. Ama bu harekât Sincar, Kandil, Mahmur gibi Türkiye’den bağımsız alanlarda da bu tür etki odaklı, aldatma ve şaşırtma tedbirlerinin uygulandığı, baskın tarzında harekâtların yapılabileceğini ortaya koyması adına önemlidir. Bu harekâtta özel kuvvet unsurlarının kullanıldığını ve bu unsurların havada üst ve orta katman ile açık irtifada, ihbar kontrol uçağı, tanker uçağı ve SİHA’lar gibi harp silah araç gereçleri ile desteklendiğini de gördük. Böyle karmaşık bir harekâta dünyada imza atabilecek başka bir ülke var mı? Cesaret edebileceklerini sanmıyorum” diyor.

ABD TAVRINI DEĞİŞTİRMELİ

13 sivilin katledilmesi ile PKK-YPG’nin insanlık düşmanı terörist örgüt olduğunun bir kez daha kanıtlandığını belirten Ağar, “Eli kolu bağlı, çaresiz sivil insanları nasıl katledersin? Zaten yıllardır bu insanlara psikolojik işkence uyguluyorsun, neden öldürüyorsun? Bunlar ideolojileri farklı olsa bile DAEŞ kafalı teröristler. Bunlar eli kanlı katil değil de ne?” diye soruyor, şöyle devam ediyor: “ABD gibi birtakım ülkeler bunları, kendi menfaatlerine hizmet ettikleri için demokrasi kahramanı, özgürlük savaşçısı gibi pazarlıyor ama PKK eli kanlı katiller sürüsüdür. ABD artık dogmatik, hurafelere, teolojik iddia ve ihtiraslara dayalı, evanjelist, neokoncu siyaset ve stratejiden vazgeçip akla, gerçek jeopolitik öngörülere dayalı siyaset tercih etmeli, tavrını değiştirmelidir. Bunun bedelini bize ödettiklerini sanıyorlar ancak bumerang etkisiyle kendileri de ödüyor. Son derece sığ bir siyaset ve stratejiyle hareket ediyorlar.”