Paylaş
BECKHAM’LARDAN KARŞI ATAK
1990’lı yıllara damgasını vuran Spice Girls müzik grubunun ‘Posh’ lakaplı üyesi anne Victoria ve İngiliz eski futbolcu David Beckham, oğullarının gelinin soyadını almasına fena halde bozulmuşa benziyor. Victoria-David Beckham bu durumdan duydukları rahatsızlığı sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla açıkça dile getirdi. Her ikisi de fotoğrafların altına Mr&Mrs. Beckham notunu düştü.
ŞAHANE HAREKET
ŞARKICI Edis, oğul Beckham’a sosyal medyadan destek çıktı, “Brooklyn Peltz Beckham’ı kutluyorum, şahane bir hareket olmuş. Çok asil ve doğru bir bakış açısı ve belki de olması gereken bir zaman sonra” yazdı.
ÜNLÜ İSİMLERİN SOYADI TERCİHİ NE
Hürriyet Kelebek yazarı Sinem Vural ile kafa kafaya verdik, konuyu masaya yatırdık. Şahsen var olan soyadımın da babadan yani ‘erk’ten geldiğini düşünürsek, eşimin ‘benim’ soyadımı alıp almamasının pek bir anlamı yok bana göre ama bazı klişelerin yıkıldığını görmek pek keyifli. Sinem de benzer görüşte, “Soy erkekten gelir klişesini yıkmak adına güzel ve tartışılacak bir hamle. Bunun dünyaca tanınan kişiler üzerinden tartışılması bir kabul görme süreci başlatabilir. Bana sorarsan adım ve soyadım ile süperim. Ne benim adımı biri almalı ne de ben başka birinin adını” diyor. Tanıdığımız ünlü isimleri arayıp erkeğin, kadının soyadını alması konusunda ne düşündüğünü sorduk.
Hayal Köseoğlu: “Aslında Brooklyn karısının soyadını almadı, ikisi de birbirlerinin soyadlarını aldılar. Bence doğru olan da bu. Böylelikle soy devamı gerekçesiyle oluşan erkek çocuk düşkünlüğü de ortadan kalkacaktır.”
Deniz Işın: “Bence güzel hareket yani şart değil ama kadın erkeğin soyadını almayı ya da almamayı tercih edebiliyorsa erkek için de bu bir seçenek olabilir.”
Almila Ada: “Bence hangi soyadını kullanacağı herkesin tercihine kalmalı. Yani kadın ya da erkek fark etmez, dilerse kendi soyadıyla dilerse partnerinin soyadıyla devam edebilir.”
Ege Aydan: “Kişilik belirlemelerinin soyadı meselesi üzerinden yapılması pek doğru değil sanki. Birbirinize duydunuz sevgi, aşk ve ilişkidir önemli olan.”
Deniz Akkaya: “Normalde hele de çocuk söz konusu olduğunda daha geleneksel düşünüyorum ama bu soyadı konusunda o kadar da katı değilim. ‘Kadın erkeğin soyadını almalıdır yoksa değerlerimiz yerle bir olur’ gibi düşünmüyorum. Güzel hareket olmuş Beckham’ınki... Verdiği bir mesaj var belli ki... Türkiye’de ise eşlerin kendi aralarında konuşup anlaşıp uygulayabileceği bir sisteme geçilebilir.”
Coşkun Sabah: “Vallahi ben eşimin soyadını almam, geleneksel bakıyorum bu konuya ancak alana da saygı duyarım. Soyun devamı bizim gibi ataerkil toplumlarda ve hatta dünyada da erkeğin soyadı ile anılır. Bu yapıyı ve geleneği de şahsen ben bozmak istemem. ‘Aykırıyım’ diyenler, buyursun yapsın.”
Nilgün Belgün: “Ben 3 kere evlendim, üçünde de eşlerimin soyadlarını almadım. Nilgün Belgün olarak tanındım, öyle de kalmak isterim. Bu durum kişilerin kendi seçimi olmalı. İsteyen kocasının soyadını alır isteyen ikisini kullanır isteyen de kocasına soyadını verir. Özgür irade diye bir şey var. Eşler nasıl mutlu olacaksa öyle yapsın. Hayat sadece bir kere.”
Gülsim Ali: “İlginç bir durum. Yeni bir akım başlatacağını düşünüyorum. Bundan sonra başka çiftlerde de bunu göreceğiz bence. Kızı haklı buluyorum, gayet tabii ailesinin soyadını taşımak isteyebilir.”
Pınar Altuğ: “Herkes dilediğini yapmakta özgür.”
BU KONU İNSAN HAKLARI PROBLEMİ
Soyadı meselesi gündeme gelince Hürriyet gazetesi ekler yayın yönetmeni, Aslı Çakır’ı da aradım çünkü Çakır evlilik nedeniyle soyadının rızası dışında değiştirildiğini belirterek dava açmıştı. Yani Türkiye’de bırakın kocanızın sizin soyadını almasını ‘sadece kendi soyadınızı’ kullanmak için bile dava açmak zorundasınız. Her ne kadar dava hâkimi ‘Çakır Birol’ olan soy isminin Çakır olarak tashihine karar verse de Nüfus Müdürlüğü kadının kocasının soyadını taşıması gerektiği, aile birliğinin kocanın soyadından devam ettiği, aksinin kamu düzenini bozacağını belirterek kararı temyize taşıdı ve dava önce Yargıtay, sonra Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Son olarak 2018’de Çakır’ın sadece kendi adıyla kalabileceği ama bunun için durumdan etkilenen eşinin mahkemeye katılıp rıza vermesi gerektiği kararına varıldı. Ancak Çakır ve eşi evli kadının ‘sadece’ kendi soyadını kullanma hakkını, erkek eşin rıza ve onayına bağlayan bu kararın rencide edici olduğunu düşündükleri için protesto edip davaya katılmadı. Çakır bu meselenin adı üstünde bir soy konusu olarak görüldüğünü, eşit denen iki kişiden birinin bir diğerinin ismini almak zorunda olmasının (ve bunun da mutlaka kadın olmasının) Türkiye’de kadınlar ve ailenin nasıl görüldüğüyle alakalı bize çok önemli bir fikir verdiğini belirterek, konunun bir insan hakları problemi olduğunu düşünüyor.
İşinsanı Özer Uçuran, evlendikten sonra mahkemeye başvurarak eşi Tansu Çiller’in ‘Çiller’ soyadını da aldı.
ERKEK KADININ SOYADINI ALMAK İSTERSE
Avukat Hülya Gülbahar: “Erkek dava açmak ve karısının soyadını neden almak istediğine dair ‘makul’ nedenler göstermek, bunu da Yargıtay’ın onayından geçirmek zorunda. Olması gereken ise eşlere seçme özgürlüğü verilmesidir. Kadın-erkek ayrımı olmaksızın isteyen kendi soyadını taşımalı, isteyen bir diğerinin soyadını almalı. ‘Erkeğin soyadı olmalı’ ısrarı oldukça çağdışıdır.”
Paylaş