Avcılık spor mu cinayet mi

Danny Ray isimli avcılık meraklısı bir turistin kalkıp Amerika’dan Kahramanmaraş’a gelip 235 bin lira karşılığında 9 yaşındaki erkek yabankeçisi avlaması ve önünde poz vermesi hayvanseverleri ayağa kaldırdı. Aslında Av Turizmi Uygulama Talimatı’na göre yapılan yasal ancak yaşam hakkı savunucuları ‘avcılık spor değil, cinayettir’ diyor. Hem yetkililer hem de hayvan hakları savunucuları ile konuştum.

Haberin Devamı

GELECEK PARAYA İHTİYAÇ MI VAR

DAYANIŞMA Hayvan Hakları Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Timur Ugan, “Bundan 30 yıl önce Tarım Bakanlığı üreme yeteneğini kaybeden, yaşlanan hayvanların para karşılığında avlanmasına izin vermiş adına da ‘Hasat’ denmiş. Buradan elde edilen parayla da avcılığın gerçekleştiği köye çeşme, okul, yol gibi yatırım yapılıyormuş. Hadi o dönem ihtiyaç vardı ama bu dönemde bakanlığımızın buradan elde edilen 16 bin 500 liraya ihtiyacı mı var? Oysa aracı şirket dağ keçisini Amerikalı turiste 235 bin liraya satmış. Paranın sadece 16 bin 500 lirası bakanlığa gitti. “Değer mi?” diye soruyor.

Avcılık spor mu cinayet mi
Danny Ray, bu pozu sosyal medya hesabından paylaştı.

Haberin Devamı

Dünyanın dört bir yanını sadece trofe (görkemli) hayvan avlamak için gezen avcılar olduğunu belirten Ugan, şöyle devam ediyor:

DOĞANIN DENGESİNİ BOZMAYIN

“En yaşlı hayvanlar ‘hasat’ ediliyor deniyor ama bu hayvanların yaşlı olduğu nereden belli? Doğa Koruma ve Milli Parklar yetkilileri hangi hayvanın yaşlı olduğunu, hangi hayvanın üreme kabiliyeti olmadığını nereden biliyor? Ellerinde yaban hayatı gözleme helikopteri,
fotokapan, hayvanların kulağına takılmış bir işaret ya da işin uzmanı bir veteriner ve istatistik yok. Hangi hayvanın avlanacağına kim, nasıl karar veriyor?”

“Kaldı ki adı üzerinde bunlar yaban hayvanı. Yattıkları yer belli değil. ‘Belli hayvanlar vuruluyor’ deniyor ama bunlar evcil hayvan mı ki bir yerde otursun da seni ‘Gel de vur’ diye beklesin. Avcı karşısına ilk çıkan en büyük (trofe) hayvanı vurur. Dağ keçileri, boz ayılar, kızıl geyikler, dağ koyunları bunlar ‘trofe’ ölçü hayvanlar. Koruma altına alınmaları gerekirken, avlanılmasına izin verilmemeli. Hasat dediğiniz şey doğanın kendisidir. Hayvan yaşlanır, ölür. Diğeri de onu yer. Doğanın döngüsünü av ile bozmaya gerek var mı? Lütfen artık sesimizi duyun! Avcılık bir utançtır.”

AVCILIK ATA SPORU DEĞİLDİR

DAHA dün Bolu’daki kızıl geyik avına mahkemeden ‘yürütmeyi durdurma’ kararı çıktı. Ondan önceki hafta da 15 dağ keçisinin avlanması yine mahkeme kararı ile durdurulmuştu. Bu kararların arkasında hayvan hakları savunucularından biri Avukat, Gülçin Yapıcı var. Avukat Yapıcı en büyük temennisinin avcılığın komple kaldırılması olduğunu belirterek, “Maalesef ki avcılık lobileri çok güçlü. Biz talep etmekten asla vazgeçmeyeceğiz ama yolumuz uzun ve zorlu” diyor. Peki ihalelerinin iptal edilmesi nasıl mümkün oluyor? Avukat Yapıcı şöyle anlatıyor: “İhale mevzuatındaki boşluğa dayanarak dava açıyoruz zira ihale kiralama usulü veriliyor. Oysa hayvan kiralama diye bir şey olamaz. Yani, mahkeme kararları vicdani değil, yasal mevzuattaki boşluktan dolayı çıkabiliyor. 15 ihale ben iptal ettirdim ama bir bakıyorsun aynı ihale bu sene bir daha açılmış. Önemli olan zihniyetin değişmesi. 11 Mart’ta Ankara’ya gittik. Bakanlık yetkilileri ve milletvekilleri ile görüştük. Hepsi bize hak veriyor, değiştirmek için uğraşıyor ama avcılık lobisi çok güçlü. Ortada büyük para var.

Haberin Devamı

Bu hayvanlar gelir kaynağı olarak görülmemeli ki sistem değişebilsin.

CİNAYETTİR

Avukat Yapıcı, avcılığın sanıldığı gibi ata sporumuz olmadığını belirterek, “Evet, atalarımız avlanmış ama zevk için değil beslenmek için. O dönemin şartları onu gerektiriyordu. Deve güreşleri mesela. ‘Turist çekiyor ama...’ deniliyor. Bizim ne hayvan dövüştürmek ne de zevkine hayvan vurmak gibi bir geleneğimiz yok. İlla atış talimi yapmak istiyorlarsa poligonlar var. Bir canlının yaşam hakkını elinden almak spor değil cinayettir” diyor.

AV TURİZMİ DÜNYADA YASAL VE POPÜLER

Gelelim madalyonun öteki yüzüne. Av turizmi ABD’nin bazı eyaletleri ile İspanya, Almanya gibi Batı Avrupa ülkeleri ile Güney Afrika’da da uygulanmakta. İspanya’nın av turizminden geliri 6 milyar dolar. Almanya 150, Fransa 90 milyon dolar, Güney Afrika ise av turizminden 500 milyon dolar kazanıyor. Türkiye’de ise av turizmi uygulamaları 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanununun 9. ve 15. maddelerine dayanılarak hazırlanan yönetmeliğe göre kontrol altında ve belirli şartlarla yapılıyor. Nedir bu şartlar? Mesela, sadece belirli yaştaki (yaşlı-üremeden kesinler) Anadolu yabankoyunu, ceylan, çengel boynuzlu dağ keçisi, karaca, yabankeçisi, kızıl geyik ve yaban domuzu türlerinin avına belirli bir kota ile izin veriliyor. Görüştüğüm yetkililer kotaların yaban hayatı ekolojisine uygun olarak belirlendiği, yaban hayvanı popülasyonu gelişiminin engellenmediği ve sürdürülebilirliğin tehlikeye atılmadığının altını ısrarla çiziyor, şu örneği veriyor: “Bugün Avrupa’da yılda 429 bin Kızıl geyik- 2.7 milyon karaca avlanabiliyor. Türkiye’de ise bu rakam 15-30 arasında.” Av turizminden elde edilen gelirin yüzde 40-60’ı belde/köy tüzel kişiliklerine, bir kısmı da yaban hayatı kaynaklarının korunması ve geliştirilmesine aktarılıyor. Çiftlik hayvanlarına geçebilecek hastalıkların önlenmesi, ağır iklim şartlarına dayanıklı yeni popülasyonların oluşturulması, popülasyon yoğunluğu sebebiyle orman, ziraat ve mera alanlarına verebilecekleri zararların önlenmesi de engellenmiş oluyor.

Yazarın Tüm Yazıları