Paylaş
KADIN ÇALIŞANLARIN ELİ RAHATLAYACAK
PSİKOLOG Irmak Kerimoğlu Ankara’da yaşıyor. Pandeminin başından bu yana da ofisi aynı zamanda evi. Küçük kızı Nefes henüz kreş çağında ancak artan vaka sayılarından endişe duyduğu için bu seneyi pas geçecek. İlkokul birinci sınıfa giden Dünya’nın ise ‘uzaktan eğitim’ dönemi başladı. Yani sorularımı evden çalışan Ankaralı bir anne ve psikolog kimliği ile yanıtladı. İlk sorum Ankara Valiliği’nin kadın kamu personeli için aldığı ‘esnek çalışma’ kararını nasıl değerlendirdiği. “Alkışlıyorum” diyor ve şöyle devam ediyor: “Zaten haftalardır, hele de okulların açılmasıyla birlikte çalışan birçok kadın bu süreci nasıl olacağına dair kaygı içindeydi. Özellikle de destek alabilecekleri bir aile büyüğü ya da yardımcısı olmayan binlerce kadın, işi ve evi nasıl idare edeceğini düşünüyordu. Bizim gibi ataerkil toplumlarda ‘çocuk bakımı’ denilince, az sayıda yeni nesil örnekleri olsa da akla ilk gelen kadın oluyor. Dolayısıyla karar çok yerinde. Hele ki uzaktan eğitim süreci devam ettikçe 10 yaş ve altı küçük çocuğu olan annelerin -hatta bence yaş biraz daha yükseltilebilirdi çünkü lise olgunluğuna gelmemiş her çocuğun evde bir yetişkine ihtiyacı var- evden çalışabilmeleri gerçekten de önemli.”
HEM İŞ HEM OKUL NASIL OLACAK?
İkinci sorum şu: “Uzaktan eğitim başladı. Bu süreçte binlerce kadın hem iş hem de çocuğunun eğitimine odaklandı. Süreçten yorgun çıkmamak adına ne yapmak gerekir?” Psikolog Kerimoğlu, babaların da sürece mümkün mertebe katılması gerektiğini söylüyor ve şu hatırlatmayı yapıyor: “Adı üzerinde, uzaktan eğitim. Okuldaki ile aynı düzeyde olmaz. Ebeveynler çocuklarının okulda olduğu gibi tam konsantrasyon ile eğitimlerini tamamlayamayacağını bilirse daha az hayal kırıklığına uğrar. Çünkü bu çocukları 6-7 saat ekran karşısında tam konsantrasyon ile tutmak neredeyse imkânsız. Dikkatleri bir noktada mutlaka dağılacak. ‘Mükemmel olsun’ diye baskı yaparsanız çocuğunuzu okuldan soğutmanız olası. O nedenle hem onlara hem kendinize biraz serbest zaman bırakın.”
TÜM YÜK KADININ ÜZERİNDE OLMAMALI
Böylesi bir süreçte tüm yükün kadının üzerinde olmaması gerektiğinin de altını çizen Kerimoğlu, “Bu kadının mesai yapması lazım, ev işlerini yapması lazım, eğitimle ilgilenmesi lazım derken, yardım eden biri de olmazsa ne olacak? Kendisi de çocuğu da bir çıkmaza girecek. Biraz olsun dinlenmek isteyen kadın çocuğunu belki de ekran karşısına oturtacak ki zaten derslerini online yapan çocuklar için bu asla istemediğimiz bir durum. Kadın ise çabaladıkça ve başaramadıkça öfkelenecek. Öfkesini çevresine yansıtacak. İşte bu noktada eşlerin yardımı şart. Yük sadece kadında olmamalı. Salgının ne zaman biteceği belli değil. O nedenle arada durup, arabayı moral, destek ve sevgi ile ‘full’leyip, yola devam etmeli. Eşler birbirleri için küçük molalar yaratmalı” diyor.
DURUM ANALİZİ
TÜRK Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Anadolu’dan ve yazlıklardan dönüşlerin başlamasıyla hastanelerle yoğun bakımların dolmaya başladığını söylüyor. Prof. Dr. Adıyaman, “Ankara’da hastaneye başvuranların sayısı günlük binin altına düşmüyor. Hafif ve orta zatürre vakaları evden tedavi ediliyor. Son dönemde ülke genelinde vaka sayılarında bir artış olduğunu zaten Sağlık Bakanlığı da açıkladı. Bizim talebimiz vaka sayılarının bölgelere göre açıklanması. Zira elimizdeki verilerle bakanlığın verileri örtüşmüyor. Ankara Valiliği esnek mesai uygulamasına geçerek önemli bir adım attı. Ancak sadece Ankara’da değil birçok şehirde toplumsal hareketliliğin yavaşlatılması şart” diyor.
ÇOCUK BAKIMI SADECE KADININ GÖREVİ DEĞİL
SOSYAL psikolog Duygu Buğa’ya göre kadın kamu çalışanları için alınan karar iyi niyetli ancak altında ‘cinsiyetçi’ bir yaklaşım var. “Ne demek bu?” Buğa, “10 yaş ve altı çocuğu olan kadınlara ‘evden çalışma’ esnekliği sağlanması kadının üzerine bir yük daha bindirecek. Çocuk bakımı sadece kadınların sorumluluğunda değildir. Kaldı ki ev-çocuk bakımı ve ‘mesai’ üçgeni birçok zorluğu da beraberinde getirebilir. Valiliğin kararı gayet ‘pozitif’ olsa da toplumun kadına bakışını yansıtıyor. Ne zaman benzer esneklik babaya da sağlanır, o zaman toplumsal cinsiyet eşitliğinden bahsedebiliriz” diyor.
BİR SORU, İKİ GÖRÜŞ
SORU: Evden çalışacak olmanın avantajı olur mu? Kararı destekliyor musunuz?
CEVAP: Zeynep Çalışkan (38) Veri hazırlama işletmeni: “Evden çalışma düzeni nasıl olacak? Ne kadar devam eder? Bilmiyorum ancak okula giden 2 çocuğum da evde. Uzaktan eğitim de başladı. Ben bir süre başlarında durmak için izin almayı düşünüyordum ki karar çıktı. Önceliğin kronik hastalar ile kadınlara verilmiş olması kıymetli. Evden çalışmak çok işime yarayacak.”
CEVAP: Fatma Hülya Kutsal (29) Zabıta: “Daha önce büyükşehir belediyesi 12 yaşından küçük çocuğu olan anneleri idari izinli saymıştı. O dönemde işi bırakmayı düşünen, ev-çocuk-iş arasında kalan arkadaşlarımız rahat bir nefes almıştı. Koronavirüsü ile mücadele ve birçok kadının iş yaşamında kalması adına kararı olumlu buldum. Başka illerde de benzer kararlar alınmalı.”
Paylaş