17 Yaşındaki Duygu'nun şüpheli ölümü kaza mı cinayet mi?

Bu kez henüz 17’sinde, hayatının baharında, erkek arkadaşının yaşadığı 5 katlı binanın 4. katından düşerek yaşamını kaybeden Duygu Delen için adalet aranıyor. Delen’in şüpheli ölümü sonrası tutuklanan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan genç kızın pencereden düştüğünü söylese de kafalarda yine o aynı soru var: “Öldürülüp pencereden atılmış olabilir mi?” Tıpkı Şule Çet davasında olduğu gibi...

Haberin Devamı

GERÇEK ER YA DA GEÇ ORTAYA ÇIKAR

Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Halis Dokgöz’ün Şule Çet davası için hazırladığı bilimsel uzman mütalaası davanın seyrini değiştirmişti. O mütalaada Şule Çet’in boynundaki kırığın düşmeden daha çok boynuna ‘bası’ yapılarak oluşmuş olabileceği ve Çet’in ağır cinsel istismara uğradığı yazıyordu. 17 yaşındaki Duygu Delen’in şüpheli ölümünün Çet davasına benzemesi sebebiyle görüşünü almak üzere Prof. Dr. Halis Dokgöz’ü aradım. ‘Soruşturmanın seyri nasıl ilerler?’ diye sordum. Prof. Dr. Dokgöz bu tür davalarda olay yeri inceleme, kişilerin ifadeleri ile otopsi bulgularının hayli önemli olduğunu söylüyor.

17 Yaşındaki Duygunun şüpheli ölümü kaza mı cinayet mi

 

Haberin Devamı

Dosyada gizlilik kararı var

Dokgöz “Otopsi sırasında bir dış etki var mı? Yani düşme, çarpmanın dışında boğmaya yönelik ya da buna benzer, vücudun beklenmedik bölgelerinde düşme ile alakası olmayan, başka bir travma var mı? Bunlara bakmak gereklidir” diyor.

Prof. Dr. Dokgöz şöyle devam ediyor: “Bu tür olaylarda biz genellikle cinsel istismar da görebiliyoruz. Böyle bir bulgu var mı? Hem saldırgan hem de kurban herhangi bir madde, alkol- uyuşturucu gibi, kullanmış mı? Tüm bu bilgiler bir araya geldikten sonra yorum yapılabilir. İtmeyle mi çarpmayla mı düştü? Yoksa intihar mı etti? O zaman ortaya çıkar. Gerçek er ya da geç ama mutlaka ortaya çıkar. Şule Çet davası için hazırladığımız raporda da hatırlayacaksınız boyundaki yaraların düşme ile olup olmayacağı tartışma konusuydu. Düşme ile o tür bir yaralanmanın görülemeyeceği, çok çok nadir olabileceği raporunu vermiştik ki mahkeme süreci değişmişti. O nedenle otopsi raporu ve tüm bulguların aynı anda değerlendirilmesi lazım. Şu an Duygu Delen davasında ‘gizlilik’ kararı olduğu için otopsi raporlarına ulaşılamıyor. Net konuşmak şimdilik mümkün değil. Delilleri görmek lazım.”

Cezasızlık suçu tetikliyor

Delen’in tutuklanan erkek arkadaşı Mehmet Kaplan’ın geçen yıl alkollü ve ehliyetsiz araç kullanırken 1 çocuk annesi Zeynep Berna Atay’a çarptığı ve ölümüne neden olduğu biliniyor. Prof. Dr. Dokgöz bu ayrıntıya dikkat çekiyor ve “Önceden bir suç işlememiş olması, iyi hali göz önüne alınarak cezası ertelenmiş. Bugün en önemli konulardan biri de işte budur. Türkiye’de aslında cezalar yetersiz değildir. Tam tersine Türkiye’de cezalar Avrupa ülkelerinden bile güçlü ancak gelin görün ki uygulanmasında sorun var. 30 yıl ceza alan kişi 20 yıl yatacağını biliyor. 3’te biri direkt indirime uğruyor. Denetimli serbestlik var bir de. Bu da caydırıcılığı engelliyor maalesef. Nasıl olsa ceza almam diyebiliyor kişi. Mehmet Kaplan da hapiste olması gerekirken salıveriliyor ve başka bir eylemde daha karşımıza çıkıyor. O nedenle yasaların düzgün uygulanması şart” diyor.

Haberin Devamı

17 Yaşındaki Duygunun şüpheli ölümü kaza mı cinayet mi

MAĞDURU DEĞİL FAİLİ KONUŞMAK LAZIM

Yine Şule Çet davasında akıllara durgunluk veren bir olay daha yaşanmış, Adli Tıp uzmanı Mehmet Nuri Aydın ‘Bir kadın bir erkekle tenha bir yerde içki içmeyi kabul etmişse cinsel ilişkiye rıza göstermiş sayılır’ yazılı bir rapor vermişti. O doktor Türk Tabipleri Birliği tarafından 6 ay süreyle meslekten men edildi. 17 yaşındaki Duygu Delen’in şüpheli ölümünün ardından özellikle sosyal medyada ‘insanlığı şüpheli’ birtakım kişi ve kişiler hayatını kaybeden genç kız ardından ‘Erkek arkadaşının evinde işi neydi?’ gibi benzer yorumlar yapıyor. Kadın cinayetleri davalarına da bakan avukat Umur Yıldırım “Herkes istediği saatte, istediği yerde olma özgürlüğüne sahip. ‘O kadının orada işi ne?’ diyenler yarın sizin de başınıza aynısı gelebilir. Bu tarz konuşmalar şüpheliyi korur. Bizim yapanı sorgulamamız, faili konuşmamız lazım. Toplumdaki kadın algısının değişmesi şart” diyor.

Haberin Devamı

17 Yaşındaki Duygunun şüpheli ölümü kaza mı cinayet mi

 

İntihar süsü verilen kadın cinayetleri

‘Kadının morali bozuksa intihar edebilir’ gibi bir algı yaratılmaya çalışıldığını söyleyen Yıldırım “Toplumun algısı kadınların psikolojik anlamda güçsüz olduğu yönünde. Aynı ortamı yaşayan erkekler neden intihar etmiyor? Hiçbir psikolojik problemi olmayan kadınların özellikle de erkek arkadaşlarının evinde durduk yere kendilerini balkondan attığına inanmamızı bekliyorlar!” diyor.

O zaman ceza alsaydı bu olmayabilirdi

6 ay önce bir infaz yasası değişikliği yaşandığını hatırlatan avukat Yıldırım şöyle devam ediyor: “Bugün herhangi bir suçtan 18 yıl aldığınızda yarısını yani 9 yıl yatıyorsunuz. Bu 9 yılın da 3 yılı denetimli serbestlik. Yani 6 yıl yatıp çıkıyorsunuz. Eğer dün Mehmet Kaplan ehliyetsiz ve alkollü araba kullanmak suçundan ceza alıp hapis yatsaydı bugün belki de bunu konuşuyor olmayacaktık. Tüm bu ceza indirimleri suça teşvik ediyor.”

Haberin Devamı

17 Yaşındaki Duygunun şüpheli ölümü kaza mı cinayet mi

ETKİN KOVUŞTURMA YAPILSIN

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcilerinden Dilber Sünnetçioğlu: “Sadece temmuzda 36 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 11 de şüpheli ölüm var. Duygu’nun ölümü de şüpheli. Şule Çet’in ölümünde etkin kovuşturma yapıldı ve intihar değil cinayet olduğu ortaya çıktı. İşyerinin penceresinden düşerek ölen 26 yaşındaki Aysun Yıldırım’ın kapanan dosyası, tırnaklarının arasında bulunan DNA sebebiyle yeniden açıldı. Son zamanlarda erkekler öldürüyor, intihar-cinayet süsü veriyor. 17 yaşındaki bir genç kız neden intihar etsin? Duygu’nun davasının takipçisi olacağız. ‘Kesin cinayet’ demiyoruz, beklemedeyiz ama beklerken şunu bir kez daha söyleyeyim: İstanbul Sözleşmesi ne diyor? ‘Etkin kovuşturma yap’ diyor. Talebimiz etkin kovuşturma yapılması ve İstanbul Sözleşmesi’ne dokunulmamasıdır.”

Yazarın Tüm Yazıları