Paylaş
Hayvanlara işkence yapıp, ormanları yakanları da.
Yazımda, iki çocuklu bir ailenin, başarı hikayesini kaleme alacağım.
Bursa’da yaşayan Yurdanur İnce, 2 çocuk annesi.
Büyük kızı Safiye Öykü ile küçüğü olan Fatma Övgüm, Yurdanur Hanım’ın her şeyi.
Dünya bir tarafa kızları bir tarafa.
Çocukları için de anneleri çok özel.
Üzülmemesi için dikkatli davranıyor, gözlerinin içine bakıyor.
UTANCIN GETİRDİĞİ BAŞARI
Yurdanur Hanım’ın en büyük özlemlerinden biri satranç öğrenmekti.
Fırsat bulamaması, birazda ilgisizlik sonucu açılan kurslara katılamadı.
Bu eksikliği hep hissetti.
Konu, satrançtan açılınca her zaman “Keşke” dedi.
Bundan 18 yıl önce, “Ben öğrenemedim çocuklarım öğrensin” diyerek 6 yaşındaki kızı Safiye Öykü ile kardeşi Fatma Övgüm’ü satranç kursuna gönderdi.
Milli takıma seçilen Safiye’nin, “Anne sen satranç bilmiyor musun?” sorusuna yanıt veremedi.
Ve, kendi deyimiyle utandı.
Satranç bilmediğini anlayan kızının, “Sen annesin her şeyi bilirsin. Gel bizimle öğren” demesine de “Hayır “diyemedi.
PES ETMEDİ, ANTRENÖR OLDU
Böylece; çocuklarıyla birlikte satranç öğrenmeye karar verdi...
Kursun ilk günlerinde her ne kadar zor anlar yaşasa da, bu süreci kızlarından aldığı destekle geçiştirdi.
Sonunda, satrancı öğrenen başarılı kursiyerler arasında yer almayı başardı.
Her ne kadar başarılı olsa da düzenlenen bir yarışmanın finalinde karşılaştığı kızı Safiye’ye yenilmekten kurtulamadı.
Yurdanur İnce, performansıyla hocasının dikkatini çekti.
Kendini yetiştirip 1. Kademe, 2. Kademe ve 3. Kademe antrenör olup, hakemlik yapmaya başladı.
Pandemi sürecinde, eğitimini tamamlayarak Dünya Satranç Federasyonu tarafından sertifika alıp, Uluslararası organizatör oldu.
Böylece yıldızı parladı...
1800 ÖĞRENCİYE EĞİTİM VERİYOR
Satranç tutkunlarının en fazla konuştuğu isimler arasında yer aldı.
Bununla da yetinmeyip, başarı çıtasını daha da yükseltmeye karar verdi.
Kolejlerde satranç öğretmenliği yapmaya başladı.
Şu anda, yaşları 5 ile 17 arasında değişen 100‘ü Yıldırım Belediyesi‘nin açtığı kurslar olmak üzere toplam bin 800 çocuk ve gence satranç eğitimi veriyor.
Öğrencileri arasında, Türkiye Üstün Zekalılar Vakfı öğrencileri ile özel gereksinimli ve ampute öğrenciler de bulunuyor.
Onun 18 yıldaki performansını alt alta sıralayınca, alkışlanacak bir gerçek ortaya çıkıyor.
Kendisi önce satranç öğrendi.
Sonra öğretmeye başladı.
Satranç antrenörü oldu.
Uluslararası müsabakalar dahil bir çok organizasyonlarda hakemlik yaptı.
“Nereden, nereye” sözünün en güzel örneğini gerçekleştirdi.
Onun bu başarısı, “Öğrenmenin yaşı yoktur” atasözümüzün en güzel örneğini oluşturmuyor mu?
O yüzden, siz siz olun da, “Keşke” dememeye çalışın.
Demek zorunda kalırsanız, Yurdanur İnce’nin hikayesini hatırlayın.
Hatırlayın çünkü, “Keşkelerin” geriye dönüşü bazen muhteşem oluyor.
Başarı hikayesi olarak yazılıp, hafızalarda kalıyor.
Paylaş