Paylaş
Hafta içinde düşündüm, taşındım.
Sokak lambalarını yazmaya karar verdim.
Sakın, ‘ne alaka’ demeyin.
İlginç konulara duyduğum ilgiyi söylemiştim.
Son günlerde, yabancı sermayeye satışı gündemden düşmeyen, hatta, -satıldığı- da ciddi şekilde söylenen merkezi Bursa’da olan UEDAŞ’ı hepimiz biliriz.
Biliriz çünkü; her ay ev ve iş yerlerinin aydınlatma bedeli olan faturaları ödüyoruz.
UEDAŞ’ı sadece Bursalılar değil, Yalova, Balıkesir ve Çanakkale’de yaşayanlar da tanır.
Aydınlatma hizmetlerini bu kurumdan aldıkları için o yüzden bu kurum, bölgenin en güçlü şirketleri arasında yer almaktadır.
UEDAŞ, Güney Marmara Bölgesi’nde, sadece ev ve iş yerlerinin elektrik ihtiyacını karşılamıyor, cadde ve sokakların büyük bölümünü de karanlıktan kurtarıyor.
Sadece Bursa’da, aydınlatma için 213 bin armatür bulunuyor.
Bu da, her 14 kişiye bir sokak lambası düşüyor anlamına geliyor.
Güney Marmara Bölgesi’ndeki toplam rakam ise Bursa dahil 500 bine ulaşmış.
Bu da, vatandaşları rahatlatırken, hırsızları, kapkaççıları rahatsız ediyor.
O yüzden suçlular, geceleri aydınlık yolları sevmez…
Ölümle sonuçlanabilecek, -yaya çarpma gİbi- kazaların da önüne geçiyor.
O yüzden, sokakları aydınlatan kokak lambalarının çalışma sistemi, astronomik zaman rölesine göre belirleniyor.
Yani; gün doğumu ve gün batımı saatlerini, bulundukları şehrin adı veya enlem/boylam bilgilerini kullanarak, güncel tarih ve saate göre otomatik hesaplayıp çalışıyorlar.
Tamam da...
Bu çalışmaların bedelini kim ödüyor?
Şirket, yaptığı harcamaların karşılığını, o bölgelerde yaşayan abonelerden almıyor.
Masrafları, tüketicinin faturasına eklemiyor.
Fatura, Maliye Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na kesiliyor.
Paylaş