Bu olayı bana, tanımadığın bir kişi anlatsa inanmazdım...
Araştırmaya ihtiyaç dahi duymazdım...
“Saçma sapan bir iddia” der geçerdim...
Gel gör ki, söyleyen kişi, Meryem Kaya Yıldız isimli bir arkadaşım...
Daha doğrusu eski meslektaşım…
Ayrıca, o gün yolculuk yapacağını da iyi biliyorum...
Şimdi gelelim, ’’Bu kadardar da olmaz” dedirten o yolculuğa…
Kendilerinden sonra çocuklarının ortada kalmaması için, her gün ağlayarak, ”Allah’ım, yavrumun canını benden önce al” diye dua ederler...
Bu dua, yazılıp okunduğu kadar kolay değil, her anne ve baba edemez...
Peki, engellilerimizi ve ailelerini ne kadar anlıyoruz?
Bence, yeterince anlamıyoruz…
*
Duygularına, günü birlik ortak oluyoruz…
Sanayi ve ekonomisiyle ülke ekonomisinin can damarı olan, 3 milyon kişinin yaşadığı Bursa gibi şehirleri, uyuşturucu baronları, satıcıları ve mafya gibi suç örgütleri çok sever...
Bayılırlar.
Başarısız yöneticilerin görev yapmasını çok isterler...
Bu konuda dua dahi ederler.
Ama onların Bursa için yaptıkları dualar kabul olmuyor.
Çünkü, kafalarına göre yönetici ve polis bulamıyorlar, istedikleri gibi at koşturamıyorlar.
Durum böyle olunca da, değil Bursa’ya gelmek, yakınından dahi geçmek istemiyorlar.
Kaza sonrası bu tür yangınlar meydana gelse, sözüm yok.
“Çarpma sonucu oldu” diyebilirim.
Normal yolunda giden aracın, bir anda alev alıp ateş topuna dönüşmesinin açıklaması yok. Olamaz da.
Bu tür olaylarda genellikle, araç sahipleri ve sürücüler suçlu oluyor.
Fatura da yolculara ve masum insanlara çıkıyor.
O yüzden bu haberlerden rahatsızlık duyuyorum.
Alevler haftalarca kontrol altına alınmıyor...
Sadece ormanlar kül olmuyor, insanlar ve hayvanlar ölüyor, milyonlarca liralık maddi zararlar meydana geliyor..
Bölge, çorak alana dönüyor...
***
Akdeniz ve Ege’de geçen yıl yaşananları unutmadık...
Benzer yangınları maalesef bu yılda yaşıyoruz...
Ormanlık alanlara girişin, 31 Ağustos tarihine kadar yasaklanmasının ardından, AFAD Başkanlığı’nın, ormanların, havadan, karadan ve kuleden 24 saat kontrol altında tutulmasını içeren kararı doğru....
Onları, pimi çekilmiş bombaya benzetiyorum...
Nerede, ne zaman, ne yapacakları belli değil...
Her an herkese zarar verebilirler...
Benzer olayı Namazgah Mahallesi’nde yaşadık…
*
Bursa’da, arkadaş çevresinde, “Afrikalı Volkan” olarak tanınan bir kişi, babası yaşındaki mahalle muhtarına kafayı taktı...
Nedeni, aralarında 3 yıl önce yaşanıp, yargıya intikal eden kavga sonrası açılan davadan vazgeçmesini istemesi...
Bursa’da her hafta geri dönüşüm tesislerinde yangın çıkıyor.
Bu yangınlar bu hafta da devam etti.
*
Demirtaş’ta geri dönüşüm tesisinin kağıt ve plastik hurdaların toplandığı depo kısmı yandı.
Şehrin bir ucundan görülen dumanlar çevre kirliliğine neden oluyor.
Nüfusu 3 milyonu aşan kentte insanlar, günlerce o dumanı teneffüs ediyor.
Bedelini de maalesef sağlıklarıyla ödüyorlar.
Öyle bir değer ki; kışın kayak severlere diğer mevsimler ise doğa yürüyüşü yapanlara, fotoğraf hayranlarına ve piknik tutkunlarına ev sahipliği yapıyor...
Uludağ’ın en büyük özelliği ise endemik 78 bitki türüne ev sahipliği yapması...
Bu bitkilerin 31’i ise dünyanın hiç bir yerinde yetişmiyor...
Bu yüzden de Uludağ’a, Canlı Bitki Müzesi (arboretum) deniyor...
Peki, böyle bir güzelliğin kıymetini biliyor muyuz?
Hayır bilmiyoruz!...
*