Suriyeli ailenin dünyaya getirip, “yaşamaz” diyerek, fakülteye getirdikleri çocuklarının, hayata döndürülmesi.
Onların hikayesi, ulusal basında geniş şekilde yer aldığı için fazla detaya girmeyeceğim.
Yaşananları hatırlatıp, bu konuyu köşeme neden taşıdığımı anlatacağım…
Suriyeli aile, Tamer adını verdikleri sekiz aylık çocuklarını, geçtiğimiz aralık ayında muayene ettirmek için Tıp Fakültesi’ne getirdi…
Muayene sonucu Tamer’e, akut karaciğer yetmezliği tanısı konuldu.
Hastanın yaşaması için, karaciğer naklinin şart olduğu aileye söylendi.
Şehri tanımayan, toplumun nabzını tutmayan ve onları dinlemeyen emniyet müdürünün, Bursa’da başarılı olma şansı yok denecek kadar azdır.
Geçmiş dönemlerde, hayal kırıklığı yaşatan müdürler, bu yüzden görevden alınmışlardır.
Bursa bu dönemde, polis açısından çok şanslı.
Nedeni, Tacettin Aslan gibi bir Emniyet Müdürü’nün olması.
Önceden de kaleme almıştım.
*
Tacettin Aslan’ın en büyük özelliği, geçmiş yıllarda Bursa’da, uzun yıllar şube müdürü ve müdür yardımcısı olarak görev yapması.
İyi Parti’de, milletvekili olan İsmail Tatlıoğlu’nu, İl Başkanını Selçuk Türkoğlu’nu, yönetimindeki yol arkadaşlarının bir çoğunu iyi tanımama rağmen, Ahmet Kamil Erozan ile tanışmamıştım. O fırsatı, bu ziyarette buldum.
Kendisiyle, uzun uzadıya sohbet ettim.
Böylece, Ahmet Bey’i, yakından tanıma fırsatı buldum.
Dışişleri Bakanlığında yurtiçi ve yurtdışında 43 yıl çalışan, bu süre içinde 4 ayrı görevde Büyükelçi sıfatıyla bulunan, merkez teşkilatında Müsteşar Yardımcısı olarak görev alan Ahmet Kamil Erozan, mesleki bilgi ve birikiminin yanı sıra sıra dışı da bir siyasetçi...
Onun bu özelliğinin, partisinin, kurucular kurulu ve genel idare kurulu üyesi olup, Uluslararası İlişkiler ve Türk Dünyası’ndan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olmasında etkili olduğuna inanıyorum...
*
Dahası, trafikte yaşanan yoğunluğun da önüne geçti.
Trafikte yaşanan sinir harbine, istesek de istemesek de bir şekilde alıştık.
Komşumuz olan geri dönüşüm tesisleri ve depolarını kabul etmekse çok zor.
Gün geçmiyor ki, bu tesislerin birinde yangın çıkmasın...
Yanan, kağıt ve plastik olduğu için alevlerin kontrol altına alınması da kolay değil.
Buradan çıkan duman şehri kaplıyor.
İnsanlar, yazın bu sıcağında pencerelerini kapatmak zorunda kalıyor.
Borcu çok, kasası boş olan enkaz devralan Emin Adanur, ilk etapta geçen sezondan bu yana kapalı olan transfer tahtasını açtırdı.
Samimi olmak gerekirse, transfer tahtasının açılmasına sadece, Bursaspor’un sezona puanı silinerek başlamayacağı için sevindim.
Nedeni de...
Bursaspor’un, sürekli başarıyı ancak altyapıdan yetişen gençlerle gerçekleştireceğine inancımdan.
Vakıfköy gibi tesisi bulunan Bursaspor’un, kurtuluşunu dışarIda araması anlamsız.
Oradan yetişen gençlerin performansları ortada...
Her biri, Süper Lig’de şampiyonluk mücadelesi veren takımlar ile Avrupa’nın önemli kulüplerinde oynuyorlar.
Kimsesiz çocuklara, çaresiz kadınlara, engellilere ve yaşlılara verdikleri hizmetten dolayı bu kuruluşları, devletin şefkati olarak görmüşümdür.
Bu yüzden de diğerlerinden farklı tutmuşumdur.
Gel gör ki....
Günümüzde, en fazla konuşulup eleştirilen kurumlardan biri de Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri olmuştur.
Nedeni de...
Oralarda yaşanan en ufak sorunun toplumun canını acıtmasıdır.
Bunlardan biri de, “açılmaz” denilen transfer tahtasının açılması oldu.
Adanur ve yol arkadaşları bu sorunu gidermeseydi, Bursaspor sezona puanı silinerek başlayacaktı.
Küme düşmesi beklenen kulüpler arasında yer alacaktı…
Kim bilir.
Belki de, korkulan yaşanacaktı.
Buda, yaralı olan Timsah’ın sonu olacaktı.
Adanur ve yol arkadaşları bu sorunu gidermeseydi, Bursaspor sezona puanı silinerek başlayacaktı.
Küme düşmesi beklenen kulüpler arasında yer alacaktı…
Kim bilir.
Belki de, korkulan yaşanacaktı.
Buda, yaralı olan Timsah’ın sonu olacaktı.
Allah’tan bu süreç bir şekilde atlatıldı…