Paylaş
Adaletin sırra kadem bastığı ve her türlü kötülükleri yapanların, yaptıklarının yanlarında kâr kaldığı tuhaf bir dünyada yaşıyoruz.
Daha dün, bütün dünyanın gözleri önünde Rusya, Ukrayna’ya ait Kırım’ı ilhak etti. Başta ABD olmak üzere tüm Batı ülkeleri aval aval seyretmekle yetindiler.
Tüm dünyayı köpeksiz gören Rusya, değneksiz dolaşmaya başladı. Bu cümleden olarak; Batı’nın da, her iki tarafı kışkırtmasıyla Rusya, Ukrayna’ya fiilen savaş açtı.
Savaş Rusya’nın istediği gibi gitmedi; bir haftada bitecek sanılan savaşın, aylar geçmesine rağmen bitmediği ve bundan böyle de nereye ve nasıl evrileceğini kimse kestiremiyor.
Başta ABD ve diğer Batılı ülkeler, savaşın devamını arzulayıp Rusya’yı zayıf düşürmek için ellerinden gelen ne varsa yapıyorlar. Bu yüzden Ukrayna’yı silah deposuna çevirdiler.
Böyle yapmakla Rusya’yı dizginleyebileceklerini sandılar. Halbuki ateşle oynadıklarının farkında değiller. Belli ki Putin’i tanımıyorlar.
Putin, Rusya’da seferberlik ilan etti ve 120 bin askeri daha silah altına alıp cepheye sürdü. Ayrıca zora girdiği takdirde, nükleer silah kullanmaktan kaçınmayacaklarını söyledi.
Putin bu deliliği yapar mı? Şimdiye kadarki yaptıklarına bakınca yapar!
ABD ve Batı kimi sıkıştırdıklarının farkında değil, oysa kediyi sıkıştırdıklarında aslan kesileceğini kendileri söylüyor. Kedinin aslan kesildiği yerde, Putin neden nükleer silah kullanmasın ki?
Rusya, savaşın ortasında, baştan belirlediği hedeflere ulaşmak için; Ukrayna’nın doğusundaki dört bölgede referandum yaparak (!) Kırım’a kadar (Karadeniz) uzanan bu bölgeleri (Luhansk, Donetsk, Zaporijya, Mariupol) ilhak etti.
Putin, bu durumun kabulü şartıyla müzakere masasına oturabileceğini söyledi.
Rusya’nın Kırım’ı işgali sırasında susan ABD ve Batı’nın diğer ülkeleri sade suya tirit cinsinden açıklamalar yaparak, mevcut durumun kabul edilemeyeceğini söylüyorlar. Ve Rusya’ya uygulamakta oldukları yaptırımlara yenilerini ekliyorlar.
Bu savaşta da büyük şeytan rolünü ABD üstlenmiş vaziyettedir. Ukrayna’yı destekleyip savaşın uzamasını sağlamakla; zaman içinde hem Rusya’yı ve hem de AB ülkelerini dizginlemek istiyor.
ABD’nin kayığına binen Batı, kendi ayaklarına sıkıyor.
Kuzey akım gaz nakil hatlarına sabotaj düzenlendi, böyle yapmakla Rusya’nın elindeki vana tehdidi ortadan kaldırılmış oldu.
Böyle yaptırmakla ABD demek istiyor ki Rusya’ya değil bana mecbur ve hatta mahkûmsunuz.
Emperyalizmin acımasızlığını, vicdansızlığını ve zalimliğini görüyorsunuz değil mi?
Ne Ukrayna halkı ve ne de dünya halkları asla umurlarında değil. Kendilerinin doymak bilmez bencil ve kirli emelleri uğruna yapmayacakları melanet yok.
Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Libya’da aynısını yaptılar ve yapmaya devam ediyorlar.
Oyuna getirildiğinin farkına varan Rusya, kısa günde ne kazanırım derdine düştü ve ilhak ettiği yerlerden sonra müzakereye açığım dedi.
O dedi lakin onu dinleyen kim?
Paylaş