Paylaş
Sosyal medya denilen gayya çukuru da bu iş için bulunmaz Hint kumaşıdır.
Sosyal medya mecrasında bire bin katılır, Galata Kulesi Gor Çukuru olarak gösterilir, olmamış şeyler olmuş gibi gösterilir, yalanın bini bir paradır. İnsan şeref ve haysiyetleri, namuslar payimal edilir
(çiğnenir, ayaklar altına alınır), iftira ve çamur atma yarışı gırla gider vb... Bu yüzdendir ki bütün dikeyleri yatay hale getirecek ‘sur’ üflenmedikçe (Kıyamet kopmadıkça) , yalan söyleyen tarihin söyledikleri hep gerçek kabul edilecek ve İsrail’in kurucu Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi bu millet, 200 sene daha ecdadına ve özellikle Sultan Abdülhamid’e sövmeye devam edecek.
Bu durum karşısında; psikolojik savaşın en etkin ve önemli argümanı sosyal medya oldu. Çünkü orada ne verilirse, ne yazılıp çizilirse, hangi iddiada bulunulursa bulunulsun hemen hepsinin mebzul (bol) miktarda müşterisi var.
Zira bir ömür boyu uyutulan nesiller, uykudan uyanmayı, bilinçlenme/gafletten uyanma zannediyorlar. Gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde uyanıklık taslıyorlar.
Biden’ın (ABD Başkanı) takımı (PKK, FETÖ ve onlarla müşterek hareket eden muhalefet); görüldüğü üzere, el ele vererek yangına körükle gittiler, gidiyorlar. Marmaris’te aynı anda üç ayrı noktada yangın çıktı. Bu durum tesadüfi olamaz, yakalanan kişinin üzerine derinlemesine gidilmeli ve arka plandakiler, mutlaka su yüzüne çıkarılmalıdır.
Katil, maktulün cenazesinde, en önde olur misali; bunlar da koro halinde, ‘Nerede bu devlet?’ diye naralar atıp algı oluşturmaya çalıştılar. Canlı yayında tepelerinde helikopterler cirit atarken, bunlar, ‘Uçak ve helikopter niye yok?’ diye trajikomik hallerini sergilediler.
Oysa devlet, başta Cumhurbaşkanı ve ilgili bakanları olmak üzere tüm imkânlarıyla oradaydı. Yangın söndürme ekipleri havadan ve karadan canhıraş bir şekilde olaya müdahale edip hemen hepsi insanüstü bir gayretle çalışmaktaydı.
Yangınlardan medet uman, ne kadar çok yangın çıkarsa o kadar çok sevinen ve avuç ovuşturan ve bunu istismar malzemesi yapan PKK, FETÖ ve bunlarla el ele veren mahut muhalefet; inanın, o yangını çıkaran aşağılık mahluktan daha soysuz ve daha alçaktır.
Aynı zihniyet, Batı Karadeniz illerimizde meydana gelen sel felaketlerinde de sevinip dört köşe oluyor. Akılları sıra, Sayın Erdoğan’ı ve hükümeti suçlayacak bir malzeme daha ele geçirmiş olacaklar. Doğal afetlerden medet uman bir muhalefetin kalite ve kalibresini varın siz hesap edin.
Neyse ki sosyal medyaya çekidüzen verecek ve orasını, kendi pespaye dünyalarının arenası zanneden sorumsuz kişilere sorumluluklarını kanun yoluyla hatırlatacak yasa Meclis’in gündeminde.
Öyle sütre gerisinde saklanıp küfretmek, iftira atmak, toplumu galeyana getirmek ve gereksiz yere infiale sebep olmak, kışkırtıcılık yapmak, insanların namus, şeref ve haysiyetleriyle oynamak cezasız kalmayacak.
Bir kısım aklı evveller, bu yasa sansürü getiriyor diye karşı çıkıyor. Malum bu sosyal medya mecraları belli kişilerin elinde ve tasarrufundadır; onlar istedikleri gibi sansür uygulayabiliyor. Hatırlayın, ABD eski başkanına bile bu sansürü uyguladılar. Üç-beş kişinin uygulamaları sansür sayılmayacak, toplumun düzenini bozan ve suç teşkil eden beyanların yayınlanması önlenince sansür olacak.
Oh ne âlâ memleket!
Paylaş