Paylaş
Ancak, ‘döneminde bugün ‘ liyakatsız’ diye eleştiri yağmuruna tutulanların (salt partizanlıkla atanmış olanlar hariç) tamamına yakının söylenilenin tam tersine ‘ehil’ ve ‘bilgili’ oldukları kesindir.
2002 Kasım’ında Recep Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı olarak TBMM’ye girememişken partisi iktidara geldi. Hatırlayınız Türkiye bu ‘kaotik’ ve demokrasi açısından trajikomik olayı yaşadı. Irak’a müdahale edecek olan ABD’nin ‘uzantılarının’ dahi bu ‘komedi’ içinde muhtemel elleri vardı.
Devlet, tepeden tırnağa 1935-45 arası doğumlu olanların, yani karakter ve kişilikleri 2. Dünya Savaşı ve ‘İsmet İnönü’ döneminde oluşanların kontrolünde idi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nu hatırlamanız, o günkü devletteki ‘prototip’ kafayı anlamanız için yeter de artar bile.
Bir de ‘yargı ve güvenlik’ başta olmak üzere devlete ‘sızmış’, boş bulduklarını sandıkları andan itibaren de azgınlaşmış FETÖ kadrolarının nerelerde neler yaptıklarını tekrar gözünüzün önünden geçiriniz.
Yıllarca, DPT’de dahi bulunan nitelikli memleket sever kadroların (Turgut Özal, Korkut Özal, Mehmet Keçeciler, Cevat Ayhan, Recai Kutan, Hasan Celal Güzel, Yusuf Özal, Ekrem Pakdemirli, Hüsnü Doğan gibi) ‘takunyalı’ olarak yaftalandıkları, ‘badem bıyık’ diye hor görülenlerin devlet katında yer bulmakta zorlandığını unutmayınız.
İşte Recep Tayyip Erdoğan döneminde, ‘İnönü artıkları’ yaş haddiyle, FETÖ iltisaklıları da yargı ile devletten uzaklaştırıldı.
Türkiye artık devlette millileşmiş kadrolarla, milletiyle bütünleşmiş kafalarla yönetilmektedir.
Bugünkü Bakanlara bakınız; örneğin Hakan Fidan, Mehmet Fatih Kacır, Alparslan Bayraktar, Ömer Bolat, Abdulkadir Uraloğlu, Dr. Kemal Memişoğlu gibi isimlerin konularına hâkim ve ehil olmadıklarını mı söyleyeceksiniz?
TİKA ve MİT geçmişi ile Dışişleri Bakanlığı öncesinde perspektif ve derinlik kazanan Hakan Fidan’ın birikimini ve ‘yerliliğini’ Cumhuriyet tarihinin kaç Dışişleri Bakanı ile kıyaslayacaksınız?
Liyakat diyorlar. AK Parti ile ‘geçmiş’bağı olmayan Mehmet Nuri Ersoy’un turizmi ve dünyayı bilmediğini mi iddia edeceksiniz?
Hatta, bugün görevde olmayan eski THY Başkanı İlker Aycı’nın dahi o görevinden ayrıldıktan sonra Hindistan Hava Yolları’na atanmasının ‘beceri’ ve ‘bilgi’ eksiği ile olduğunu mu söyleyeceksiniz?
Recep Tayyip Erdoğan vakıflar, belediyeler, kamu kadroları eliyle bu dönemde Türkiye’nin yarınlarında da ‘damga vuracak’ kadroları sıfırdan inşa etmiştir. Özel Kalem Müdürü Dr. Hasan Doğan, Dış Politika Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç , MİT Başkanı Dr. İbrahim Kalın gibi isimlerin varlığı da ayrı örneklerdir.
Recep Tayyip Erdoğan, dünya lideridir çünkü, dönüştürdüğü bir zihniyeti, altyapıyı, toplamda bir ülkeyi yarınlarda da daha güçlü şekilde taşıyacak, geliştirecek bütün kadroları yetiştirmiş, sorumluluk ve yetki vermiş, pişmelerini sabırla beklemiştir.
Bu kadrolar, eğer kibir denizine düşmez, mücadele ve davanın geldiği noktanın değer ve hassasiyetini tam kavrarlarsa, bundan 100 yıl sonra da Recep Tayyip Erdoğan’ın ne yaptığının anlaşılmasında değerli katkıları olacaktır.
Paylaş