Paylaş
Seçim sathına girdiğimiz bu dönemde, kahrolası birileri milletimizin ekmeğiyle oynuyor. Hem de şu mübarek ramazan gününde.
Akılları sıra, milleti canından bezdirip Erdoğan’ı iktidardan düşürecekler. Halbuki Erdoğan’ın yirmi yıllık icraatları ortada; on sekiz yıl bir şey olmadı da son iki yılda bu olanlar neyin nesidir?
Milletimiz Türkiye’deki kalkınmayı yaşayarak gördü, içine düşürüldüğü bu sıkıntıdan da yine Erdoğan sayesinde kurtulacağını çok iyi biliyor.
Evet, bütün dünya bir pandemi sürecinden geçti, geçiyor. Hemen akabinde Rusya-Ukrayna Savaşı çıktı, petrol ve enerji ürünlerinde korkunç artışlar oldu.
Hükümet, bunlardaki artışın kısm-ı azamisini sineye çekerek halkına az kısmını yansıtıyor.
Ama Türkiye’miz bir tarım ülkesi, temel gıda maddelerindeki bu akıl almaz artışlar, ekonomik kurallarla izah edilemiyor. Malum birileri de bu yangına körükle gidiyor. Bunların başında da her zaman olduğu gibi bizdeki sorumsuz muhalefet geliyor.
Milleti, hükümetin aleyhine kışkırtmak için yalan üstüne yalan söylüyorlar. Kılıçdaroğlu, son iki ay içinde Türkiye’den Katar’a iki buçuk milyon küçükbaş hayvan ihraç edildiğini söylüyor ki baştan aşağıya yalan!
Pahalılık karşısında esnafımızın çoğunluğu da bir tuhaf oldu, zam yaptıkça seviniyorlar ve neredeyse zil çalıp oynayacaklar.
Belli ki bir yerlerden düğmeye basılıyor ve içerideki çoğu FETÖ’cü olan esnaf da koro halinde bu emre uyuyor.
Yerinde bir liralık limon, tezgâhta 8-10 lira, yerinde üç liralık domates rafta 30-40 lira.
Semt pazarlarında rakamlar onlarla ifade ediliyor; köy biberi 50 lira, kıl biber 80 lira.
Hükümetin gıdada düşürdüğü yüzde 10’luk KDV indirimi tüketiciye yansımadığı gibi, vurgun üstüne vurgun yapan satıcıya yaradı!
Market çalışanları işi gücü bırakmış, akşama kadar etiket üzerine etiket yapıştırmakla meşgul.
Market zinciri sahiplerinin aralarında anlaşıp milleti nasıl kazıkladıklarını gördük ve maalesef hâlâ daha da görmeye devam ediyoruz.
Topu topu beş-on kişi olan bu zevat çağrılıp nasıl hizaya sokulmaz, anlamak mümkün değil.
Denetimler ve cezalar yetersiz. Milletin ekmeğiyle oynayanlar, analarından doğduklarına pişman edilmedikten sonra, bu haramzedelerle baş edebilmek mümkün değildir.
Devlet olgusu, dışı kadife kaplı çelik şeklinde tarif edilir. Yani namuslu ve dürüst vatandaşına karşı şefkat, merhamet ve saygılı olacak; bunun yanında haddini aşana haddini bildirecek, zorbalık yapana karşı zor kullanılarak hizaya getirilecek, ekmekle oynayana dünyası dar edilecektir.
Aksi halde kaos olur...
Ayaklar baş, başlar ayak olur.
Paylaş