Paylaş
Dolayısıyla kusursuz ve günahsız kul olmaz. Nitekim Peygamberler (Allah’ın selamı onların üzerine olsun) bile ‘zelle’ (faziletli bir fiil varken, daha az faziletli olanı işlemek veya evla olanı terk etmek) işlemişlerdir. Musa aleyhisselamın kasıt olmaksızın bir adamı öldürmesi ve Sevgili Peygamberimizin (aliyhisselam) Bedir esirlerini fidye karşılığı salıvermesi bu kabil zellelerdir.
Peygamberlerin dışındaki insanların büyük çoğunluğu ise, günahkâr kullardır. İşte Allahü teala kullarını çok sevdiği ve onlara acıdığı için, bazı gün ve gecelere özel anlamlar yüklemiş ve bu zamanda yapılacak ibadetlere, sair zamanlarda yapılanlardan çok daha fazla mükafat vereceğini bildirmiştir.
Bunların başında da ‘Bin aydan daha hayırlı Kadir Gecesi’ gelmektedir. İbn Arabi Hazretleri Kur’an-ı Kerimdeki ‘Bin aydan daha hayırlı’ ifadesine dikkat kesilerek şöyle buyurur: ‘Bu ifade başka bir anlam daha içerir ki, o da bu gecenin bir sınırlama olmaksızın bin aydan ‘daha’ hayırlı olmasıdır.
Bununla birlikte bin aya ilave olan kısım (daha) belirsizdir ve dolayısıyla nerede biteceği bilinemez. Allahü teala Kadir Gecesi’nin bin aya bedel olabileceğini söylememiş, herhangi bir vakit belirtmeksizin bin aydan daha üstün saymıştır. Bu geceye ulaşan kul, bin seneden fazla (ama) belirsiz olan bu sürede ihlaslı bir halde Rabbine itaat etmiş gibidir’.
Dolayısıyla bu mübarek geceye kavuşan kişi agah (uyanık, gafletten beri) olmalı ve onu, tövbe ve istiğfarla (af dilemekle), ibadetle ve yakarışla geçirmelidir.
Allahü tealanın mağfiretinin (bağışlamasının) sonsuzluğunun idrakinde olan İslam büyükleri, bundan dolayıdır ki her geceyi Kadir, her karşılaştıkları insanı Hızır bilmiş ve öyle davranmışlardır ve bunun karşılığını da hesapsız (ölçüsüz) almışlardır.
Nitekim Cenab-ı Hak, Sevgili Peygamberine şöyle hitap eder: ‘Senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetsin diye.’ Bununla birlikte Müslim ve Nesai, Ebu Hureyre’den (Radıyallahu anh) Hz. Peygamber aleyhisselamın şöyle dediğini aktarır: ‘Kim iman ederek ve Allah’tan umarak o geceye kavuşursa ve onu ayakta geçirirse, onun geçmiş ve gelecek günahları bağışlanır ve onun günahı mahcup olamayacak şekilde örtülür.’
Bundan daha büyük müjde olabilir mi?
Allahü teala bizleri Kadir Gecesi’nde avf ve mağfirete uğrayan kullarından eylesin, tuttuğumuz oruçları kabul etsin, Ramazan-ı Şerifin şefaatine nail eylesin ve Ramazan-ı Şerifte affettiği kullar zümresine bizleri de dahil eylesin! Amin.
Paylaş