Paylaş
Malum; Komünizm, işçi hakları adına iktidara geldi; işçi haklarını yok eden ve işçiyi köleleştiren bir sistem olarak yapmadığı zulüm kalmadı. Sonunda, kangrenleşen sistem, kendi içinden infilak ederek yıkılıp gitti.
Yine malum; insan hakları, hürriyet diye gelen Batı sistemleri de insan haklarını yok ederek (hayat hakkı dahil) ve insanları maddede ve manada köleleştirerek zulmünü icra etti ve etmeye devam ediyor.
Sular bulanmadan durulmaz; bize şer görünen pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı, tıpkı turnusol kâğıdı gibi, dünyanın örtülü gerçeklerini (hemen hepsi de iğrenç ve pislikten ibaret) tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Mızrağın çuvala sığmayacağı görüldü. Batı (ABD ve AB), zoru görünce (kıtlık ve pahalılık) kendi derdine düştü. Küçük şeytanların her birisi, büyük şeytanın güdümünden çıkmak ve ayrıca onun zulmüne ortak olmamak için çırpınıyor. Zira iş başa düştü!
Rusya’ya karşı uyguladıkları ambargolar ters tepti; Rusya doğalgazı kesince hemen hepsi kalın battaniye arayışına girdi. Yakında birbirlerinin battaniyelerini çalarlarken görürseniz şaşırmayın. Malum dün de birbirlerinin maskelerini çalıyorlardı.
ABD Başkanı’nın Ortadoğu ziyareti fiyasko ile bitti. Buna mukabil aynı dönemde gerçekleşen Türkiye, Rusya, İran zirvesi ve ayrıca Erdoğan-Putin görüşmesi, yeni bir dünyanın doğuşunun sinyallerini verdi. Aralarındaki ticareti milli paralarıyla yapma kararları, Batı’nın zulüm düzenine atılacak en önemli şamardır.
Ve bu daha başlangıçtır.
Açlıkla karşı karşıya kalan ve yarınlarından emin olmayan, olamayan ülkelerin gözleri Türkiye’de. Batı, körelmiş vicdansızlığıyla; sebep oldukları Ukrayna-Rusya savaşının devamını istiyor. İstiyor ki, silahları Ukrayna’ya boca ediyorlar.
Ukraynalılarla Rusların savaşta, onlarca ülke halklarının da gıdasızlıktan ölmesi, gözleri hırs ve kan bürümüş ABD’nin ve diğer Batılı emperyalist ülkelerin umurunda değildir.
Dünya yansa, bunların hasırları yanmaz ve umurlarında olmaz.
Ama ipin ucu (doğalgaz yokluğu) biraz kendilerine dokununca, onlar da Hanya’yı Konya’yı gördüler. Hepsinin ayakları yere değdi ve ‘Biz ABD’nin ileri karakolu değiliz!’ demeye başladılar.
Almanya, Japonya ve Fransa gibi kimi ülkeler, ABD’ye rağmen ulusal kararlarını almaya başladılar. En başta da anlaşmalarla silahsızlaştırılan Almanya ile Japonya’nın, kendi milli ordularını kurmak için harekete geçmeleri geliyor.
Türkiye, zulme karşı haykırmakta, zulmü önlemede elinden geleni yapmakta, mazlumlara sahip çıkmakta ve hepsinden önemlisi zalimlerin karşısında dikilmektedir. Türkiye, tarihin her devrinde olduğu gibi bugün de tüm mazlum ülkelere kol kanat germektedir.
ABD çatırdıyor, daha da çatırdayacak. Yıkılacak enkazın altında kalmamak ve onunla birlikte aynı kaderi paylaşmamak için şimdiden onun güdümünden çıkmak ve gerekirse başka bir gezegene gitmek lazım!
Zira onun enkazının altında bütün bir dünya kalacaktır!
Paylaş