Paylaş
Otuz bin lokantanın hizmet verdiği koca İstanbul’da 9 (yalnızca dokuz) adet çorbacı dükkânı açarak, bunun reklamını yaptı. Sıradan bir esnafın yapabileceği basit bir işi koskoca Büyükşehir Belediye Başkanlığı olarak açmaktan utanmadığı gibi bunu hizmet diye sundu.
Betonları dökülen, paslı demirleri gözüken, tehlike saçan üstgeçitlerde en ufak bir iyileşme yapmadan, şu ifadeleri içeren afişleri asmakta bir beis görmüyor: ‘Tehlike arz eden üstgeçitler İBB tarafından güçlendirilmektedir.’
İstanbul’un her tarafının donatıldığı ilanlara bakarsanız; İBB’nin İstanbullu’ya yapmadığı hizmet yok. Üniversiteliye yurt, bebeklere süt, yavrulara kreş, annelere bedava ulaşım, askıda ekmek, askıda fatura, ‘beka sorunu olan depreme’ karşı kentsel dönüşüm, üniversiteliye burs, sosyal destek kartı, yeni doğan desteği, tablet desteği, anne-bebek destek paketi, bebe bisküvisi desteği, eşya desteği, eğitim destek paketi, Metro ulaşımı, yollar, tüneller, deniz ulaşımı vb...
İmamoğlu’nun bu denli göz boyama taktiği, büyük kalabalıklara hitap eden ve ancak oy alamayan Osman Bölükbaşı’nın şu sözünü hatırlattı: ‘Harman bol lakin dane yok!’
İmamoğlu’nda da laf çok lakin icraattan eser yok!
İstanbullu’nun en büyük sorunlarından biri de trafik çilesidir. İmamoğlu vaktiyle Beylikdüzü Belediye Başkanı’ydı. Büyükşehir’e gittikten sonra arkasına dönüp bakmadı bile; Beylikdüzü’nü, Avcılar’ı, Küçükçekmece’yi, Büyükçekmece’yi Silivri’yi yüzüstü bıraktı.
Milyonlarca nüfusun yaşamakta olduğu bu ilçelerde metronun lafı dahi edilmiyor. İnsanlar her gün saatlerce trafikte işkence çekiyor, ömürleri trafikte geçiyor.
İmamoğlu bu duruma çözüm için ne yaptı biliyor musunuz? Bu beldelerdeki tüm üstgeçitleri afişlerle donattı. Bu afişlerde şu ifadeye yer vermekle yetindi: ‘Metro’mu istiyorum!’
Şu pişkinliğe bakar mısınız?
Metro yapmadığı gibi, halka ‘Metro’mu istiyorum!’ dedirterek, adeta milletin aklıyla alay ediyor. Muhatabı kendisi değilmiş gibi, sureti haktan gözükmeye çalışıyor.
Pes doğrusu!
Hükümet İstanbul’a şehir hastanesi yaptı (Çam ve Sakura Şehir Hastanesi), İmamoğlu’nun başındaki Büyükşehir Belediye bu hastanenin yolunu dahi yapmadı. Merkezi idare (Ulaştırma Bakanlığı) bu yolu yapmasaydı, İstanbullu bu hastaneye gidemeyecekti, iyi mi?
İmamoğlu’na sormak lazım; bu şehir insanına eziyet etmek, ihtiyaçlarını karşılamamak için mi belediye başkanı seçildin?
Hastane yolu yapmayacaksan ne diye bu göreve talip oldun?
31 Mart seçimleri algılarla gerçeklerin yüzleşip savaştığı bir seçim olacak.
İBB makamını sıçrama taşı görüp, göz boyamayla, reklam ve algılarla beş seneyi heder eden ile İstanbul’a hizmetten başka bir şey düşünmeyen, tüm mesaisini İstanbullu’ya ve İstanbul’a vereceklerin savaşına sahne olacak bir seçime şahit olacağız.
Paylaş