Paylaş
Tek kutuplu kalan dünyada tüm şirretliğini göstermiş ve nerede bir kan, göz yaşı, baskı, zulüm, darbe ve sömürü varsa hemen hepsinde başrolü oynamıştır.
Geçen bu 33 sene esnasında köprülerin altından çok sular aktı ve ABD’nin evdeki hesabı çarşıya uymadı, uymayacak. Bu meyanda hem Rusya toparlandı ve hem de Çin, attığı dev adımlarla yeni kutuplar olarak ABD’yi tehdit eder hali geldiler.
ABD, çok pis oynayarak Rusya’yı savaşa zorladı. Rusya’nın bu durumunu göstererek AB ülkelerini tehdit ederek Rusya’ya karşı kışkırttı. Şimdi de NATO’yu bir manivela gibi kullanarak tüm Avrupa’ya çullanmak istiyor. Çullandı da.
Lakin, ABD adım attıkça batağa saplanıyor; Irak’ta, Afganistan’da, Ukrayna’da ve Gazze’de gömüldükçe gömülüyor. Hepsinden daha önemlisi ise, tüm iğrençliklere imza atan ABD, tüm dünyanın güvenini yitirdi.
Ava giderken avlandı!
ABD, aklı sıra Rusya’yı savaşa sokup yalnızlaştıracak ve bu sayede Rusya’yı çepeçevre kuşatıp izole edecekti. Kurt politikacı Putin ABD’nin bu oyununu sezdi ve aynı oyunu ABD’ye oynayarak onu yalnızlığa itti.
AB ülkelerinde de maymun gözünü açtı, ABD yanlısı iktidarlar seçimleri kaybediyor, bunların yerine Rusya ile iş birliğine sıcak bakan partiler iktidara geliyor.
AB ülkelerinin bu denli uyanışı, NATO’nun çökmesine bile yol açabilir.
NATO, Sovyet tehdidine karşı oluşturulan savunma paktı idi. Sovyetler dağıldıktan sonra zaten işlevini yitirmişti. NATO’nun işlevsizliğini gören ABD’nin kendisi tehdit olmaya başladı.
Almanya’yı ve Fransa’yı açıktan tehdit eden, Türkiye’ye karşı da terör örgütleriyle işbirliği yapan bir ABD’nin dostluğuna kim inanır, müttefikliğine kim bel bağlar?
Putin’in başında bulunduğu Rusya, çok daha güven verdiğinden olacak ki, uluslararası arenada Rusya hamle üzerine hamleler yapıyor ve sağlam ittifaklar kuruyor.
Rusya’nın Kuzey Kore ile yaptığı saldırmazlık ittifakı tüm dünyaya parmak ısırttırdı.
ABD, İsrail soykırımına resmen ve alenen destek olmuş; bir yandan İsrail’i koruma altına alırken diğer yandan İsrail’in sergileyeceği vahşetin tüm lojistiğini temin etmiştir.
Dolayısıyla İsrail soykırımının baş müsebbibi ABD’dir ve bu yüzden tüm dünya halkları tarafından, İsrail yönetimiyle birlikte telin edilmektedir.
Netanyahu canavarının ABD Kongresi’nde alkışlanması ise, tüm maskeleri yırtarak Amerika’nın ipliğini pazara çıkarmıştır.
Ne demişler; alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste...
ABD o kadar çok mazlum ahı aldı ki, onun ahı ahesteden ziyade ayyuka çıkacaktır!
Paylaş