Paylaş
28 Şubat davası, 28 Şubat sürecinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirakle suçlanan 103 sanık hakkında, Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve yalnızca askerlerin yargılandığı, eksik bir davadır.
Zira Mahkeme, aynı suça iştirak etmiş olan sivillere (iş dünyasına, bürokrasiye, medyaya) hiç dokunmamıştır. Halbuki askeri kışkırtan ve mahut darbeyi yapmaya itenler, yalnızca azmettirenler olmayıp, hükümeti devirmek suçuna bizzat iştirak edenler sivil cenahtı.
Ama dava, yalnızca askerlere açıldı, onlar yargılandı ve dolayısıyla yalnızca onlardan bir kısmı hüküm giydiler.
Oysa, 28 Şubat’ın mahut anlı- şanlı generalleri, 28 Şubat’ın bin yıl süreceğinden dem vuruyorlardı. Darbeci zihniyetin iktidarı ancak 3-5 yıl sürebildi. 2002 seçimleriyle, tüm destekçileriyle silinip gittiler. Tek başına iktidara gelen AK Parti iktidarı, demokrasi tarihimizde ilk defa demokrasiye kasteden demokrasi düşmanlarından hesap sordu.
Bu cümleden olarak; hem 12 Eylül’ün ve hem de 28 Şubat’ın demokrasi katilleri yargı önüne çıkarıldı.
Bu durum, gerçek demokrasiye doğru atılmış çok önemli bir adımdı.
Malum; demokrasi tarihi boyunca her on yılda bir darbe yapılıyor ve bunun demokrasi için, demokrasiyi rayına oturtmak için yapıldığı yalanı, ileri sürülüyordu.
Darbeli yıllarda da milli irade rafa kaldırılıyor, halka akla ve hayale gelmedik zulüm ve işkenceler yapılıyordu.
28 Şubat sürecinde yüz binlerce insanın hayatıyla oynadılar; milyonlarca gencin geleceğini kararttılar.
Halka ve halkın seçtiklerine karşı yapılan bu darbeler sonucunda halkla devletin arasını açtılar.
Halkı siyasetten soğuttular, siyasileri aşağıladılar; düzmece anketlerle en güvenilir kesim olarak darbecileri ve yandaşlarını, en güvenilmez kesim olarak da siyasetçileri gösterdiler.
Halk bu trajediyi, darbeler tarihi boyunca, otuz iki dişini sıkarak ve sabrederek izledi.
Halkımız, demokrasiyi mücadele vererek elde etmedi ancak kendisine dayatılan sözde demokrasiyi gerçek demokrasiye çevirmek için çok bedeller ödedi.
Halk, Menderes’i yüzde 50’nin üzerinde oy vererek tek başına iktidara getirdi. Darbeciler, iktidarı alaşağı edip, başbakanı ve iki bakanını astılar; halkın seçtiği parlamentoyu lağvedip, DP’li bakan ve milletvekillerini tutukladılar, hepsini işkenceden geçirdiler.
Yine aynı halk, bu kez Süleyman Demirel’i yüzde 50’nin üzerinde oyla seçip tek başına iktidara getirdi. Darbeciler onu da ‘Muhtıra’ ile görevden uzaklaştırdılar. Bilahare Özal tek başına iktidar oldu, onun da ölümü şaibeli oldu.
En son olarak Erdoğan ve AK Parti tek başına iktidara geldi, ona ve hükümetlerine karşı da darbe üstüne darbeler denediler.
Ve halen daha denemeye devam ediyorlar.
Darbecilerin affedilmesi iyi mi oldu kötü mü; siz karar verin!
Paylaş