Golleri ve mücadelesiyle zevkli bir maçtı. Kayserispor’un 3 gol yedikten sonra skoru 3-2’ye getirmesi umutlanmasını sağlasa da, beraberlik için rakibinin üstüne gittiği anlarda defansta verdiği açık alanları değerlendiren Fenerbahçe, skoru 6-2’ye taşıdı. Mourinho’nun 11’inde Mert Hakan, Kostic ve Oğuz Aydın’ı gördük. Kostic, kazanılan penaltıda ve Kayserispor’un penaltı beklediği pozisyonlarda başroldeydi. Zenit maçından sonra Süper Lig’de ilk 11 oynayan Oğuz Aydın sahanın yıldızıydı. Mourinho ve Fenerbahçe’ye, “Ben buradayım” dedi sergilediği oyunla.
TONUSLUOĞLU’NUN ‘DiRENÇ’SiZLiĞi
Hafta içi yapılan hakem seminerinde yaşananlar, sanki çiftliklerinde at koştururcasına yapılan atamalar, hakemlere derneğe üye olmaları için verilen subliminal mesajlar ve dernek konusunda TFF Başkanı’nın çıkışı, ayrıca performansı düşüşte olan, çaldığı ilk düdükte tedirginliğini açıkça gösteren bir hakem... Buna ek olarak Rize-Trabzon maçında incelemesi dakikalarca süren bir ofsayt pozisyonunda polemiğe yol açan VAR hakeminin (Yaşar Kemal Uğurlu) bu maçta görev alması... Bu tür yönetimler açıkçası MHK’nin hakemleri getirdiği noktanın bir fotoğrafı. Bu tablo; zamanında ‘bilmediğiniz şeyler var, resmin tamamını görün’ diyen bazı MHK üyelerinin başrol olarak yer aldığı bir tablo. Bu gencecik hakemler MHK’ye güvenmediği gibi kendilerine olan güvenlerini de yitirmiş. Her an kellem gider, bu MHK kulüplerin her isteğini yerine getiriyor diyerek, stres içerisinde maç yönetiyorlar. Yazık ki ne yazık. Maç içinde olmayan faulleri çalıp, anlamsız sarı kartlar çıkartan Direnç Tonusluoğlu’nun ‘dirençsizliği’ bu MHK’nin eseridir.
VERDiĞi PENALTI YANLIŞ VERMEDiĞi PENALTILAR DOĞRU
Djiku ve Baran’a anlamsız sarı kartlar gösteren Direnç Tonusluoğlu, verilmesi gereken bazı sarı kartları ise es geçti. 12. kural faul ve fena hareketlerde başarı oranı düşüktü. Tartışmalı pozisyonları gelince...
· 5. dakikada Fenerbahçe lehine verdiği penaltının ‘bence’si, ‘sence’si yok. Pozisyonun içindeki Filip Kostic bile penaltı olduğuna inanmıyor. Penaltı olduğuna inanan bir hakem bir de VAR hakemi var.
· 20. dakikada Kayserispor’un penaltı beklediği pozisyonda Kostic’in kolu doğal konumda, devam kararı doğru.
· 26. dakikada En-Nesyri’nin topa karşı eyleminin kaleciyi ve defans oyuncusunu etkilemediği kanaatindeyim. Gol nizami.
Ege’nin 21. dakikada Mertens’e yaptığı kontrolsüz hareket ve 45. dakikada Torreira’nın topuğuna bastığı pozisyonlar ayrı ayrı sarı kart gerektiriyordu, dolayısıyla ikinci sarıdan kırmızı kart görmesi doğru karar. Bu pozisyonda kırmızı olmaz çünkü Ege’nin topuğu çimlere temas ediyor. Bodrumlu Celal’in penaltı beklediği pozisyondaki devam kararı da doğru. Hakemin dün en büyük hatası sakatlanmasına rağmen oyuna devam etmesiydi. Madem sakatlandın, niye kendini zorlayıp devam ediyorsun? Bu şekilde devam etmen daha kötü sonuçlara yol açabilir.
DAKiKA 21: Galatasaray ceza sahasında Torreira-Ntcham mücadelesinde bir müdahale var, hakem penaltı verse kimse bir şey diyemez. VAR karışamazdı.
DAKiKA 48: Sanchez-Dimata mücadelesinde hakem bulunduğu yer nedeniyle hatalı penaltı verdi. Orada Sanchez, Dimata’nın sırtına omuz ile şarj yapmıyor. Yan yana bir mücadele; penaltıyı gerektirmez.
DAKiKA 88: Nelsson’un Soner’e yaptığı müdahale de penaltıyı gerektirecek bir hareket değil. Sahada hakem verse ‘Tamam’ denir saygı gösterilir ama VAR’ın müdahil olacağı bir pozisyon değildi.
MELER’i NEDEN G.SARAY’A VERDiNiZ?
MHK’ye soruyorum: Halil Umut Meler’i neden Galatasaray maçına atayıp insanları zora sokuyorsunuz ve kafalarda soru işaretleri bırakıyorsunuz? Zihinsel dinlenmeye ihtiyacı olduğu apaçık ortada olan Meler’i bari Galatasaray maçlarına atamayın! Türkiye’de işler Meler adına iyi gitmiyor. Ters kararlar, ters fauller, inanılmaz disiplin ve teknik hatalar... VAR’daki Emre Kargın da o kadar acemice VAR hakemliği yaptı ki, gereksiz müdahalelerde bulunarak hakemi ve maçı bekletti.
Sezon içinde Galatasaray’ın aleyhine verilen 4 penaltının 3’ünün hatalı olduğunu söylemiştim, dün bunlara 2 tane daha eklendi. Adana Demir-Galatasaray maçındaki 2 hatalı penaltı kararında da VAR hakemi Meler’di.
KAMERA AÇILARI ÇOK YETERSİZ
DAKİKA 10:
Maça daha arzulu tempolu baskılı başlayan taraf Trabzonspor’du. İlk dakikalarda pozisyonlara da girdiler. 12. dakikadan sonra arka arkaya gelen fauller maçın, özellikle de Trabzonspor’un temposunu düşürdü. Sonrasında 25. dakikaya kadar Fenerbahçe özellikle ceza sahası dışından attığı şutlarla etkili olmaya çalıştı. İlk yarının son 20 dakikasında ise takımlar karşılıklı pozisyonlara girdiler ve kalecilerin kurtarışları ön plana çıktı.
Faul gerekçesiyle sayılmayan Trabzonspor golünden sonra Youssef En-Neyri’nin yerden kestiği topa müthiş bir depar atan Fred’in, rakibinin arkasından süzülerek attığı gol Fenerbahçe’nin ilk yarıyı 1-0 önde bitirmesini sağladı.
İkinci devre maç ile ilgili bir şeyler yazmak ne mümkün! Maalesef hakem ve VAR’ın ortaklaşa imza attıkları bir devre izledik.
VAR’A KARAOĞLAN’IN ATANMASI YANLIŞTI
Trabzonspor-Fenerbahçe maçları her zaman kıran kırana mücadelelere sahne olmuştur. Böyle önemli bir maça atanan genç ve deneyimsiz hakem Oğuzhan Çakır, tedirginlik içindeydi. Bazı kararları geç verdi, bazılarını hiç veremedi.
Diğer taraftan 2-2 biten Samsun-Fenerbahçe müsabakasının VAR hakemi Atilla Karaoğlan’ı sırf ‘tecrübeli’ diye dünkü maça vermek başlı başına büyük bir yanlıştı.
iPTAL ETTiĞi GOLDE TECRÜBE EKSiKLiĞiNiN KURBANI OLDU
Oğuzhan Çakır faul ve fena hareketler ile disiplin cezalarında çok hatalıydı. Standart ve tutarlılık maalesef yoktu. Tereddüt ve tedirginliği, ‘aman hata yapmayayım’ kaygısı daha büyük hatalara yol açtı maalesef.
Zaten başka bir isim de dillendirilemedi. Bu derbi için geçen hafta Kardeşler’i saklayıp görev vermediler. Merkez Hakem Kurulu maalesef ektiğini biçiyor. Özellikle bu tip maçlar için çıkmazda. Bu hafta da Kadir Sağlam’ı saklayıp görev vermediler Trabzon-Fenerbahçe maçı için. Arda Kardeşler, zaten var olan rahat yapısına bir de vurdumduymaz tavrını ekleyince maçın ilk yarısında faul ve fena hareketlerde, buna ek olarak disiplin cezalarında inanılmaz hatalar yaptı. Verdiği fauller hatalı, mutlak vermesi gerekenleri de es geçti. Hele kartlardaki hatalar... Hem genel yönetimi ile hem spesifik pozisyonlara baktığımızda, Arda Kardeşler maalesef iyi maç yönetemedi.
DAVİNSON’UN PEŞ PEŞE İMMOBİLE, MARİO VE RAFA’YA YAPTIĞI HAREKETLER SARI KARTLIKTI
“Ben bu maçta erkenden kart göstermeyeceğim” mantığı ile müsabakaya başlaması aleyhine oldu. Özellikle Davinson Sanchez’in üst üste İmbomile, Joao Mario ve Rafa Silva‘ya yaptığı sarı kartlık hareketler o kadar netti ki. İlk yarı görmesi gereken 2-3 sarı kart vardı ve nihayetinde Arda Kardeşler, Davinson Sanchez’e 63. dakikada sarı kart verdi. İlk yarıdan sarı kartı olan Barış Alper, 70. dakikada Semih Kılıçsoy’a yaptığı müdahale nedeniyle 2. sarı karttan kırmızı kart görmeliydi.
GALATASARAY’IN BİRİNCİ GOLÜNDEN ÖNCE SEMİH’İN İCARDİ’YE HAREKETİ FAULDÜ
13. dakikada Galatasaray’ın birinci golünün geldiği serbest atış öncesi Semih Kılıçsoy’un Mauro İcardi’ye yaptığı müdahale fauldü.
27. dakikada Uduokhai’nin ceza sahasında pozisyonunu daha önceden alan İcardi‘ye arkadan yaptığı müdahale penaltıyı gerektirirdi.
45. dakikada, ihlal ve kale arasındaki mesafe, oyunun yönü, oyuncunun topu kontrol etme olasılığı ve defans oyuncuların konumu baz alındığında Barış’ın İmmobile’ye yaptığı faul bariz gol şansı nedeniyle kırmızı kartla cezalandırılmalıydı.
G.Saray-Alanya maçında siyah-beyaz hatasının hemen akabinde Mehmet Türkmen Sivas-Hatay karşılaşmasına verildi; ev sahibi takımın lehine vermesi gereken 2 penaltıyı es geçti. Hatta birinde Sivaslı futbolcuya ‘aldatma’ gerekçesiyle sarı kart gösterdi. Neyse ki maç Sivas lehine bitti de hatalar fazla öne çıkmadı. O maçtan 7 gün sonra Mourinho’nun övgü ile bahsettiği ve bir açılışta bu övgülere karşı minnettarlığını dile getirdiği hakem Türkmen, Fenerbahçe-Bodrum müsabakasına atandı. Bu sezon 8. maçı. 5 kez büyüklerden bir takımın maçına çıktı. Tesadüfe bakın ki ilk 4’ü gibi bu maçta da büyük takımın ev sahibi olduğu bir müsabakaya atandı (Beşiktaş-Antalya, Fenerbahçe-Alanya, Trabzon-Kayseri, Galatasaray-Alanya, Fenerbahçe Bodrum) gerçekten bu bir tesadüf mü? Bir dipnot: Mehmet Türkmen, İstanbul bölgesi hakemi.
SAMET’iN HAREKETi PENALTI
10. dakikada kornerden gelen topta Samet Yalçın, Amrabat’a iki koluyla sarılıyor ve rakibinin topun düştüğü bölgeye hareketlenme olasılığını ortadan kaldırıyor. VAR’ın müdahale etmesi gerekirdi çünkü pozisyon penaltı. Türkmen de bu pozisyonu yaydan değil atıştan önce açı alarak önüne alıp izlemeliydi. · 13. dakikada Seferi’nin tam vuruş anında Kostic’in yaptığı müdahale penaltı için yeterli mi değil mi tartışılır. Ben devam kararını destekliyorum. · 25. ve 30. dakikalarında Amrabat ve Samet Yalçın’a gösterilen sarı kartlar hatalıydı.
O MÜDAHALE MASUM DEĞiL
88. dakikada Amrabat’ın Cenk’e yaptığı müdahalede itmesi çok masum değil, bu pozisyonda hakem penaltı vermeliydi. (Rize ve Göztepe maçlarında Fenerbahçe’nin penaltı beklediği pozisyonlar ile benzerlik gösteriyordu) Türkmen, hatalı verdiği kartların haricinde, birkaç tane de vermesi gerekenleri es geçti. 12. Kural’da; faul ve fena hareketlerde zaafları olan bir yönetim izledik. Bu zaafları maçtan maça daha da dikkat edici bir hal alıyor. Yakında FIFA hakemi olması beklenen Türkmen’e tavsiyem; teknik ve disiplin uygulamalarında kesinlikle kendisini geliştirmeli. Sonuç itibariyle sezon başından beri yönettiği maçların skorları, yaptığı hataların göz ardı edilmesi adına hep şansı oldu. Diğer hakemler için de dileğim Mehmet Türkmen’deki hakem şansını elde etmeleri!
Rize bölgesi hakemi Muhammet Ali Metoğlu geçen hafta Gaziantep-Beşiktaş maçında disiplin ve teknik hataları ile tenkit edilmişti. Kendisinin vermediği, var hakeminin desteği ile verdiği penaltı sonrası bu hafta Samsun-Fenerbahçe gibi zorlu bir maça atandı. Metoğlu, ‘devamlı hareketli olayım’ düşüncesiyle maç boyunca olmadık bölgelere koşular yaptı. Bu tamamen heyecanın yansımaları idi. Genç hakem 12. kuralda da büyük bir zafiyet gösterdi. Fred’e yapılan müdahalede Ntcham’a ve Fred‘in Ntcham‘a yaptığı müdahalede Fred’e çıkan kartların gecikmesi, önce Satka’ya sonra aldığı uyarı ile iptal edip sarı kartı Ntcham’a göstermesi tamamen deneyimsizliğinin, acemiliğinin göstergesiydi.
TADİC’İN PENALTISI ÖNCESİ OFSAYT KARARI DOĞRU
Tadic’e verdiği penaltı doğru ama öncesinde ofsayt olduğundan dolayı ile oyunun en direkt serbest vuruş ile başlaması doğruydu. İkinci yarı verdiği-vermediği fauller ve kartlarla dağılma emareleri gösterdi. Maç kontrolünden çıktı diyeceğim ama hiç girmedi ki! Hele bir an var ki, futbolcuya sarı kart gösterirken, o farkında olmadan topun oyuna girmesi, o anda kalecinin elinde ikinci bir top olması ve onu ceza sahası içine doğru atması, ikinci topla oyunun devam etmesi gerçekten Metoğlu için çok kötü bir görüntüydü.
MAÇ BOYUNCA O KADAR ÇOK HATA YAPTI Kİ
75. dakikada Samsunspor’un penaltı beklediği pozisyonda Amrabat’ın kolu doğal konumda, devam kararı doğru. Hakem karşılaşma boyunca maalesef kart, faul, taç, korner ve aut kararlarında o kadar hata yaptı ki. Üstüne doğru koşarak gelenlere ve el kol ile itiraz edenlere o kadar kayıtsız kaldı ki... Ama ben Metoğlu’dan ziyade bu kötü performansına rağmen ona görev verenleri eleştiririm. Bir hakemin daha özgüvenini sekteye uğrattılar.
EN-NESYRİ’NİN POZİSYONU PENALTI DEĞİL
Samsunspor’un ikinci golünden önce Fenerbahçe önce el sonra faul beklentisi içine girdi; bana göre elle oynama da yok, İrfan Can’a yapılan bir faul de. Gol nizami. Hele hele var’ın karışabileceği bir pozisyon değil. Fenerbahçeliler maçın son anlarında hava topuna yükselen Youssef En-Nesyri’ye yapılan hareketin faul olduğunu savundu ama o müdahale penaltıyı gerektirmez. VAR’ın da karışabileceği bir pozisyon değildi.
Beşiktaş-Konya maçının hakemi Kadir Sağlam genel olarak iyi bir yönetim sergiledi. Son zamanlarda pek şahit olamadığımız biçimde, VAR yokmuş gibi yönetti. Pozisyona yakınlığı ve açısının doğruluğu sayesinde VAR’a bırakmadan penaltıyı verdi.
Maç boyunca, arkasında ve görmediği alanlarda yaşanan sportmenlik dışı eylemleri sahadaki ekip arkadaşlarının yardımıyla çözüp disiplin cezalarını uyguladı. Ama kendisine tavsiyem; oyun akarken sadece topa odaklanması. Aynı zamanda çevre kontrolü yetisini geliştirecek çalışmalar yapması. Bazen üşengeçlikten olsa gerek, pozisyon içinde kalıyor ve görmediği noktalarda yaşanan bu tip eylemleri kaçırıyor.
TÜRKMEN’i YiNE SKOR KURTARDI
Yine dün oynanan Sivas-Hatay müsabakasında, sadece 8 maç ile FiFA’ya aday gösterilen ve geçen haftadan siyah-beyaz hatası bulunan ve ceza yerine görevle ödüllendirilen Mehmet Türkmen, akıl almaz hatalar yaptı. Manaj’a yapılan penaltıya ‘aldatma’ vermesi, ikinci yarı itme ve kontrolsüz harekete penaltı çalmaması... “Ben FiFA oldum, ne verirsem kabul görür” der gibi maç yönetmesi... Tabii bu tabloya VAR hakemi Sarper Saka da katkıda bulundu. Skor yine şansı oldu Türkmen’in.