Yıldırım’ın ziyareti ve Bahçeli’nin pozisyonu

MHP Lideri Devlet Bahçeli, başkanlık sistemi konusundaki sözleriyle gündem belirleyici bir etki yarattı.

Haberin Devamı

 

Başbakan Binali Yıldırım’ın önerimizi Meclis’e getireceğiz yanıtıyla süreç başlamış oldu.

 

Sürecin ilk aşaması Başbakan Binali Yıldırım’ın, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmesi olacak. Bahçeli’nin sözlerinden sonra hemen harekete geçen Başbakan Yıldırım’ın dün muhalefet liderlerinden randevu talep etmesi bekleniyordu. Ancak, eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’ın cenazesine ve güvenlik toplantısına katılmak için İstanbul’a gitmesi gerektiğinden, randevu talebi sonraya kaldı.

 

AK Parti, anayasa önerisini Meclis’e ne zaman getireceğine, Yıldırım’ın, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile yapacağı görüşmeler sonrasında belirleyecek.

 

Haberin Devamı

AK Parti’nin 330’a ulaşmak için eksik olan milletvekili desteğini, CHP’den çok MHP’den beklediği biliniyor. CHP başkanlık sistemine kapıları başından itibaren kapatmış durumda, bu nedenle Başbakan Yıldırım, desteği MHP’den bekliyor.

 

AK Parti’nin başkanlık sistemi veya partili cumhurbaşkanlığı için referanduma ulaşması için en az 14 muhalefet milletvekilinin desteğine ihtiyacı var.

 

BAHÇELİ BEKLİYOR

 

MHP Lideri Devlet Bahçeli, grup toplantısında, “Cumhurbaşkanı ya anayasal sınırlara çekilsin ya da bir teklifiniz varsa Meclis’e getirin” dedikten sonra, bir daha konuşmadı. MHP Lideri iki gelişmeyi bekliyor. Birincisi Başbakan Yıldırım’ın ziyareti, ikincisi de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu konuda ne diyeceği...

 

Bahçeli bu konudaki değerlendirmesini Erdoğan ve Yıldırım’ın görüşlerini öğrendikten sonra yapacak.

 

BAHÇELİ’NİN POLİTİKASI

 

MHP Lideri Devlet Bahçeli, uzun süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve AK Parti’ye yardımcı olmakla, her  sıkışık durumda hükümeti kurtarmakla eleştiriliyor. CHP bu eleştirinin dozunu MHP’yi AK Parti’nin “yedek lastiği” olarak niteleyen düzeye kadar vardırdı.

 

Haberin Devamı

Bahçeli, 15 Temmuz öncesinde, parti içinde sıkıntılı bir süreç yaşadı. Meral Akşener, Ümit Özdağ, Sinan Oğan ve Koray Aydın’ın muhalefeti ve kongreyi toplama girişimleri MHP’yi zora sokmuştu. Bahçeli, bu girişimleri FETÖ’ye bağlamış ve direnmişti. 15 Temmuz darbe girişimi MHP kongresini gündemden düşürdü ve MHP Genel Merkezi rahatladı. Bu süreçte MHP’nin baraj altında kalabileceği bir erken seçim halinde Meclis’e giremeyeceği, AK Parti’nin tek başına 330’u bularak Anayasa’yı değiştirecek güce ulaşacağı bir erken seçime gidebileceği gibi yorumlar yapılıyordu. 15 Temmuz bu süreci geride bıraktı.

 

Bu sıkıntılı süreçte iktidarın MHP’ye yardımcı olduğu ve MHP’nin de hükümete destek olarak kendine alan açmaya çalıştığı yorumları da gündemdeydi. Bahçeli’nin 15 Temmuz’a karşı tereddütsüz duruş ve desteği, ardından PKK’ya ve FETÖ’ye karşı operasyonlar ve Fırat Kalkanı harekâtı gibi konularda verdiği destek bu eleştirilerin kaynağını oluşturdu.

 

İKİ KONU

 

Haberin Devamı

Ancak iki konuyu birbirinden ayırmak gerekiyor.

 

Bahçeli’nin, parti içi muhalefetin atağı karşısında gösterdiği direnç ve izlediği politika ile PKK, Suriye ve Irak konusunda izlediği politika birbirinden ayrı. Parti içi mücadelede hükümete yönelik destek açıklamaları, FETÖ’ye yüklenen, partisine operasyon yapılmaya çalışıldığını vurgulayan açıklamalardı.

 

Terörle mücadele konusunda ise söylemi eskiden beri aynıydı.

 

Çözüm sürecine şiddetle karşı çıkan Bahçeli, hükümetin çözüm sürecinin sonlanmasıyla başlattığı PKK operasyonlarını kendi fikrine uygun olduğu için destekledi, hatta Kandil’e kadar gidilmesini önerdi. Keza Fırat Kalkanı operasyonunu da aynı şekilde destek verdi. Bu iki konudaki destek MHP politikalarıyla uyumludur. Burada politika değiştiren, çözüm sürecinde PKK, darbe girişimi sürecinde de Gülen tarafından aldatıldığını söyleyen iktidar oldu.

 

Haberin Devamı

Bu durum parti içi mücadele dışındaki alanlarda MHP’nin kendini savunacağı argümanlar olarak görülüyor.

 

TEST VE ZAMAN

 

Bu koşullarda Bahçeli’nin başkanlık sistemi sürecini başlatarak, bir yandan AK Parti’ye “samimiyet testi” uygulayacağı, bir yandan da referandum gündemiyle erken seçim olasılığını uzaklaştıracağı yorumları yapılıyor. Anayasa’nın ilk dört maddesi, Türklük, vatandaşlık  tanımı, üniter yapı konusunda AK Parti’nin getireceği Anayasa değişikliği metnini test edeceği; diğer yandan iktidardan bağlayıcı sözler alıp MHP’nin toparlanmasına ağırlık vereceği düşünceleri dillendiriliyor.

 

Yazarın Tüm Yazıları