Paylaş
Bizde de ünlüler her kırmızı halı fırsatını modacıların özel tasarımlarını giyerek şahlandırmayı iyi biliyor. Oscar velvelesinin hala sürdüğü şu günlerde yerli ünlülerin kıyafetlerini giymeyi çok sevdiği iki tasarımcıya işin sırrını sorduk.
Özgür Masur
Özgür Masur feminenliğin altını sofistike çizgilerle çizen, nefis el işlemeleriyle her kıyafeti ‘türünün tek örneği’ kılan bir tasarımcımız. Masur’un hazır giyime girmesiyle isminin yükselmesi ardı ardına gerçekleşmişti. O şimdi haute couture tasarımlarıyla sadece bizim değil Ortadoğu’nun da sevdiği bir moda tasarımcısı. Tasarım yaparken bir hikaye ile yola çıktığını anlatan Masur, “aklımdaki kadın profilleri farklı hikayelerde farklı roller ile kendilerini gösterse de ben lüks duruşundan ve tavrından asla vazgeçmedim. Kıyafetlerimin sade sofistikeliğinin giyenin tavrında da yansıdığını, ışıltı kattığını farkediyorum. Teknik işlemelrimin de bu tavrın yüklenmesinde katkısı büyük” diyor.
Tasarımlarının kırmızı halı ortamlarında bu denli tercih edilmesinde farkı ne yaratıyor diye konuşuyoruz: “Bence doğru olan, en güzeldir. Karşıma ünlü/ünsüz bir kadın geldiğinde onların isteklerini kendi beklentilerimle yoğurup doğruya ulaşmaya çalışıyorum. Aslında son zamanlarda ilk günlerime nazaran çok daha az ünlü isimle çalışır oldum. Zira herkesin hikayesi sizinkiyle uyumlu olmayabiliyor” diyor. Bazı ünlülerin sorunlu tavırlarının, güzellik meselesinden öte kendilerini taşıyamıyor olmalarının nefis elbiselerin de kaderini değiştirdiği muhakkak. “Ben kimseye bunu giymelisin demiyorum” diyor Masur, “profesyonel olarak sadece onlar için doğruya odaklandığımdan uyumla çalışıyoruz” diye ekliyor.
Beren Saat, Burcu Esmersoy, Selin Demiratar, Tuba Büyüküstün gibi çok heyecan veren isimler sayıyor. “Galiba sorgulamayı bilen ve seven kadın profillerini giydirmek benim için cazip olan… Giydirdiğim kadınların hepsinin bu coğrafyada bir hikayelerinin ve dünya ile dertlerinin olduğunu düşünüyorum” diyor. Ünlülerin markayı aşağıya çekebildiği durumları konuşmaya devam edelim: “Özellikle tasarımın konuşulduğu durumlarda kıyafet doğru profildeki kadınla buluşamıyorsa marka bence kesinlikle kan kaybediyor” diyor.
Zeynep Tosun
Konuyla ilgili yorumunu duymak istediğim bir başka parlayan yıldız da Zeynep Tosun. O da genç yaşına rağmen ilk günden bu yana duraksamadan başarı merdivenlerini çıkıyor. Tosun kadını seksi, genç bir beden diline sahip. Yeniliklere, farklılıklara açık tavrı ona güçlü bir hava katıyor. Üstüne tasarımcının hayli meşhur olduğu, giyene jilet gibi oturan kalıpları da ekleyelim. Ortaya etnik bir estetik dili olan, hikayeli ve şık kıyafetler çıkıyor. Bu tespitime Zeynep Tosun da katılıyor: “Özgünlüğünün yanında farklı kültürlere, hikayelere göz kırpan diliyle fark yaratıyor tasarımlarım” diyor Tosun. Bu duruş ona Lady Gaga’yla dahi çalışma imkanını getirmiş. Hollywood’dan tek müşterisi Gaga da değil. Ellie Goulding, Nicole Scherzinger, Jessie J , Maya Haile gibi isimlerle de çalışıyor.
Türkiye’den Ece Sükan, Şükran Ovalı, Burcu Esmersoy, Eda Taşpınar aklına gelen isimlerden. Bence özellikle mini elbiselerde kendini en iyi gösteren Zeynep Tosun tasarım çizgisi, elbette bu ünlü ve de muhteşem bacaklı Türk kadınlarına çok yakışıyor! Ünlülerle çalışmakla fanileri (!) giydirmek arasında çok fark olmadığını savunuyor Zeynep Tosun. Konuya Özgür Masur ile aynı noktadan girdiklerini fark ediyorum: Her şeyden önce kişiyi dinleyip anlamaya çalışmanın öneminden dem vuruyor. Vücut yapısını doğru tanımlamak da bir diğer gereklilik. “Kusur sayılabilecek şeyleri kapatmayı iyi bilmek, daha da önemlisi buna kafa yormak; hem kişinin güvenini kazanmak hem de iki tarafın da içine sinen bir iş çıkarmak adına önemli” diyor.
Paylaş