‘En İyi Giyinenler’in tercihi

Son zamanlarda bir Türk moda markasının başarısı hem yerli hem yabancı moda basınının gündeminde. Kendall Jenner’dan Kristen Steward’a, Jessica Biel’a; moda ve şov dünyasının en ünlü kadınlarının peşine düştüğü Zeynep Arçay markası bugün merceğimiz altında…

Haberin Devamı

‘En İyi Giyinenler’in tercihi

Markanın her aşamasında tek söz sahibi olan Zeynep Arçay’ın hikayesini “bir gün, belki…” diyen girişimciler için aktaralım. Zeynep Özlem Arçay, bir kaç yıl öncesine kadar telekomünikasyon sektöründe uluslararası üst seviyede yöneticilik yaparken kurumsal hayatın yoğun çarklarından sıyrılmış ve moda markasını yaratmış bir isim. “Bu kadar ‘ciddi’ ve yoğun tempolu bir sektörde çalışırken kendine benzeyerek giyinebiliyor muydun, peki” diye merakla ilk sorumu soruyorum kendisine. Sürekli seyahatlerle, toplantılarla geçen günlerde de bugünün stiliyle ilham kaynağı olan Zeynep Arçay görünümüne sahip miydi? Tarzının hiç değişmediğini söylüyor, o halde kendi tasarımlarını üretmesinde belli ki kaderin de payı var! “Moda ve yaratıcı bir işle uğraşmak benim için her zaman bir tutkuydu. Ancak Zeynep Arçay markasını kurmaya karar vermemde başka duyguların, bakış açılarının da etkisi var. İnsan belli bir olgunluğa ulaştığında hayata kendinden ve ailesinden kalıcı bir şeyler bırakmak istiyor. Bu içgüdü ve istek harekete geçmemde çok etkin oldu” diyor.

Haberin Devamı

Gelelim Zeynep Arçay koleksiyonuna… Çoğunlukla tasarım dilinin özgünlüğü ve seçkin malzemesiyle fark yaratan deri kıyafetlerden oluşuyor. Ağırlık deri ürünlerde olsa da son iki sezondur trikolar ve kaşmir takımlar da koleksiyonda yerini bulmaya başladı. Deri ile bu içli dışlı ilişki neden diye sorduğumda “Derinin bir kadını farklı, özgüvenli ve güçlü gösteren; kendinden stil sahibi dokusunu seviyorum” diye açıklama yapıyor. Bu bakış açısı, kuruluştan bu yana hayal ettiği gibi sofistike, elegan, güçlü, etkileyici ve zamansız kadınlara seslenebilmesinin de anahtarı. Zeynep Arçay’ın gardrobunun da her zaman parçası olmuş deri kıyafetler en özet haliyle deriye olan tutkusunun ve uzun bir hazırlık sürecinin parçası.

Malzeme kalitesinden tasarım bütünlüğüne, özgünlüğüne… Bir markanın ‘tutmasının’ farklı nedenleri var, kuşkusuz. Yalnız bu kalemlerin bir aradalığı, özellikle arz bolluğu yaşayan yurt dışı pazarları için de cazip olacağınız anlamına gelmiyor. Zeynep Arçay gibi genç bir markanın ürünlerinin ‘Alacakaranlık’ serisinden tanıdığımız oyuncu Kristen Steward, şu an dünyanın en çok kazanan foto modellerinden olan Kendall Jenner, sinemanın en seksi kadınlarından Jessica Biel gibi isimlerce tercih edilmesindeki sırrı duymak istiyorum: “Bu soruya vereceğim en doğru yanıt, marka için doğru hedefin belirlenmesi olur ki bu doğru ürün-doğru pazar demektir”, diyor Arçay. “Ben ilk günden hedefimi uluslararası bir marka yaratmak olarak koydum. Attığım her adımda satıştan bile önce markanın doğru pozisyonlanmasına önem verdim. Zamanımın önemli bir kısmını tasarımlar kadar markanın stratejik çalışmalarına harcıyorum. Sanırım en önemli artılarımdan biri de kurumsal iş dünyasından geliyor olmam. Markanın başarılı olması için hedef kitleni iyi tanımak, ona nasıl en etkili şekilde ulaşacağını tespit etmek çok önemli...”

Haberin Devamı

‘En İyi Giyinenler’in tercihi

'Yaz 2017 Koleksiyonu' 

Zeynep Arçay’ın yorumlarına bugün marka yaratma süreci içinde olup da imzasını atmayacak kimse yoktur. Lakin yerin göğün heyecan verici tasarımlar/tasarımcılarla dolu olduğu yabancı pazarlarda var olmak için azıcık da olsa pr/iletişim desteği almak gerekmez mi? Bize bu güne dek öğretilen, yurt dışında markalaşma adına büyük harcamalar yapmadan ilerlemenin mümkün olmadığı… Zeynep Arçay ise yurt dışında hiç de zannedildiği gibi büyük pr şirketleriyle çalışmıyor. Üzerinde sistematik biçimde çalıştığı tek iletişim şekli, moda basını ve önemli çokkatlı mağazaların satın alma ekipleriyle doğru zaman ve formatlarla bir araya gelmek. “Bu konuda söyleyebileceğim tek şey var, o da ürünün gücü… Tasarım aşamasında hep kendime sorduğum soru ‘Gerçekten giymekten veya bir kadının üzerinde görmekten en çok mutlu olacağım tasarımlar nedir?‘ oluyor. Ürünlerin yolculuğu ta koleksiyon tanıtımından başlıyor. Malzeme kalitesiyle, kullandığımız materyallerle, renkleri ve işçilikleriyle ürünlerin görenlerde ilgi uyandırması bu başarının en önemli adımı. Ve tabii yarattığınız ürünü hedefinize yönelik kişilerle buluşturabilmek... Bu da güvendiğiniz, sizin kadar markanızı özümseyen bir ekiple hayata geçiyor. Sonrasında ürün bu yolculuğa kendi devam ediyor, müdahalede bulunamıyorsunuz çünkü...”  

Haberin Devamı

Marka yaratma denen inişli çıkışlı süreç içinde hiç hatası olmadı mı peki? “Yaptığım bir hata var, o da bu işe geç başlamak!” Markaların dinamiklerinin birbirinden çok farklı olabildiğinden bahsediyoruz. Bazen genel doğruları izlemek isterken hata da yapılabildiğinden… “Yine de benim nacizane önereceğim şey, kendinizi/markanızı iyi tanıyıp analiz etmeniz. Nerede güçlüsünüz ve sizin için doğru ne? Markanızı en iyi tanıyan kişinin kendiniz olduğunu unutmayın, tavsiyelere açık olun ama iç sesinizi dinlemekten asla vazgeçmeyin! Hedefe bağlı kalmak ve yılmamak başarının kilit cevabı...” diyerek son sözü söylüyor Arçay.

Yazarın Tüm Yazıları