Türkmenistan’ı zor günler bekliyor

YOKSUL ve kimsesiz bir çocuk olarak başladığı hayatını, bir ülkenin sahibi olarak tamamlayan Saparmurad Niyazov, 20’nci yüzyılın diktatörler müzesindeki yerini alırken, Türkmenistan acı gerçekleriyle baş başa kalıyor bugünden itibaren.

Onu Saparmurad Niyazov iken, "Türk liderler" toplantılarında tanımıştım.

Türkmenbaşı dönemindeki lafını esirgemezliği, o zirvelerdeki sürpriz çıkışlarında da kendisini diğer Türk kökenli devletlerin liderlerinden farklılaştırıyordu.

Yedi yıl önce ANAP’lı enerji Bakanı Cumhur Ersümer’i azarladığında da, vurgulanmış zenginlik abidesi mermer sarayındaki buluşmayı izleyen 50 gazeteci arasındaydım.

Tonu daha düşük de olsa birkaç yıl sonra zamanın Dışişleri Bakanı İsmail Cem’i de Türkmenistan ziyareti sırasında azarlayacak kadar, Türkmenlerin atası, Türklerin de ağabeyi havasındaydı.

İlk çıkışı, Mavi Akım projesi nedeniyle oldu. Ziyaretten birkaç gün önce Başbakan Yılmaz ve Ersümer’in Moskova’da Mavi Akım ile ilgili görüşmelerde bulunmalarına fena halde kızdığını belli etmişti. Bu girişimin Türkmen doğal gazının Türkiye’ye Hazar denizinin altından taşınmasını öngören Trans-Hazar projesini engelleyeceğini söylüyordu.

İkincisi de Türkiye’nin tüm dikkatini Batı’ya yönelterek Doğu’yu unuttuğu hatırlatmasıydı.

Her iki çıkışta da haklılık payı belki vardı.

Ama onunla iş yapmak da hiç kolay değildi. Türkmenbaşı ne Kazakistan lideri Nazarbayev’di, ne de Özbekistan Devlet Başkanı Kerimov.

Hele Haydar Aliyev hiç değildi.

* * *

RUSYA
’dan sonra dünyanın en büyük ikinci doğal gaz rezervlerine sahip olan Türkmenistan’ın bundan sonra hayatı kolay olmayacak.

Azerbaycan gibi, Türkmenistan’ın da bağımsızlığı enerji piyasasında Rusya’ya karşı rekabet gücüne bağlı.

Rus doğal gazının Mavi Akım projesi ile Türkiye pazarlarına yönelmesi kararlarının verildiği dönemde, Türkmenistan elindeki gazı çok düşük fiyata Rusya’ya satmak zorunda kalmıştı.

Avrupa’nın ihtiyacına daha fazla yanıt vermek ve pazardaki tekelini kaybetmemek için Rusya’nın Türkmenistan doğal gazına ihtiyacı artınca, en son 5 Eylül’de imzalanan yeni bir yasayla Türkmenistan, 1000 metreküpü 100 dolardan, üç yıllığına 162 milyar metreküp doğalgaz satışı altına yeni bir imza attı. Önceki fiyat 65 dolardı.

Türkmenistan zengin doğal gaz kaynaklarıyla Çin’in de çok önem verdiği bir ülke. Geçen yıl ABD’nin desteklediği Trans-Hazar doğalgaz boru hattı konuşulurken, Türkmenbaşı Hindistan ve Çin ile doğalgaz petrol hattı projeleri imzaladı.

Türkmenbaşı o kadar çok imza attı, o kadar çok söz verdi ki, enerji piyasalarında bile tam olarak bilinmiyor.

Ama bilinen bir gerçek var, o da Türkmenistan’ın doğru dürüst çalışan boru hattının Rusya-Türkmenistan "merkezi" hattı olduğu.

* * *

DÜN
sabah, Türkmenbaşı’nın ölüm haberi duyulduktan sonra Moskova’dan gelen açıklama da, Türkmenistan’ın geleceğinde enerji rekabetinin belirleyici rol oynayacağını gösteriyor.

Rusya Devlet Başkanı Putin’in danışmanlarından Prikhodko, "Türkmenistan yeni yönetiminin siyasetinin devamlılık göstereceğini umuyoruz" diyor "Yeni yönetimin, Türkmen halkının çıkarları doğrultusunda hareket edeceğini ve ikili ilişkilerin güçlenmesi için çalışacağını düşünüyoruz."

Henüz kurulmamış hükümeti hedef alan bu talimat gibi mesaj bile, Türkmenbaşı sonrası dönemin kolay olmayacağının işaretini veriyor.

Türkmenbaşı, kendinden bir masal kahramanı yarattı. İmkansızı başardığına inandı. Bakalım bu masalı kim anlatmaya devam edecek, anlatsa bile artık kim dinleyecek?

Tek adamın arkada bıraktığı düzen, enerji kurtlarının üşüşeceği bu sofrayı korumaya yetecek mi?

Türkmenistan tarafsızlık politikasını sürdürebilecek mi, bunları zaman gösterecek.
Yazarın Tüm Yazıları