Paylaş
Kumanovo'daki Fransız üssünde kurulan büyük çadırda, önceki gece yarısına kadar sözcükler üzerinde süren pazarlıklar sonucu imzalanan anlaşma, Miloseviç ne derse desin Sırbistan'ın Kosova'ya veda anlaşmasıdır.
Her ne kadar varılan anlaşma Rambouillet'de Miloseviç'e imzalatılmak istenenden bir farklı ise de bugün altına imza atılan belgelerin varacağı yer, Rambouillet olacaktır.
* * *
RAMBOUİLLET'nin en önemli maddelerinden biri, Kosova'nın kaderiyle ilgili olarak 3 yıl sonra referandum yapılması koşuluydu.
Bu metinde ‘‘anlaşmanın yürürlüğe girmesinden 3 yıl sonra, uluslararası bir konferans, halkın iradesi doğrultusunda Kosova'nın yönetimiyle ilgili nihai bir düzenlemeyi gerçekleştirir’’ deniyordu.
Bugün üzerinde görüş birliği sağlanan metinde ise Kosova'nın gelecekteki statüsü şöyle tarif ediliyor: ‘‘Uluslararası gücün varlığı, Kosova'nın gelecekteki statüsünü belirleyecek siyasi süreci, Rambouillet anlaşmasını da göz önünde tutarak kolaylaştıracaktır.’’
Ne referandumdan ne uluslararası konferanstan söz ediliyor. Ama bütün bunlar, Miloseviç'e acı ilacı tatlı şurup içinde içirmekten daha fazla bir anlam taşımıyor.
Otonomi konusunda ise yeni anlaşmada önemli bir adım atılıyor.
Kosova'nın yönetimi, Rambouilette'da olduğu gibi Sırp ve Arnavutlar'ın birlikte oluşturacakları ortak bir yönetime değil, uluslararası vesayete bırakılıyor.
‘‘Uluslararası geçici bir yönetim’’ deniyor. ‘‘Kosova halkı, Yugoslavya Federasyonu içinde geniş bir otonomi gerçekleştirinceye kadar Kosova'da faaliyet gösterecektir.’’
Yugoslavya'yı nefretle intikam bölgesi haline getiren Milo milliyetçiliğinin sonu, Sırp kimliğini en ağır aşağılanma durumuyla karşı karşıya bırakıyor.
Avrupa'nın en güçlü ordularından biri olan Yugoslav ordusu ise 11 gün içinde topraklarını yabancılara teslim etmek üzere dünden itibaren hazırlıklara başlıyor.
* * *
ANCAK Miloseviç'in vedası, Kosova'nın Arnavutlar'a teslimi anlamına da gelmiyor. Çünkü NATO, savaşın zaferini UÇK'ya hediye etmiyor.
Kosova'ya önce yabancı askerler, sonra topraklarını terk etmek zorunda kalan halk, daha sonra da UÇK girecek. Ama silahlarını bırakmış olarak.
Bu konuda ise UÇK'yla bir anlaşma olup olmadığı belli değil.
Ya UÇK içinden, anlaşmaya karşı çıkan radikal unsurlar olur da Kosova dağlarında savaşa devam ederlerse?
Kosova'da yaşayan Sırplar ve yabancı askerleri hedef alırlarsa?
Bu soruları Kosova formülü üzerinde çalışanlara sorduğunuzda üç aşağı beş yukarı aynı yanıtı alıyorsunuz: ‘‘Allah korusun!’’
* * *
KOSOVA'da yönetim savaşı kazananlara geçiyor.
Onların arasında ise ne Milo milliyetçileri ne de büyük Arnavutluk hayalcileri var.
Paylaş