KKTC’de sert viraj

LEFKOŞA
ERGENEKONLU SEÇİM Seçimlere bir hafta kala, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ergenekon tartışmalarıyla meşgul. İki günlük bir nabız tutma ziyareti için bir grup gazeteci arkadaşımla KKTC’deyim. Kıbrıslı Türklerin yayın hayatına yeni başlayan gazetesi Havadis’in yayınladığı Ergenekon belgeleri bu toprakların zaten bildiği şeyleri anlatıyor.

Kıbrıs’ta seçimlere müdahale sır değil. Her seçimin üzerinde Türkiye kaynaklı müdahalelerin gölgesi var. Bu müdahaleler seçimlerle de kalmaz, koalisyonlar dağıtılır, hükümetler bozulur. Şimdi Ergenekon belgelerinde yer alan Ulusal Birlik Partisi Lideri Derviş Eroğlu, bir zamanlar baskı ile başbakanlıktan uzaklaştırılmaya çalışılmış, Cumhurbaşkanlığına adaylığı engellenmişti ve saire. Denktaş da yaşadı bu baskıları, Talat da.

KKTC siyaseti kimi zaman ordu kaynaklı baskıların hedefi oldu, kimi zaman Ankara hükümetlerinden gelen müdahalelerle sarsıldı, kimi zaman da çetelerin hukuk tanımayan tehdit, şantaj ve cinayetleri ile yüz yüze kaldı. Ergenekon iddialarının, seçimlere bir hafta kala gündeme taşınması burada bazı çevreler tarafından yine seçimlere "müdahale" olarak yorumlansa bile, artık bu karanlığın üzerine gidilmesi konusunda görüş birliği olduğu da kesin. (CTP’den sonra, Serdar Denktaş’ın liderliğindeki DP de bu yönde düşündüğünü açıkladı.) Müdahale başarılı olacak mı? Sanmıyorum. bu tip manipülasyonlar seçmenin tepkisi ile karşılanır genelde. Ters bile tepebilir.

Peki Başbakan Ferdi Sabit Soyer’in, "Ankara’dan resmi yollardan kendisine ulaştırıldığını" söylediği belgelerle ilgili iddiaların üzerine gidilebilecek mi? İşte şimdi esas sorun burada. Seçimlerden sonra dengeler değişir ve UBP güçlü bir biçimde iktidara gelirse, soruşturmanın tıkanabileceği söyleniyor. Ama bu belgeler, onları KKTC Başbakanı’na gönderen resmi kaynakların elinde artık.

Bazı meslektaşlarıma göre, "Ergenekon burada semirdi, KKTC’de üzerine gidilemezse Türkiye’de de sonuç alınamaz."

REFERANDUMUN İNTİKAMI Kıbrıslı Türklerin çözüm umudunu üstlenen ve o sayede iktidara gelen CTP, bugün zor durumda. Meydanları geceler boyu dolduran ve çözüm için mücadele eden ve Annan Planı’na "Evet" diyenler, yaşadıkları hayal kırıklıkları karşısında artık yeni bir arayış içinde.

Kıbrıs sorununun çözümünü en önemli gündem maddeleri arasına yerleştiren Kıbrıs Türk halkının, son anketlerde bu konuyu gerilere ittiği görülüyor. Eskiden yüzde 44 ile ilk sıralarda yer alan Kıbrıs sorunu, artık ada Türklerinin öncelik listesinde beşinci sırada. İlk sırayı ekonomi, ikinciyi enflasyon, üçüncü sırayı işsizlik, dördüncüyü eğitim alıyor. Avrupa Siyasi Araştırmalar Merkezi’nin Ada’nın her iki tarafında yaptırdığı son kamuoyu yoklamasına göre ise Kıbrıslı Türklerin yüzde 61’i sürmekte olan kapsamlı çözüm müzakerelerinden ümitsiz. Çözüm vaadiyle iktidara gelen CTP’ye karşı şimdi, iki devleti savunan Ulusal Birlik Partisi Kıbrıslı Türk seçmenin daha çok dikkatini çekiyor. CTP, iktidarı sırasında soldaki desteğini de belli ölçüde kaybetti, sendikalarla ve sivil toplum örgütleri ile girişilen tartışmalar bunun önemli nedenlerinden.

Sonuç: UBP önde gidiyor.

GÖRÜŞMELERİ ETKİLER Mİ? KKTC seçimlerinin sonucu neden önemli? Kıbrıs Türk ve Rum liderleri uzun zamandan beri çözüm görüşmelerini sürdürüyorlar. Bu görüşmelerden şimdiye kadar heyecan verici bir sonuç çıkmadı ama, sürecin yürüyor olması bile önemli. Kesilen görüşme süreçlerinin yeniden başlayabilmesi çok zor. Eroğlu, "En azından 2010’daki Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar Türkiye’yi zora sokacak bir şey yapmam" demesine rağmen, bu sorunun yanıtı tam belli değil. Serdar Denktaş’ın Demokrat Partisi’nin de, sakin fakat istikrarlı bir ilerleme içinde olduğu anlaşılıyor. KKTC seçim yarışının son virajına sert giriyor, o virajdan kimin nasıl çıkacağı henüz belli değil.
Yazarın Tüm Yazıları