Paylaş
‘‘KENDİMİZİ hatırlattık!’’
Dün sabaha karşı Tahran'dan kalkan Türk Hava Yolları uçağındaki İranlı gençler, seçim sonuçlarını böyle yorumluyorlardı. ‘‘Bizi, halkı unutmuşlardı, kendimizi hatırlattık!’’
Tahran'ın önde gelen üniversitelerini bu yıl bitirip ABD'de doktora için burs kazanan bu öğrenciler, vize almak için Ankara'ya geliyorlardı. Bu yıl mezun olanların hemen hepsi Amerikan üniversitelerine kabul edilmişlerdi.
Dünyaya açılmak için sabırsızlanan genç nüfusun Hatemi'ye sağladığı destek, sadece İran'da değil fakat tüm Müslüman coğrafyada çok önemli bir dönem başlatıyor.
Hatemi, seçim günü sandık başında yaptığı konuşmada, uzun süreden beri devam eden bir tartışmayı kürsüye taşıyordu.
‘‘Din, özgürlüklerde açan bir çiçektir’’ diyordu Hatemi.
Seçim sonuçlarının belli olmasından sonra bir adım daha da ileri giderek, ‘‘Şimdiki zamanın ve geleceğin ihtiyacı demokrasiyi istikrarlı bir hale getirmek ve derinleştirmek, dinin yanı sıra halkın haklarının da farkına varmaktır’’ diyordu.
Hatemi'nin tavrı, siyasal İslamın en önemli tartışmasının önümüzdeki döneme damgasını vuracağını gösteriyor.
İslamiyet, demokrasi ile bir arada yaşayabilir mi?
* * *
YÜZDE 77 desteğe rağmen, reform yolu dikensiz olmayacak gibi görünüyor.
İran ekonomisini denetim altında tutan çevrelerin demokrasi, şeffaflık, ekonomik reformlardan hiç hoşlanmadıkları, Rafsancani'nin reform girişimlerinin hüsranla sonuçlanmasıyla ortaya çıkmıştı. Rafsancani'ye izin vermemişlerdi. Hatemi'yi de zorlayacaklar.
Kim mi bunlar? Bir örnek. Devrimden sonra İran'daki birçok fabrikaya, Hilton gibi, Hyatt Regency gibi otellere el koyan Gaziler ve Yoksullar Vakfı etrafında kümelenen muhafazakarlar. Bu vakfın eski başkanının kardeşi, Sedaret Bankası'ndan 123 milyar tümen hortumlamıştı örneğin. Vakıflar ve Tahran Pazarı, İslam ve demokrasi tartışmalarından memnun değiller.
Geçen yıl İstihbarat Servisi Başkan yardımıcısı, muhalefet dozunu arttırınca ayağından vurulmuştu.
Ama adalet, ordu ve polise hakim olan mollalar iktidarının ekonomik darboğaz ve yalnızlık içindeki halka söyleyecek sözleri kalmadı. Hatemi, İran İslam Cumhuriyeti'ni korumak için eldeki tek sübap.
Dini Lider Hamaney'in kısa süre önce ilk kez, ‘‘Yolsuzluklarla mücadele edin!’’ talimatı vermesi, sistemin de Hatemi'ye ihtiyacı olduğunun göstergesi.
* * *
DEĞİŞİM sürecinin yeni bir dönemece geldiği bu dönemde, İran dış ilişkilerini de yeniden düzenlemek istediğinin sinyallerini veriyor. Hatemi ve reformcular, Huntington'un kültürler arası çatışma tezine karşılık ‘‘Kültürler arası diyalog’’dan söz ediyorlar.
Ancak İsrail ile Filistin arasındaki barış sürecinin çökmesi, Amerikan ambargosunun kalkmasını isteyen ve Türkiye ile iyi ilişkilere önem veren reformcuları, dış politika hedeflerinde zorluyor.
Paylaş