Paylaş
LÜKSEMBURG
Avrupa Liderler Zirvesi uzun pazarlıklar sonucu Türkiye'ye tam üyelik perspektifi gösterdi.
Avrupa Konseyi Türkiye'ye, Avrupa kriterlerine uymadığı gerekçesiyle adaylık statüsü vermedi ama ‘‘Türkiye'yi Avrupa ile birliğe her alanda yaklaştırarak Avrupa ile bütünleşmesini sağlayacak bir hazırlık stratejisi’’ saptayacağını açıkladı.
Ve bu stratejiyi, Ankara Anlaşması'nın öngördüğü çerçeve içinde ilişkilerin geliştirilmesi, Gümrük Birliği'nin derinleştirilmesi, mali yardımların hayata geçirilmesi ve Türk yasalarının AB yasalarıyla uyumlu hale getirilmesi olarak tanımladı.
Bugüne kadar Türkiye'ye ‘‘Sen Avrupa Birliği üyesi olabilirsin ama benim kriterlerime uymadığın sürece sana aday gözüyle bile bakamam’’ diyen Avrupa, ilk kez ‘‘Tam üye olacaksın. Gel birlikte seni tam üyeliğe hazırlayalım’’ dedi.
Ve Avrupa'nın bir Hıristiyan klübü olma tehlikesine karşı ilk tarihi adımı atarak, ilk önlemini aldı.
* * *
ALMANYA'nın aylardan beri gösterdiği direnç Lüksemburg Zirvesi'nde İtalya, Fransa ve İngiltere'nin gayretleri sonucu kırıldı ve aday ülkelerle AB arasında kurumsal işbirliği mekanizması olan Daimi Konferans'ın hayata geçmesi kararı alındı.
Onbir Orta ve Doğu Avrupa ülkesi ve Kıbrıs'ın yanı sıra Türkiye de Konferans'a davet edilecek.
Ama Yunan vetosunun aşılabilmesi için katılım koşula bağlandı.
Bir ülkenin Konferans'a katılımı için barışa, komşularla iyi ilişkilere inanması, hükümranlık haklarına, uluslararası hukuka saygı göstermesi ve sorunlarını Lahey Adalet Divanı'na götürmeye hazır olması gerekiyor.
Bu koşul Türkiye'nin katılımını her zaman Yunanistan'ın veto tehdidi altına sokuyor.
Sonuç bildirisinde Kıbrıs'ın tam üyeliği ile ilgili bölümde Türkiye'nin pozisyonuna uygun değil.
Avrupa Konseyi, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Türk tarafını görüşmelere birlikte katılmaya davetini yeterli görüyor. KKTC'nin eşit egemenliğinin tanınmasından sonra tam üyelik görüşmelerine katılacağı yolundaki itirazını dikkate almadığı anlaşılıyor.
Bu iki olumsuz noktanın yanı sıra Avrupa, ilişkilerin derinleştirilmesi için Kopenhag kriterleri denen koşulların yerine getirilmesinde sonuna kadar ısrar edecek. Bunu unutmamak gerekiyor.
Türkiye'ye başından beri destek veren İtalya'nın Dışişleri Bakan Yardımcısı Fossino, dün Daimi Konferans'ın katılım koşullarıyla ilgili konuşurken şunları söyledi: ‘‘Koşullar AB'ye girmek isteyen 12 ülke için de geçerli. Çünkü bir masa etrafına oturacağımız ortaklarımızın bizimle aynı değerleri paylaşması gerekiyor.’’
* * *
AVRUPA, kendi olanakları içinde Türkiye'yi dışarıda bırakmayacak en uygun formülü bulduğuna inanıyor. ‘‘Biz yapacağımızı yaptık. Şimdi sıra sende’’ diyor.
Liderler Zirvesi'nden çıkan karar Türkiye için Avrupa kapısını araladı.
Diğer bir deyişle Türkiye'nin önündeki bardak yarıya kadar dolduruldu.
Şimdi iki yol var.
Suyu içip, Avrupalı olmanın kriterlerini yerine getirmek için yola çıkmak.
Ya da ‘‘bu bardağın yarısı boş’’ diyip kımıldamadan sadece mızmızlanmak.
Birincisi hem daha yararlı hem de yol üstünde bardağı dolduracak pınarlara rastlama olanağı tanıyor.
Ben olsan birincisini yaparım.
Paylaş