Yolun ortasına 'Büfe'kondu

Buraya kadar her şey güzel...
Gel gelelim bu defa büfe, kaldırım yerine araçların da park ettiği caddeye konduruldu. Soğutucular ve cipslerin konulduğu sepetler de eklenince caddeye kadar taşan büfe, bakkal dükkanına döndü. Yolun ortasına büfe konuyor, insanlar bütün tehlikeyi göz önüne alarak caddeye inip alışveriş yapmak zorunda kalıyor.
Bu tehlikeli duruma hangi belediye izin veriyor anlaşılır gibi değil.
A.A.

SAĞLIKTA 'SİSTEM' ÇÖKTÜ

Çayyolu’ndaki Gazi Hastanesi Semt Polikliniği’ne, 2 gün önceden randevumuzu alarak, sabah erkenden gittik. Ama ne görelim; hasta kabul tıklım tıklımdı. Tekrar sıra almamız ve tekrar giriş yapmamız söylendi. Bizden önde en az 50 kişi vardı. Tabi bu arada bekleme yaparken işlemler bir anda durdu ve ‘sistem bozuldu’ dediler. Muayene olamadan, polikliniği terk etmek durumunda kaldık.
Böyle randevu sistemi olur mu? Bu denli yığılmanın olduğu sözde poliklinikte; teşhis, tedavi, muayene ne kadar sağlıklıdır?
‘Sağlıkta devrim’ sözü hikayedir, hastane ortamları bunu doğrulamaktadır. Devlet ve üniversite hastaneleri özel hastanelere göç vermektedir. Ve sanki bu bilerek yapılmakta, sosyal devlet, sağlıkta devre dışı kalmaktadır. Olan vatandaşa olmuştur. Sağlık paralı hizmet halini almıştır.
Metin ALTAY

SAĞLIK OCAĞINDA ASANSÖR IZDIRABI

Aşağı Ayrancı Sağlık Ocağı’nın asansörü sıklıkla arızalanıyor. Yaşlı ve hasta insanlar, uzun merdivenli ara kattan sonra bir kat daha çıkarak nefes nefese doktora ulaşabiliyor. Tam bir ızdırap. Asansör bozuk olduğu için ilaç almayı erteleyen insanlar var. Aşağı Ayrancı, genelde emeklilerin oturduğu yaşlı bir semt. Günümüzde bir asansör yenilemek bu kadar mı zordur. Lütfen mesajımı yayınlayın ki yetkililer belki de haberdar olmadıkları bu sorunu çözüme kavuştururlar.
Osman Bahadır ÖZDEN

ÇALIŞMA YARIM KALDI

Yenimahalle Belediyesi’nin, e-belediye uygulamasına internetten erişim sağlayarak, 12.11.2013 tarihinde ‘istek-şikayet talebinde’ bulundum. Şöyle yazdım:
“Sayın Yenimahalle Belediyesi... Şentepe Şehit Kadir Özbek Sokak’ta bulunan trafonun etrafı leş gibidir. Buranın bordür ve tretuvar düzenlemesi yapılarak düzeltilmesini, yine aynı bordür ve tretuvar düzenlemesini 15 no’lu binanın etrafına da yapılmasını rica ederim.”
1 ay sonra Fen İşleri Müdürlüğü, ‘çözüme kapatıldı’ konu başlığı altında şu yanıtı verdi:
“Söz konusu sokağa yapılması istenilen kaldırım onarım işinin 2013 yılı hava şartları sebebiyle kapatıldığı ve 2014 yılı program dahilinde değerlendirileceği.”
06.04.2014 tarihinde yazdığım dilekçe ve verdiğim uğraşlar neticesinde 30.04.2014’te belediyeden şu yanıtı aldım: “Trafo etrafı çevre düzenleme ve temizliği talebiniz program dahilinde yapılacaktır.”
Trafonun etrafında temizlik işlemi yapıldı. Bunun için teşekkür ederim. Ancak söz konusu yerin tamamen kalıcı olarak temiz kalabilmesi için çevre düzenlemesinin de yapılması gerekiyor. Ve çevre düzenlemesi yapılacağı da belirtilmişti zaten.
Onur KÖKSAL

AYNI TAS AYNI HAMAM

Keçiören Bağlarbaşı Mahallesi’nde, 431. Cadde ile 466. Sokak’ın kesiştiği köşenin ‘çöplük’ gibi kullanılmasından rahatsız olan okur Yılmaz Bozkurt’ın şikayeti şöyle:
“Keçiören Belediyesi’nden, ‘Çöp koyma yerinin talebinize istinaden değiştirildiğini ve çöpleri toplayan personelimizle konuyla ilgili görüşülüp gerekli uyarı ve ikazlar yapıldığına dair tarafımıza ilgili birimimizden bilgilendirme yapılmıştır’ yanıtı verildi.
Sizler benimle dalga mı geçiyorsunuz. Durumda herhangi bir değişiklik yok. Aynı tas aynı hamam. Bu kadar da olmaz, el insaf...

KISA... KISA...

* Tunalı Hilmi Caddesi’nin eski tadının kalmadığı görüşündeyim. Cadde adeta ‘dönerciler caddesine’ döndü. Avrupa başkentlerinde böyle sembolleşmiş bir cadde kültürel açıdan çok daha iyi korunuyor, benzer uygulamanın bizde de olmasını dilerdim.
Tahsin Deniz ARPACI

* Tıkış tıkış olan metro vagonlarından, 15 dakikada gidilen yeri şimdi yarım saatte alan metrodan ve hiçbir zaman düzenli çalışmayan yürüyen merdivenlerden bir Ankaralı olarak bıktım. Kimse bir çözüm de üretmiyor.
Sabit Ş.