Paylaş
Öyle bi çile ki...
Sanki romatizma.
Hangi otobüs durağı “es” geçecek...
Hangi otobüsün “engelli rampası” çalışmıyor...
Hangi otobüs “65 yaş” üstünü almıyor...
Daha otobüs durağa yanaşmadan anlar.
*
Geçen gün, Hürriyet Ankara Haber Koordinatörü Deniz Gürel’e mülakat veren ABB Başkanı Mansur Yavaş, “Önce ulaşımı çözmek lazım” dedi.
Belli ki Başkan Yavaş da teşhisi koymuş.
“Toplu taşıma romatizması”na çare arıyor.
Ankaralılar, beklemede:
“Aman doktor, canım doktor, derdime bir çare...”
BU HAFTANIN SANCILARI
Madem mevzu “toplu taşıma romatizması...”
Birkaç örnek vermeden geçmeyelim.
İşte, okur şikâyetlerinden bazıları:
* “14 kişilik dolmuşlara en az 30 kişi bindiriliyor. Ayakta daha fazla yolcu alabilmek için koltuk aralarını bile daraltmışlar. İnsanca ulaşım için lütfen daha sık denetim yapılsın.”
* “Sokullu-Kızılay hattında sefer yapan EGO otobüsü, el etmemize rağmen 11139 no’lu durakta durmadı. Zaten otobüsler çok seyrek geliyor. Kışın soğuğunda beklemek büyük sorun.”
* “Özel halk otobüsleri, yolcuları sürekli mağdur ediyor. Koşarak durağa gelen ve otobüse çok yakın olan yolcuyu almıyorlar. Bazı şoförler, daha yeni ehliyet almış gibi araç kullanıyor.”
* “Hafta içi sabah 07.50’de çıkış yapan ve işlerine gitmek üzere birçok vatandaşın kullandığı 531 no’lu EGO otobüsü, perşembe sabahı gelmedi. Sefere çıkmayan EGO otobüsü mü olur?”
* “267 no’lu Etlik-Aşağı Eğlence EGO otobüsümüzün güzergâhı 18 Kasım 2019’da anlayamayacağımız bir şekilde değiştirildi. Yücetepe Mahallesi sakinleri mağdur edildi.”
* “Sincan-Kayaş arasında sefer yapan Başkentray’ın, Etimesgut Güneşevler istasyonu altı aydır kapılı. Mahalle sakinleri olarak mağduruz. İstasyon bir an önce açılsın istiyoruz.”
* “Çankaya’nın Ceyhun Atuf Kansu Caddesi’ndeki 10882 no’lu durakta sadece yaşlı bekliyorsa, özel halk otobüsleri araç boş dahi olsa durmuyor. Şoförlere ihtar değil, ceza verilsin.”
ÖNERİM VAR
DOLMUŞLARA DA HAT NUMARASI VERİLSİN
Okurumuz Ahmet Kara, “EGO otobüsleri ve özel halk otobüslerinde olduğu gibi dolmuşlara da hat numarası verilsin” önerisinde bulunmuş.
Okurumuz, gerekçesini ise şöyle aktarmış:
SORUN: Dolmuşların ön camlarında yazılı güzergâhları uzaktan okumak oldukça zor. Bu durum, zaman zaman dolmuşu durduramamaya (kaçırmaya) bile sebebiyet veriyor.
ÇÖZÜM: Eğer dolmuşlara da ‘hat numarası’ verilir ve bu numaralar led ışıklarla görünür kılınırsa, vatandaş da ‘acaba bu gelen hangisi’ panik durumundan nihayet kurtulur.
HAFTANIN FOTOĞRAFI
ZAFERTEPE’NİN ÇAMUR TEPESİ
Bu haftanın fotoğrafı, Doğu Anadolu’nun ücra bir köyünden değil, bildiğiniz başkent Ankara’nın göbeğinden geldi.
Çankaya’nın Zafertepe Mahallesi 116. Sokak’ta çektiği bu fotoğrafı gönderen okurumuz, “Sokak, yaklaşık dört ay önce altyapı çalışması (kanalizasyon ve su) için kazıldı, ancak halen kapatılmadı. Evlerimize, arabalarımıza ayakkabılarımızdaki bir karış çamurla giriyoruz. Apartmanlar çamur içinde. Lütfen, Ankara Büyükşehir ve Çankaya belediyeleri bizi bu çileden kurtarsın” diyor.
OKUR RADARI
* Burası, Çankaya’nın Harbiye Mahallesi Nakış Sokak. Kaldırımı işgal eden araçlar yüzünden öğrenciler, ana yoldan yürümek durumunda kalmışlar.
* Burası, Dikmen Caddesi. İki araç, kaldırımı parsellemiş. Fotoğrafı çeken okurumuz, yaya haklarının hiçe sayılmasına haklı olarak isyan etmiş.
* Burası, Çankaya’nın Hoşdere Caddesi. 07.00-20.00 saatleri arasında park yasağı olmasına rağmen, birçok sürücü bu kurala maalesef uymuyormuş.”
FOTOKAPANA TAKILANLAR
“Dikmen’de, sokaklardaki eski elektrik direkleri değiştirildi, fakat Sokullu Mehmet Paşa Caddesi’nin elektrik direkleri kaldı. Bunun sebebi nedir?”
“Sincan’ın Pınarbaşı Mahallesi Çiğdem Sokak’ta (No:14), yol ortasındaki çukurda su birikiyor. Yoldan geçen araçlar milletin üzerine pis su sıçratıyor.”
“Bilkent’teki Ankara Şehir Hastanesi’nin otoparkı, arızalanan su şebekesi nedeniyle sular altında kaldı. Umarım önlem alınır da, bu sorun tekrarlamaz.”
“Çayyolu’ndaki Çankaya Belediyesi Ek Hizmet Binası’nın önü berbat halde. Acaba bir sürpriz olur da kar yağmadan düzeltilir mi? Bekliyorum.”
SORUM VAR
YAŞAMKENT PAZAR YERİNİN ÜSTÜ KAPATILACAK MI?
Çankaya Belediyesi, Yaşamkent pazar yerinde son aşamaya gelindiğini açıklarken, bir okurumuz şu soruyu yöneltmiş:
“Yaşamkent pazar yerinin üstü kapatılacak mı?”
KISA... KISA...
* “Çankaya’nın Mebusevleri Mahallesi Önder Caddesi’ndeki boş alanda (18 ve 16 no’lu apartmanların arkası), çok sayıda başıboş köpek var. Anıttepe Ortaokulu’nun da bulunduğu bölge, köpek saldırıları ile anılıyor. Mahalleli tedirgin.”
* “Yenimahalle’nin Mehmet Akif Ersoy Mahallesi’nde (341, 336, 328 sokaklar) dört ay önce sokak aydınlatma çalışması yapıldı, ancak halen aydınlatmalar yanmadı. Macunköy metro istasyonunu kullananlar, çok büyük mağduriyet yaşıyor.”
* “Etimesgut’ta birçok bankaya ait ATM kaldırıldı. AVM içindeki ATM’ler duruyor, ama stratejik noktalardakiler kaldırılıyor. Banka şubesi sayısı çok az olan Eryaman, bu durumdan bir hayli etkilendi. Sebebini de vatandaş olarak merak ediyoruz.”
* “Yenimahalle’nin Varlık Mahallesi’nde Türksat kazı yaptı ve kablo döşedi. Ancak, Yalova Sokak’ta sadece 45 adımlık mesafede çalışma yapıp bıraktılar. Dilekçe verdik, ama ilgilenmediler. Vatandaşlar olarak yarım kalan çalışmanın tamamlanmasını istiyoruz.”
EVDEN ÇIKAMAYAN NÖROLOJİK HASTALAR SUT MAĞDURU OLDU
Okurumuz Birben Erçakallı, 92 yaşındaki babasının nörolojik bir kas hastalığının (CIDP) olduğunu, geçen aylarda yayınlanan Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) sonrasında ise ilacı almakta ciddi zorluklar yaşadıklarını aktarmış.
Evden çıkamayan, hatta yatağı bağımlı halde yaşayan babasının kullandığı ilacın yeşil reçete kapsamına alındığını, üç ayda bir ilaç raporunun yenilenmesi gerektiğini ve her ilaç yazımında hastanın doktora görünmesi zorunluluğunun geldiğini anlatan okurumuzun iletisi -özetiyle- şöyle:
NÖROLOGLAR DA ÇARESİZ
“Son SUT sonrası, ilaç sadece eğitim-araştırma ve üniversite hastanelerinde yazdırılabiliyor. Daha önce Sağlık Bakanlığı’nın evde bakım servisi nörologları yazıyordu. Bu süreçle, eve bağımlı bir hasta olan babamı, asansörsüz bir apartmanın 3’üncü katından her ay nakil ambulansı ile üniversite hastanesine götürmemiz gerekiyor. Ambulanslarının en yakın mesafe gidiş-dönüş ücreti 400 lira. Üstelik her ay üniversite hastanesinden randevu bulabilmemiz neredeyse imkânsız. Nörologlar da bu durumda çaresiz. Yardıma muhtaç yaşlı birçok hastanın mağdur edildiğini, ancak ellerinden bir şey gelmediği için üzgün olduklarını söylüyorlar. Biz Ankara’da yaşadığımız ve imkânlarımız el verdiği için söz konusu ilacı ortalama 550 TL harcayarak özel bir üniversite hastanesine giderek alabildik. Hastaneye gidemeyen, yakınları destek olamayan, ekonomik durumu elverişsiz birçok hasta mağdur durumda.
TALEBİMİZ ŞU:
* Evde bakım hastaları için devlet hastaneleri tekrar reçete yazabilsin.
Ya da...
* Üniversite ve eğitim-araştırma hastanelerine evde bakım servisi kurulsun.
OKURDAN NOT: Şehrin göbeğinde yaşayan bir hasta bu ilacı almakta güçlük çekiyorsa, dış ilçelerde ve köylerde yaşayan hastalar çok daha zor durumda demektir.”
SORUM VAR
HASTALARA BU STRESİ NEDEN YAŞATIYORLAR?
Okurumuz Nuran Tarcan, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin Hematoloji Bölümü’nden randevu alamamaktan şikâyet ediyor ve soruyor:
“Hematoloji Bölümü’nün iki telefon numarası var, fakat bu iki telefona da saatlerce kimse cevap vermiyor. Üst üste arandığında ise ya meşgule düşürüyorlar ya da telefonu açık bırakıyorlar.
SORUYORUM:
* Acaba hastaların ne yapması bekleniyor?
* Hastalara bu stresi neden yaşatıyorlar?”
Paylaş