‘Rent a tuzak’ta GPS oyunu

Doğahan Giritlioğlu’nun bu haberinde, Otomobil Kiralamacıları Federasyonu (OKFED) Başkanı Asım Kızmaz, merdiven altı ‘rent a car (oto kiralama)’ yapıldığına dikkat çekmiş...
Ve.
“Ben federasyon başkanı olarak araç kiralamaya korkan bir insanım” diyerek, vatandaşlara bazı uyarılarda bulunmuştu.
*
Bu haberin ardından, “Mağdurlardanım” diyen ve isminin gizli kalmasını isteyen bir okurumuzdan ileti aldım.
Anlattıkları aynen şöyle:

UYGUN FİYATA ALDANDI

“Memleketime gitmem, bu nedenle de acilen araç kiralamam gerekiyordu. İnternette arama yapıp, üst sıralarda çıkan sonuçlardan birine tıkladım. Günlük kiralama bedeli uygun olduğu için fazla araştırma yapmadan sitedeki cep telefonunu aradım ve ‘ortak bir noktada buluşma’ teklifleri üzerine aracı teslim aldım. Bu arada göz ucuyla okuduğum iki günlük sözleşme haricinde prosedür gereği aracın ederi kadar senet imzalattılar.

DÖNÜŞ YOLUNDA ÇALIŞMADI

Aracı sorunsuz şekilde kullandım. Dönüş yolunda Ankara’ya yakın bir tesiste mola verdim. Yemek sonrası araç çalışmıyordu. Bilgi vermek için aradığımda ‘sakın hareket ettirme, hemen geliyoruz’ dediler. Bir süre sonra oto kurtarıcı ile yanıma iki kişi geldi. Kaputu açıp baktılar, ‘motor kilitlenmiş, sen bu arabaya ne yaptın’ deyip çıkıştılar. Aracı çekiciye yüklediler, tamir ettirip masrafı bildireceklerini söylediler.

15 BİN TL MASRAF ÇIKTI

Ertesi gün beni arayan kişi, motorun büyük zarar gördüğünü, yeni motor yapılacağını, masrafın 15 bin liraya kadar çıkabileceğini söyledi. Derdimi anlatmaya çalışınca, ellerindeki senedi icraya vermekle tehdit etti. Bir süre sonra icra tebligatı gelince, bir avukata başvurdum. Konuyu araştırınca da merdiven altı oto kiralamacıların GPS cihazına bağlı bir alet ile otomobilin motorunu bloke ettiğini öğrendim.
OKURDAN NOT: Mağdur edildiğimi ispatlamak için hukuk mücadelesi veriyorum. Araç kiralayacaklara tavsiyem, çok dikkatli olsunlar. 30-40 TL ucuzuna kaçıp, mağduriyet yaşamasınlar.

YÜKSEK BİNALAR GÖLBAŞI’NIN GÜNEŞİNİ KESİYOR

Okurumuz Hakan Halil Ayan, ‘şehir ve bölge plancısı’ olduğunu belirttiği iletisinde, Gölbaşı’nın İncek bölgesindeki yüksek katlı binaların, ilçenin mikro klimasını olumsuz etkilediğini kaydetmiş.
Okurumuzun iletisi -özetiyle- şöyle:

MİKRO KLİMAYI DEĞİŞTİRİYOR

“Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı emsal artışları sonucu, Gölbaşı İncek’te yapı yoğunluğu arttı. Konum itibarıyla güneşin batış rotasında yer alan bu yüksek binalar, Gölbaşı’nın her gün 2-3 dakika süre ile güneş almasını engelliyor. Aynı bölgede çoğalan yüksek katlı bu binalar, ilçemizin mikro klimasını da değiştiriyor.

BUZLANMAYA DA NEDEN OLUYOR

Yüksek katlı binaların yoğun olduğu Çevre Yolu üzerinde ise binalar yola gölge yapıyor. Boyu 400 metreye ulaşan devasa bina gölgeleri Çevre Yolu’nda buzlanma ve yol üzerindeki kar ve buzun daha geç erimesine neden oluyor. İmar planları yapılırken, kamu kurum ve kuruluşların, bahsi geçen hususlarda daha özenli olması lazım.”

DİYOR Kİ

BOŞ ARAZİYE PARK YAPILSIN MAHALLELİ NEFES ALSIN

Okurumuz Müslüm Yılmaz, diyor ki:
“Dikmen Caddesi’nde (475 numaralı binanın yanı) yaklaşık iki bin metrekare büyüklüğünde boş bir arazi var. Ankara Büyükşehir Belediyesi burayı ‘park alanı’ olarak ayırmış. Ancak, yıllardır hiçbir şey yapılmamış.
ŞİKÂYETİMİZ: Boş arazi, akşamları uyuşturucu kullanan, içki içenlerle dolu. Görüntü ve ses kirliliği had safhada.
TALEBİMİZ: Ankara Büyükşehir Belediyesi, bu alanı bir an önce park yapsa, mahalleli de rahat bir nefes almış olur.

ÖNERİM VAR

MARKETLERDE ATIK PİL KUTUSU ZORUNLU OLSUN

Okurumuz İsmail Hakkı Denizlioğlu, atık piller konusunda şöyle bir öneride bulunmuş:
“Çoğu kimse bu pilleri maalesef çöpe atmakta. Pil satışının yapıldığı başta marketlerde ‘geri dönüşüm kutularının’ bulundurulması yasal bir düzenleme ile zorunlu hale getirilmeli. Tüm vatandaşların, bu kutulara rahatlıkla ulaşımı sağlanmalı.”

İZLEMEYENLER İÇİN YAHUDİ MAHALLESİ BELGESELİ

Okurumuz Sema Akçay’ın çektiği fotoğraflar ve gönderdiği ileti üzerine geçen hafta, Altındağ Yahudi Mahallesi’ni yazmıştım.
Okurumuz, “Bu tarihi kaybetmeden kazanamaz mıyız?” diyordu.
*
Yazının çıktığı gün, bir ileti daha geldi.
Enver Arcak, Yahudi Mahallesi’ni anlatan “Hermana, Ankara Yahudilerinin Anlatılmamış Tarihi” adlı belgeselini göndermiş.
Daha önce izlememiştim.
İzleyince bir kez daha, geçen haftaki manşetimizin ne kadar doğru olduğunu gördüm.
Aynı çağrıyı yineliyorum:
“KAYBETMEDEN KAZANALIM.”