Paylaş
“O lastikçinin yaktığı ateş söndü, kapkara duman havaya karışıp dağıldı. Peki ‘oldubitti’ mi diyeceğiz? Küçük gibi görünse de bu da bir ‘kent(li) suçu’ elbette. Ankara Kent Konseyi’ne önerim, ‘kent(li) suçu’ konusunda bir manifesto hazırlamaları ve yayınlamaları yönünde. Bu çalışma, hem kentlilik bilincinin oluşması ve geliştirilmesi hem de şehrin orta yerinde lastik yakmak gibi olayların sona erdirilmesi için şart.”
Ve bu konuyu Hürriyet Ankara, “BU BİR KENT SUÇU” manşetiyle birinci sayfadan vermişti.
*
Yaklaşık altı ay sonra(21 Haziran Pazartesi), bu defa Burada Okur Yazar’ın gedikli okurlarından Umut Özkan, tam da bu manşetimizi hatırlatmış, özetle şu öneride bulunmuştu:
“Ankara Kent Konseyi, ‘kente karşı suçlar’ konu başlığı altında geniş kapsamlı bir çalıştay düzenlemeli.”
Aynı gün hem Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz hem de Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, “Kente karşı suçlar gündemimizde var” diyerek, bu sonbaharda kapsamlı bir çalıştay düzenleyeceklerini açıklamışlardı.
*
Geçen hafta(28 Haziran Pazartesi) ise yine bu köşeden kısa bir duyuru yapmış....
“Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin’in ‘KENTE KARŞI SUÇ: KABAHATTEN SUÇA, SUÇTAN GASBA GİDEN YOL’ başlıklı yazısı haftaya yine bu köşede” demiştim.
Şimdi söz, Ankara Kent Konseyi adına Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin’de...
İşte o yazının/makalenin özeti:
GENELDE MASUM GİBİ GÖRÜNSE DE...
“Kentte yaşayanların eylemleri, sebeplerinden çok sonuçları itibarıyla hak kayıplarına sebep olmaktadır. Sokağa çöp atmaktan yere tükürmeye, komşularını rahatsız edecek şekilde gürültü yapmaktan sıraya kaynak yapmaya kadar pek çok eylem bu sınıfta(kabahat) değerlendirilebilir. Bu eylemler genelde masum gibi görünse de zincirleme şekilde daha büyük suçların ve ihlallerin kapısını açmakta ya da kentte herkes için önemli kamusal faydaların ortaya çıkmasına mani olmaktadır. Belirtilen saatte çöpü kapının önüne/sokağa çıkarmamak, suyu ve enerjiyi tasarruflu kullanmamak gibi eylemleri tek bir kişinin yapıp yapmaması önemsiz gibi görünse de milyonlarca insan tarafından tekrar edilmesi tüm kentin hak mahrumiyetine uğramasına sebep olur.
GÜVENLİK ZAFİYETLERİ ORTAYA ÇIKAR
Kentte, başka bireylerin hak kaybına uğramasına sebep olacak eylemlere ‘kentli suçu’ denmektedir. Kentli suçları yaygınlaştıkça kentte güvenlik zafiyetleri ortaya çıkar. Daha büyük suçların artması ise ‘kente karşı suçların’ kapısını aralar. Geniş bir kentli kesiminin yaşama haklarından mahrum olmasına ‘kente karşı suç’ denmektedir. Kentteki imar düzenini kişisel çıkar için bozarak başkalarının estetik, altyapı, temiz çevre, ortak yaşam, özgür kentlilik haklarını ortadan kaldırmak bu tür suçların en başında gelmektedir. Ancak, genel olarak kente karşı suçlar, karmaşık siyasi ve ticari ilişkilerin sonucunda ortaya çıktıkları için sorgulanmamakta, kentte yaşayanlar tarafından çeşitli şekillerde sorgulandıklarında ise çok geç kalınmış olmaktadır.
GÜNÜN SONUNDA HERKES KAYBEDİYOR
Kitlelerin işlediği kabahatler kentli suçlarını, kentli suçlarının yaygınlaşması da kente karşı suçları yaygınlaştırmakta ve zemin hazırlamaktadır. Bazen de kente karşı işlenen büyük suçlar toplumda işlenebilecek kentli suçlarının ve kabahatlerin önemsiz görünmesine sebep olmaktadır. Oysa, günün sonunda kent, kentli ve kentte yaşayan herkes kaybetmektedir. Bu sorunlar karşısında mücadelenin en temel unsuru, kentte yaşayanların, kentli haklarına saygılı ve kentli haklarının içeriğine hakim bir ‘kentli kültürü’ geliştirilmiş olmasıdır. Bu tür bir kentli kültürünün üç temel unsuru bulunmaktadır: Birincisi, katılımcı bir yaklaşımla kenti yöneten yerel yönetim. İkincisi, kentlilerin temel kültürel unsurları kabul etmesi ve benimsemesi. Üçüncüsü de kabahat, kentli suçu ve kente karşı suç arasındaki meşrulaştırıcı ilişkinin ortadan kaldırılması için tüm kentin bir ittifak içine girmesi.
ÇALIŞTAY DÜZENLENMESİ DÜŞÜNÜLÜYOR
Ankara Kent Konseyi de kurulduğu günden bu yana, 600’ü aşan üyesi, üç bine yakın gönüllü kentli, 30 çalışma grubu ve üç meclisi ile gündeme getirdiği her konuda bu anlayışı ortaya koymaya çalışmaktadır. Bisikletten çevreye, hayvan haklarından mimarlık ve planlamaya kadar pek çok konuda yapılan çalışmalar kentteki haklar ve suçlar dikkate alınacak şekilde yürütülmektedir. Elde edilen birikim ışığında, sonbahar aylarında -pandeminin müsaade ettiği ölçülerde- başkent Ankara’daki bu anlamdaki konuların ele alınacağı üniversitelerin, meslek odalarının, hukukçuların, toplum bilimcilerin ve uzmanların katılacağı bir çalıştay düzenlenmesi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bazı tavsiyelerde bulunulması düşünülmektedir.”
EYMİR GÖLÜ’NDE MANZARAYA TEL ÖRGÜ!
Bu fotoğrafı Eymir Gölü’nde çeken ve isminin gizli kalmasını isteyen bir okurumuz, göl manzarasını kapatan tel örgü nedeniyle ODTÜ yönetimini eleştirmiş. Okurumuz, şu ifadeleri kullanmış:
DOĞAL ORTAMI DA BOZDULAR
“Düzenli olarak gittiğim kafe ile göl arasına 20-25 metre tel çektiler. Artık oturduğumuz yerden göl manzarası yerine tel manzarası görüyoruz. Eymir’deki doğal ortamı da bozdular. Eskiden kafenin bahçesine giren kazları ve ördekleri insanlar besliyordu. Şimdi ise araya tel örgü girdi. Neden yapıldığına anlam veremediğim bu tel örgü yanlışından bir an önce dönülmeli.”
‘İMARA AYKIRI’ DEDİLER 600 TL İSTEDİLER
Keçiören’in Adnan Menderes Mahallesi 1063. Sokak’ta ikâmet eden okurumuz Cevat Erden, gönderdiği bu fotoğrafı evinin balkonundan çekmiş.
Evinin yanı başındaki marketin “imara aykırı” bir tadilatla balkonunun görüş açısını kapattığını aktaran okurumuz, “Keçiören Belediyesi, yapılanın imara aykırı olduğunu doğruladı ve belediyeye gidip dilekçe vermem gerektiği söylendi. Ancak bu işlem için 600 TL ödemem istendi. ‘Ne için’ diye sorduğumda ‘Prosedür böyle’ dediler. 600 TL yatırmadığım için herhangi bir işlem gerçekleşmedi. Peki belediyenin görevi imara aykırı yapıyı yıkmak değil midir? Vatandaştan 600 TL istemek hangi kanunda var” demiş.
ESKİ MEZARLIK MAALESEF TARLALARA KATILIYOR
Okurumuz Selçuk Görgülü, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne(ABB) verdiği dilekçeye yanıt alamamaktan şikâyet etmiş.
Balâ’nın Sarıhüyük Mahallesi’ndeki mezarlık için “Tarla gibi sürülüyor, mezarlar yıkılıyor, ölülerin kemikleri sızlatılıyor” diyen okurumuzun iletisi şöyle:
“İnsanların mezarlıklara da saygısı yok. Eski mezarlık maalesef bu şekilde tarlalara katılıyor ve burada ayrıca bir de hayvan otlatılıyor. Geçen yıl ocak ayında Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Daire Başkanlığı’na dilekçe de vermiştim, ama ne gelen oldu ne giden.”
SEYYAR SATICILAR İLLALLAH DEDİRTTİ
Çankaya’nın Öveçler Mahallesi’nde ikâmet eden ve isminin gizli kalmasını isteyen bir okurumuz, “10 yılı aşkın süredir oturduğum 1335. Cadde’de -özellikle de şu son dönemde- çok ciddi bir ‘seyyar satıcı’ sorunu var” demiş.
Hem Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne(ABB) hem de Çankaya Belediyesi’ne seslenen okurumuz, iletisinde -özetiyle- şunları aktarmış:
HER BİR ARAÇ EN AZ 10 DAKİKA BAĞIRIYOR
“Bakımsız minibüsler, açıkta satılan gıdalar, havalı korna sesleri, megafondan yapılan anonslar ve tüm bunlar yetmezmiş gibi avazı çıktığınca bağıran seyyar satıcılar... Gün boyu 15 farklı araç saydığımız oluyor ve neredeyse her bir araç evimizin önünde en az 10 dakika bağırıyor. Tüm bunları defalarca Mavi Masa’ya(Başkent 153) iletmeme rağmen, ‘Bölgede yapılan denetimlerde seyyar satıcıya rastlanmamıştır’ dışında bir geri dönüş alamadım. Ankara Büyükşehir Belediyesi(ABB) ve Çankaya Belediyesi’nden, ‘seyyar satıcı sorunu’ ile ilgili artık kalıcı bir çözüm bulmalarını istiyorum.”
BİNANIN ALTI OYULDU ÇÖKME TEHLİKESİ VAR
“Çankaya’nın Yukarı Bahçelievler Mahallesi 75. Sokak’taki 11 numaralı binada başlayan inşaat nedeniyle 13 numaralı binanın altı oyuldu ve çökme tehlikesi var. Bu sıcakta kanalizasyon dışarıda, kötü koku ve sinek nedeni ile çevre berbat halde. Acilen önlem alınmalı.”
Bilge ŞENER ŞİMŞEK
SORUM VAR
NEDEN YENİSİYLE DEĞİŞTİRİLMİYOR?
Bu çöp konteynerinin fotoğrafını Çankaya’nın Fakülteler Mahallesi Köylüler Sokak’ta çeken okurumuz Aydın Güzel, “Çankaya Belediyesi, uzun süredir neden bu çöp konteynerini yenisiyle değiştirmiyor?” diye soruyor.
ÇOCUKLARIN ELİNE GEÇMEDEN TEMİZLENMELİ
Okurumuz Serkan Gürpınar, Çankaya-Cebeci’deki 50. Yıl Parkı’na yakın olan metruk gecekondu bölgesine tıbbi atık atıldığına dikkat çekerek, “Atıkların çoğunluğu kullanılmış enjektör. Çocukların eline geçmeden bölge temizlenmeli” diye uyarıyor.
KISA... KISA...
* “Ankara Büyükşehir Belediyesi(ABB), kentte adres bulmayı kolaylaştırmak için bina girişlerine 20x20 santimetre ebatında yeni numara levhaları koymalı.”
Mustafa DENİZ
* Çankaya-Balgat’taki Özdemir Özok Parkı’nın etrafı açık olduğu için çocuklar aniden yola fırlıyor. Canlar, yürekler yanmadan parkın etrafında bir önlem alınmalı.”
İsmail ERBAY
* “Mamak’ın Abidinpaşa Mahallesi’ndeki 29 Ekim Ortaokulu’nun inşaatı üç yıldır bitirilemedi. Artık bina atıl duruma düşerken, bahçesi de çöp yuvasına döndü.”
Eşref UĞUR
SÖZ YETKİLİDE
21 HAZİRAN
* Okurumuz Cengiz Seyran: “Çankaya’nın Karapınar ile Akpınar mahalleleri arasındaki Ahmet Yesevi Caddesi’nin iki tarafında kalan vadiye, Dikmen veya Öveçler gibi bir vadinin yapılmasını istiyoruz.”
29 HAZİRAN
Ankara Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı: “Alan ile ilgili talep tarafımızca değerlendirilmiştir. Bahse konu alan ile ilgili projelendirme çalışmaları devam etmektedir.”
Paylaş