Paylaş
Günde ortalama 500 bin kentli bu otobüsleri kullanıyor.
Hele ki ‘ring’ uygulamasına geçilip, otobüslerin metrolarla entegre hale getirilmesi, araçlardaki yolcu sayısını daha da artırıyor.
E haliyle de işe gidiş ve geliş saatlerinde ‘balık istifi’ otobüslerin ‘hijyen’ durumları, büyük önem arz ediyor.
* * *
Tam bu noktada, okur A. Şafak Tomruk da gönderdiği iletisinde, EGO otobüslerindeki ‘hijyen’ konusuna dikkat çekiyor.
Çankaya ve Gölbaşı ilçelerinin tamamına 300’ün üzerinde otobüsüyle hizmet veren EGO 1. Bölge Müdürlüğü’ndeki araçların, yaklaşık bir buçuk aydır ‘dezenfekte’ olmadığını aktaran okur Tomruk’un iletisi şöyle:
VİRÜSLER KOL GEZİYOR
“Büyükşehir Belediyesi’nin Alo 153 Mavi Masa şikayet hattına, 06.02.2015 tarihinde -tarafıma bilgi verilmesi talebiyle- harfiyen şunları yazdım:
‘EGO 1. Bölge’de görevli bir arkadaşım, otobüslerde yapılması zorunlu iç temizlik ve dezenfeksiyon işlemlerinin yaklaşık bir aydır iptal edildiği, belki de tüm bölgelerde böyle olabileceği hakkında sağlam kaynak olarak bilgi verdi. Son günlerde otobüslerin son derece pis olması zaten dikkatimi çekiyordu. Hava şartlarından dolayı grip mikrobu ve diğer hastalıklara ait virüslerin soluduğumuz ve dokunduğumuz her yerde kol gezmesi sonucu hastalık riski çok artmakta, özellikle çocuk, yaşlı ve bünyesi zayıf kişilerde ölümle sonuçlanabilecek sorunlar ortaya çıkabilecektir. Son derece dolu ve adeta kucak kucağa yapılan yolculuklar bu riski önemli oranda arttırmaktadır. Hepimizin sağlığı için bu önemli konu ile ilgili çalışmalar derhal başlatılmalıdır. Eğer bu en kısa sürede yapılmazsa durumu basına taşıyacağımı beyan eder, bu olumsuz problemin biran önce düzeltilmesini kamu sağlığı açısı yönünden rica ederim.’
GERİ DÖNÜŞ YAPILMADI
Ancak şu ana kadar geri dönüş yapılmadı. Yapılacağını da sanmıyorum, çünkü ağır ihmal ve kusur içeren bu sorumsuzluğa verebilecekleri bir yanıt yok.”
GÜNÜN FOTOĞRAFI
‘Monitör’oloji Polikliniği
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Nöroloji Polikliniği’ne, hasta olan babamı kontrol amacıyla götürdüğümde, ilginç bir manzaraya tanık oldum. Hasta taşıması gereken sedye, üzerine konulan iki adet bilgisayar monitörü ile servise girerek, hastaların şaşkın bakışları arasında ilerledi. ‘Galiba yoğun çalışma temposuna dayanamayan monitörlerin sinir sistemi bozuldu’ diye düşündük. Randevu almanın imkansızlığı ve bankosundaki görevlilerin vurdumduymazlığı ile bilinen Nöroloji Polikliniği, oldu mu ‘Monitör’oloji Polikliniği...
Y.S.
Suriyeliler ve asayiş
Suriye’deki iç savaştan kaçıp Ankara’ya yerleşen mülteciler, kentteki yaşam savaşlarını sürdürürken, zaman zaman da ‘asayiş’ olaylarıyla gündeme geliyor. Okur M. Galip, dilenen Suriyeli mültecilerin çıkardıkları olayları iletisinde şöyle aktarıyor:
“Ankara’da her an, her köşe başında kucağında ve yanındaki bebekleriyle çok sayıda Suriyeli’yi dilenirken görmek mümkün. Mesela şahit olduğum bazı olaylar şöyle: Çukurambar ana caddedeki ışıklarda bekleyen Suriyeli bir kadınla 10, 12 yaşlarındaki iki kız çocuğu, kırmızı ışık yandığında her biri bir aracın camına vücutlarını iyice yapıştırıp, zorla para istiyor. Kızlar, para vermeyenlerin araçlarına ellerindeki sopalarla vuruyor. Kağıt toplayan Suriyeli çocuklar da hava karardığında zorla insanlara yapışıp tehditkar bir tavırla para istiyorlar. Halkımızın can ve mal güvenliği açısından Suriyelilerin ülkelerine gönderilmesi şart. Aksi halde bu insanlar ülkemizde kaldıkça ileriki yıllarda sorunlar daha da artacaktır.”
Pencere açamıyor balkona çıkamıyoruz
Keçiören Bağlarbaşı Mahallesi’nde, 431. Cadde ile 466. Sokak’ın eksiştiği köşeyi, Bağlarbaşı ve Öztürk sitelerinin sakinleri çöplük gibi kullanıyor. Yaklaşık 150 dairenin çöpü buraya atılıyor. Sinek ve sivrisinekten geçilmiyor. Haliyle pencere açamaz, balkona çıkamaz olduk. Bu çirkin görüntü Keçiören Belediyesi’ne yakışıyor mu sayın başkan?
Yılmaz BOZKURT
Paylaş