Paylaş
Yazıyı başlamadan önce bu bilgiyi teyit ettim.
Evet, doğru.
Ankara İtfaiyesi’nin raporuna göre de yangının nedeni...
Dilek feneri (balonu).
*
Havaya saldıktan sonra “Aaa ne güzel uçtu”, “Aaa ne kadar uzağa düştü” diye ardından bakarken, üç-beş dakika süren bu hazzın adı ‘eğlence’ olamaz...
Olmamalı da.
İsterseniz, bir de Google’a da sorun.
‘Dilek feneri (balonu) yangın’ aratması yaptığınızda karşınıza çıkan başlıkların birkaçı şöyle:
* Dilek balonu yangın çıkardı.
* Dilek balonu onlarca kişiyi diri diri yakacaktı.
* Dilek balonu şenliği kâbusa döndü.
* Dilek balonları tehlike saçıyor.
Kısacası.
Gece karanlığında yükselirken ardından “Ne gidiyor be!” diye bakılan dilek feneri (balonu) için asıl düşünülmesi/sorulması gereken şudur:
“Acaba nereye düşer, yangın çıkarır mı?”
*
Ankara Valiliği, kentte daha büyük facialara sebebiyet vermeden, dilek feneri (balonu) uçurma konusunda bazı önlemler almalı. Yoksa biri(leri)nin dileği, biri(leri)nin kâbusu olacak.
*
Okurumuz Faruk Kutsal’ın iletisine gelince...
Dilek feneri (balonu) ile başlayan çatı yangınının nasıl büyüdüğünü ve itfaiye ekiplerinin müdahale etmekte neden zorlandığını şöyle aktarmış:
İKİNCİ İTFAİYE YANAŞAMADI
“İtfaiye, 10-12 dakika içinde müdahaleye başladı ancak yan taraftaki apartman önüne ‘kaldırımına dik’ şekilde park eden araçlar yüzünden ikinci itfaiye yanaşamadı. Yolun karşısındaki otel (Green Park Otel) önüne dik olarak park eden araçlar nedeniyle de cadde tıkandı. Bu sırada yangın büyüdü, 27 daireli apartmanımızın çatısı tamamen yandı. Çatı kaplamasında kullanılan shingle (şıngıl) adlı malzemenin tutuşmasıyla alevlerin büyüdüğü yangının apartman sakinlerine zararı 175 bin 500 lira olurken, daire başı toplanan 6 bin 500 lira ile çatı onarıldı.
ÖNERİM ŞU:
1443. Cadde’ye dik olarak park eden araçlar için yola bir park çizgisi (kaldırıma paralel) çizilmeli. ‘Buraya dik olarak park eden araçlar çekilecektir’ yazılı bir tabela asılmalı.”
OKURDAN NOT: Eğer bu dikine park olayı önlenmezse, yolun kalan tek şeridini de en sonunda ben aracımla kapatıp, duruma dikkat çekeceğim.
ÇÖP, PİSLİK, ÇAMUR OLDUĞU GİBİ DURUYOR
Dodurga Mahallesi Türkkonut Poligon Sitesi’nden okurumuz Görkem Yağtu, diyor ki:
“Poligon Sitesi ile Şehit Kubilay Parkı arasındaki sokakta geçen günlerde ekipler çalışma (ağaç, ot kesimi gibi) yaptı.
ANCAK: Çöp, pislik ve çamur halindeki zemin halen olduğu gibi duruyor.
AYRICA: Parkın istinat duvarına yazılmış yazılar da eskiden temizlenirdi.”
BELEDİYE HİZMETİ ÇIKMAZA GİRDİ
Koru Mahallesi 2626. Sokak sakinlerinden okurumuz Hüseyin Erkenci, diyor ki:
“Bu çıkmaz sokak çok bakımsız. Dört yıldır burada oturuyorum ve fotoğraftaki hurda araç geldim geleli aynı yerde duruyor. Çankaya Belediyesi sokakta hiçbir bakım yapmıyor.”
50 YILLIK AĞAÇ ADIM ADIM ÖLDÜRÜLÜYOR
Okurumuz Hakan Nart, Bahçelievler ve Emek mahallelerinde ‘ağaç katliamı’ yapıldığını kaydetmiş.
Ve, iletisinde -özetiyle- şunları aktarmış:
“Çocukluğumuzun geçtiği sokaklardaki ait ağaçlar müteahhitlerin keyfiyetine bırakılmış durumda. Gözümüzün önünde onlarca yaşlı ağaç öldürüldü. Defalarca Büyükşehir ve Çankaya Belediyesi’ne yazmama rağmen bu ağaç katliamına kimse bir şey yapmıyor, yapmak istemiyor. Son katliam, Bahçelievler 2. Cadde girişindeki bir inşaat sahasında yaşanıyor. Sadece dört kalas ile korumaya alınabilecek en az 50 yıllık bir ağaç adım adım öldürülüyor.”
KISA... KISA...
* “Sıhhiye Toros Sokakta bulunan eski havagazı fabrikası ve lojmanları yıkıldı ama molozu duruyor. Yıkılan yere ne zaman bir inşaat yapılacağı meçhul. Burası madde kullananların mekânı oldu. Sokaktan geçenler tedirgin.”
Mustafa AYDIN
* “Eryaman 265. Sokak, asayiş sorunu olan bir mekân halini aldı. Sokağın aydınlatması yok! Geceleri zifiri karanlıkta fuhuş yapan ve alkol alanlar var. Tüm bunlar, sadece sokak aydınlatması olmadığı için yaşanıyor.”
Metin ALTAY
* “İncek’ten Panora AVM ya da Turan Güneş Bulvarı-Yıldız hattına gidebilmek için önce Kızılay’a gitmek durumundayız. Sayın Başkanımız Mustafa Tuna Bey’in bu sorunu artık çözmesini canı gönülden diliyoruz.”
Kadir DODİ
Paylaş