Deprem ve Afet Bakanlığı kurulmalı

ODTÜ’den mezun inşaat mühendisi okurumuz Levent Yıldız, Türkiye’de deprem konusunun öncelikli bir iş/görev haline gelebilmesi için “Deprem ve Afet Bakanlığı” kurulması gerektiği önerisinde bulunmuş.
Okurumuz, iletisinde -özetiyle- şunları kaydetmiş:
* Deprem ve Afet Bakanlığı, hem üniversitelerle hem de ilgili kurumlarla koordineli olarak çalışmalı.
* Bünyesinde çok sayıda inşaat mühendisi, jeoloji mühendisi, şehir ve bölge planlamacısı istihdam etmeli.
* Kentsel planlamalar ve kentsel dönüşümler, uzmanlık alanı deprem olmayan kurumlar yerine (TOKİ, Emlak Konut gibi) bu bakanlığın sorumluluğuna verilmeli.
* Deprem ve Afet Bakanlığı’nın bütçesini, deprem vergileri oluşturmalı ki bu sayede kamuoyunda deprem vergilerinin nereye gittiği tartışması son bulmalı.

BELEDİYELERE DE BÜYÜK İŞ DÜŞÜYOR

İnşaat mühendisi okurumuz Levent Yıldız, özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir gibi metropol kentlerde belediyelerin, “depreme özel örgütlenmeleri” gerektiğine de dikkat çekmiş ve başkent Ankara’ya şöyle bir parantez açmış:
“Başkent Ankara her ne kadar deprem kuşağında olmasa da, binaları her koşulda yıkılmayacak güçte olmak zorundadır. Çünkü yönetim merkezleri ayakta kalmalıdır ki, krizlere çare olabilsinler.”

OKURDAN KÜÇÜK BİR NOT

“‘Deprem ülkesiyiz’ diyerek, fayların yerini ezberleyerek, bir sonraki depremi bekleyerek ülkemize yazık ediyoruz.”

ABB BAŞKANI MANSUR YAVAŞ ANKARALILARI AVM’LERDEN KURTARSIN

Hürriyet Ankara okurlarından zaman zaman gelen iletilerden biri şu:
* “Bir zamanlar Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği(AOÇ) Hayvanat Bahçesi vardı.”
* “Ailecek iyi vakit geçirdiğimiz, çocuklarımıza hayvanları tanıttığımız tek yerdi.”
*
“Peki talebiniz nedir?” diye sorduğumda ise çoğunlukla verilen cevap şu:
* “Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, AOÇ’yi yeniden Ankaralılara açsın.”
* Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankaralıları AVM’lerden kurtarsın.”

SORUM VAR

NEDEN ASANSÖR YOK?

Okurumuz Gökhan Alparslan, “Engelli bir vatandaşım” demiş.
Ve şikâyetini şöyle aktarmış:
“Cepa AVM’ye gitmek için Kızılay’dan metroyla ODTÜ istasyonuna geldim.
* Tekerlekli sandalyeyle karşıya geçemedim.
* Son çare, taksiye binmek zorunda kaldım.
BASİT BİR SORUM VAR: Neden asansör yok?

SOKAK KÖPEKLERİ İÇİN İKİ TÜRLÜ KORKU VAR

Ankaralılar, “sokak köpekleri” konusunda çok hassas.
İki türlü korkuları var:
KORKU-1: Sokaklarda köpekler çete/grup halinde geziyor, ya bir insana bir şey yaparlarsa!
KORKU-2: Sokaklardaki köpekleri belediyeler topluyor, ya bir köpeğe bir şey yaparlarsa!


Bu fotoğrafı, Gölbaşı’nın Eymir Mahallesi’ndeki TOKİ Konutları’nda çeken okurumuz, “TOKİ içerisinde köpekler için barınak yapılabilir mi?” demiş.

İŞLERİN ‘YOL’UNDA GİTMEDİĞİ ‘YOL’LAR

* “Çankaya’da, Cinnah Caddesi Alaçam Sokak’ta, yollar perişan halde. Asfalt paramparça, yollar çamur ve çakıl dolu.”



* “Etimesgut’ta, Hikmet Özer Caddesi 2094. Sokak’taki rögar, yoldaki suyu içeri çekeceğine içerideki suyu dışarı veriyor.”



* “Altındağ’da, Pamuk Sokak’ta, neredeyse bir yıldır üstü kapatılmayı bekleyen çukurlar motokuryelerin belalısı haline geldi.”



* “Yapracık-TOKİ-AŞTİ arasında (Bağlıca Bulvarı) yolun iki şeridi asfalt, dört şeridi ise toprak. Orta refüj, kaldırım, aydınlatma yok.”



OKUR RADARI

YÜRÜYÜŞ PARKURUNA ARAÇ PARK ETMİŞ

Keçiören Etlik’te her gün onlarca insanın yürüyüş yaptıkları parkura aracını park eden duyarsız sürücü, OKUR RADARI’na yakalandı. Okurumuz, cezasını şöyle kesmiş: “Bu resmen terbiyesizlik.”



FOTOKAPAN

* “Eryaman Mahallesi’nde yer alan metruk binanın yıkılmasını istiyoruz. Binaya giren çıkan belli değil. Bir insanın, bir çocuğun canı yanmadan önlem alınmalı.”



* “Ümitköy Yazıkırı Sitesi’ndeki ağaçlar rüzgârın azizliğine uğradı. Çam ağaçları devrildi, caddeye doğru eğilmeye başlayan ulu bir ağacın ise devrilmesine ramak kaldı.”



* “Yenimahalle’nin Yakacık Mahallesi’nde, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait parktaki Ankara kedisi figürlü salıncağı yaktılar. Park bir aydır bu vaziyette.”