Paylaş
Bir ‘erkek’ kuruluydu bu.
Vali bey, yardımcıları... Kaymakamlar, başkanlar, müdürler...
Tek bir kadın yoktu. Tek bir kadın kaymakam mesela.
Ve dün Ankara’da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile bir öğle yemeği yedik.
Bir dost sohbetiydi.
Fotoğrafı gösterdim ve dedim ki:
“Fatma Hanım, şu fotoğrafa bakar mısınız? Hakkâri il yönetim toplantısında bir tek kadın yok. Oysa teröre ve kadına şiddete karşı kadın yöneticiler olmadan nasıl mücadele edilecek?”
Bakan Hanım uzun uzun fotoğrafı inceledi. Derin bir nefes aldı. Ve şöyle dedi:
“İşte mesele budur Fatih Bey... Yalnızca Hakkâri mi? 81 ilimizde yalnızca iki kadın valimiz var. Neden illerimizde kadın valiler, vali yardımcıları, kaymakamlar yok? Bunun olması için çok çalışıyoruz. Bizde de eksiklik var. Geçenlerde Sayın Başbakanımıza da söyledim. O da doğru buldu. Bu meseleyi artık çözmeliyiz. Birtakım adımlar atıyorum. Kadın yöneticiler arıyorum...”
Gerçekten de terörle mücadelede annelere destek olmak için...
Kadına şiddete karşı kadını anlayabilmek için...
Kadın yöneticilere ihtiyaç var.
‘Devlet Baba’ olur da...
Bir kadın valinin olduğu şehirde ‘Devlet Ana’ olmaz mı?
Özellikle Güneydoğu’da terör nedeniyle ‘çileli şehirler’ haline gelmiş bölgelerde ‘devlet ana’ şefkati etkili olmaz mı?
“Terörü anneler yenecek” sözünün karşılığı bu değil midir?
‘EĞİTİMLİLER ARASINDA DA KADINA ŞİDDET AZ DEĞİL’
Bakan Kaya ile kadına şiddeti de konuştuk.
Sohbetin bir yerinde şöyle dedi:
“Aslında karına şiddeti yalnızca geri kalmış bölgeler, eğitim düzeyi düşük çevreler diye görsek de... Araştırmalar, eğitimliler arasında kadına şiddet oranının hiç de az olmadığını gösteriyor.”
ADALET BAKANLIĞI İLE ORTAK HABER ALMA SİSTEMİ
Kadına karşı işlenen suçlarla mücadelede önemli bir sorun var.
Şöyle anlatıyor Bakan:
“Şiddetle mücadeledeki en büyük sorun, olaydan haberdar olabilmemizdir. Ama geç haber alıyoruz. O nedenle geç müdahil oluyoruz. Bunu aşabilmek için Adalet Bakanlığı’nın bilgisayarına (UYAP) bizim bağlantılı olmamız gerekiyor. Yani bir olay meydana geldiğinde UYAP’a düşüyorsa... Bizim de anında haberimiz olacak. Böylece şiddete uğrayan kadın için müdahil olacağız.”
ADANA DERSİ
Fatma Hanım’la konuşurken bir kez daha anladım ki...
Annelik kutsal bir duygu.
Adana’daki kız yurdu yangınını anlatırken neredeyse gözleri doluyor.
Diyor ki:
“Kızlarını kaybeden o anneleri unutmayacağım. Hele bir anne var ki... ‘Canım kızım beni bir defa üzmedi’ diye ağlıyordu. Dayanamadım. O tarihten sonra ortaöğretimdeki kız çocukları için yurt inşaatlarına biz de hız verdik. Bu konuda çok kararlıyım. Hiç bir ilde eksiğimizin olmaması için elimizden geleni yapacağız...”
MÜHENDİS KIZLAR
“Kadına şiddete karşı yalnızca şiddetle mücadele yetmez. Eğitimli kadın boynu bükük değildir.”
Böyle diyor Fatma Hanım ve devam ediyor:
“Şiddete karşı mücadele sürüyor. Ama kadının statüsü açısından eğitim önemlidir. Örneğin kızlarımıza toplumda hep doktor, öğretmen hedefi verilir. O nedenle mühendis kadınımız çok azdır. Mühendislik erkek işi gibi görülür. Bu yanlış. Biz şimdi mühendislik okuyacak kızlarımıza destek olacak bir proje başlattık. Limak’la birlikte götürüyoruz.”
1500 YENİ KADRO
Bakan Kaya, ailelere yerinde ulaşabilmek için çok ciddi bir atak yapıyor.
Türkiye’yi ev ev gezecek, psikoloji eğitimi olan ya da iyi eğitimli koordinatörler alınıyor.
Şu ana kadar 1500 görevliyle süren bu projeye 1500 eğitimli insan daha alınacak. Yarısından fazlası kadın olan bu kadro, Türkiye’de ev ev gezip, sorunları tespit edecek.
Fatma Hanım’la sohbet bu kadar.
Bakanlık karavanası da çok lezzetliydi.
Onlarca proje var.
Ve en önemlisi... O kadar çok şey yapıyorlar ki. Türkiye’nin her yerinde hayatlar kurtuluyor. Kararmış hayatlar aydınlanıyor. Ama bunlar büyük bir gizlilik içinde yapılıyor.
Aileler zor durumda kalmasın diye açıklanmıyor...
Yani...
Bu bakanlık icraat olarak Türkiye’nin en hayırlı sırlarını saklıyor.
Belki köprü, yol yapmıyor... Gösterişli açılışlar yapmıyor...
Ama sessizce, gönül köprüleri kuruyor.
Sessizce...
Paylaş