Ürkek bir kuş gibi bakıyordu

AŞAĞILIK yaratığın tecavüzüne uğrayan 14 yaşındaki çocuğu ilk gördüğünde ne hissettiğini böyle anlatıyor Aile ve Sosyal Sorumluluk Bakanı Fatma Şahin:

Haberin Devamı

“Canım yavrum. Nasıl da akıllı bir çocuk. Ürkek bir kuş gibi bakıyordu. İnsan gözyaşlarını tutamıyor...”
Şahin
anlatırken ben de tutamadım.
İçim titredi...
Aslında bu aktaracağım haberin iyisi olmaz.
Ama hiç olmazsa yanık yağda kavrulan yüreğimize biraz su serpsin diye yazıyorum...
SALIYI BEKLİYORUM: Tecavüze uğrayan kız çocuğunun annesinden gelen o acılı mektubu yazmıştım. Mahkemede çaresizdiler. Kimseye söyleyemiyorlardı. Yazı üzerine Bakanlık el koydu. Ben de annenin onayıyla adını Bakanlığa verdim. Salı günü mahkeme var. Ve devlet resmen müdahil oldu. Devletin arkasında olduğunu hisseden anneden gelen mesajı buraya yazsam, hep birlikte ağlarız... İnşallah bu salı o bela, belasını bulur.
TRAVMATİK ÖYKÜLER: Bulunduğu yerde Anadolu lisesi yok. Ama A... o kadar akıllı bir çocuk ki. Çalışkan. Pırıl pırıl bir öğrenci... Sınavı kazanınca ailesi bir başka şehre yatılı okusun diye gönderiyor. Ve orada kendisini okul yöneticisi gibi gösteren hastalıklı yaratık, A...’ya tecavüz ediyor. Çocuktaki değişikliği ve içekapanıklığı sezen öğretmeni aileye yazıyor. Ve aile durumu ortaya çıkarıyor. Perişanlık. Gözyaşı... Yıkım...
Neyse ki yaratık bulunuyor ve tutuklanıyor. Kim bilir daha kaç çocuk bu durumda, bilinmiyor. Çünkü ailelerin deşifre olma korkusu var.
Biliyorum ki daha ne acılı öyküler yaşanıyor.
Biliyorum ki, duysak, görsek, şahit olsak sinirden çıldıracağımız, öfkeden deliye döneceğimiz ne kahredici olaylar var.
Ama biraz da moral olsun diye devletin peşini bırakmadığını yazmak istedim.
Dün konuştuğum Aile Bakanı Fatma Şahin diyor ki:
“İnanın ki Fatih Bey insan hayatının en çetin, en hassas yerinde görev yapıyoruz. O kadar acılı olaylar çıkıyor ki, kalp dayanmaz. Ama sonuna kadar mücadele ediyoruz. En ağır cezaları almaları için elimizden geleni yapıyoruz. Özel olarak hukukçularımız, uzmanlarımız davalara müdahil oluyor... İşte son olaydaki yaratık 46 yıl ceza aldı”.
BAZI AYMAZLAR İÇİN
:Önceki gün Fatma Şahin için, “Kalbiyle çalışır. Bir insanın gözyaşı onun içinde dert şelalesi olur” diye yazdım...
Bazı aymazlardan, duygusuzlardan, “Bir annenin çığlığını mı yazıyorsun, yoksa Bakan’a yağ mı çekiyorsun” gibi mesajlar aldım.
İŞTE CEVABIM: Evet, Şahin’i övüyorum. Çünkü başarılı buluyorum. Çünkü samimi buluyorum. Ve daha da önemlisi... Belki sizin haberiniz yok ama, bazı görevler vardır ki gizli kahramanlıkların görevidir. Onların kim olduğunu bilemezsiniz. Melektirler. Hızır’dırlar. Umutturlar. Aile Bakanlığı’ndaki isimsiz kahramanlar, hukukçusundan uzmanlarına kadar acılı insanlara, kararmış hayatlara, umutsuzluğa düşmüş annelere sessizce destek oluyorlar. Yardım ettikleri, destek oldukları hayatları gizli tutuyorlar. Kendileri gibi... O yüzden birer melektir onlar.
Belki siz kapı komşunuzun yaşadığı dramı, acıyı bilmeyeceksiniz. Ama onlar bilir ve gizlice yardım ederler. Hiçbir zaman onarılması mümkün olmayan acıların üstüne bir şefkat kanadı gibi konarlar. O acılar karşısında gizli gizli ağlarlar.
İşte bu nedenle, madem bilmiyorsunuz, bari o sessiz meleklere moral verenleri üzmeyin...
KORKMAYIN: Bütün bunları şunun için yazıyorum. Bir kısa ajans haberiyle geçen hafta yazdığım bir olay sayesinde hiçbirimizin bilmediği gizli bir acı okyanusuna şahit oldum. Korkan, çekinen, başlarına gelen tecavüzleri, tacizleri rezil olmamak için saklayan aileler olduğunu öğrendim. O yüzden diyorum ki, korkmayın. Devlet müdahil oluyor. Sonuna kadar yanınızda oluyor. Ve en önemlisi sizler açığa çıkmıyorsunuz. Ama aşağılık yaratıklar yakalanıp cezalandırılıyor. O nedenle korkmayın, arayın. Yetkililere, polise ulaşın. Olmadı bana yazın. Gizli tutuluyor. O yaratıkları yakalatın ki, başka masumlar kurtulsun...

Haberin Devamı

SESSİZ BİR DÜNYA BAŞARISI

Haberin Devamı

GEÇEN hafta yazdım ya...
Türkiye’deki bu eğitim sisteminde sporcu yetiştirmek çok zor. Çıkan şampiyonlar da bireysel mucizedir.
Yine öyle bir mucize geldi. Bodrum Yelken Kulübü’nden Anıl Çetin...
Macaristan’da 18 yaş altında dünya şampiyonu oldu.
Doğrusu çok isterdim...
Bir gazetenin birinci sayfasında yelkeniyle rüzgâra dalan Anıl’ın fotoğrafını büyük bir haber olarak görmeyi.
Ya da bir televizyonun birinci haberi olmasını.
Neden yapmayız bilemiyorum. Kendime de kızıyorum.
Habercilikteki değer ve önem yelpazemiz çok mu daraldı acaba?
Yıllar, habercilikteki sinir uçlarımızı yalnızca kan ve acıya mı ayarladı yoksa?
Kutluyorum seni Anıl kardeşim...
Bravo Başkan Kocadon...

Yazarın Tüm Yazıları