Paylaş
Kedim “Deniz”le birlikte...
Hayvanseverler daha iyi hatırlayacak...
5 saat süreyle tuvaletten uzak kalan kedim, havalimanında tuvalet aramaya başlayınca çok sıkıntı çekmiştik.
Kedim ‘Deniz’in miyavlamalarını duydular...
O gözlerimin içine bakarak miyavlıyordu; benim de çaresizlikten içim yanıyordu...
O miyavladıkça ben kahroluyordum...
Aradım “evcil hayvan tuvaleti”ne dair bir işaret, bir tabela göremedim...
Belki havalimanında bir iki evcil hayvan bakım alanı vardı, ama ben hiçbir işaret görememiştim...
THY de Business Lounge’a evcil hayvanlar için bir tuvalet koymamıştı...
Acılı bir yolculuktu bizim için...
Yazımı şöyle bitirmiştim:
“İstanbul Havalimanı’nın değerli yöneticileri, lütfen bu önerimi dikkate alın... Havalimanına gelecek evcil hayvanları da düşünün...”
Evet arkadaşlar... Sevgili can dostları...
İstanbul Havalimanı yönetiminden anında cevap geldi.
Hem de harika bir cevap...
Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’la Katar’a gittiğim için...
Böylesine duyarlı bir davranışla jet hızında, panoları yerleştirip önlem alan yöneticilerin bu çabasını hemen duyuramamıştım.
Havalimanının birçok yerine bu panoları yerleştirdiler. Evcil hayvan tuvalet kapasitesini yükselttiler... Hatta...
Havalimanı ortaklarından Nihat Özdemir bir de müjde verdi: “Havalimanına bir de evcil hayvan kliniği kurulacak...”
Daha ne olsun...
Yaaa sevgili kedim Deniz...
Çektiğin o ıstırap boşa gitmedi.
En azından senden sonra can dostlarımız bu ıstırabı çekmeyecek...
Hayvan dostu olan İstanbul Havalimanı Yönetimi gereğini yaptı.
Bu nedenle başta Nihat Özdemir ve Kadir Samsunlu olmak üzere Gökhan Şengül ve ilgi gösterip anında gereğini yapan tüm yönetime ayrıca teşekkür ediyorum...
HİÇ MERAK ETMEYİN, PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIM
Bir süredir yazdığım, kıyılarımızdaki kaçak yapılarla mücadele yazıları çok ses getiriyor...
Sizlerden onlarca mesaj ve ihbar alıyorum...
Son olarak Çanakkale Sazlı, Asos Behramkale’den Babakale’ye kadar olan kıyılardaki kaçakları yazdım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da sağ olsun, “Mücadeleyi arttırın” talimatını verdi...
Şimdi sıra bizlerde...
Çevreciler, denizciler, doğaseverler olarak elimizden geleni yapalım.
Hiç merak etmeyin...
Antalya’dan Çanakkale’ye kadar bu sahillerin, bu cennet kıyıların koruyucusu olmaya devam edeceğim...
Tabii elimden geldiği kadar...
Zaman zaman bana kızanlar, sitem edenler de olabilir...
Olsun... Onlara da saygım büyük...
Amaç, Sadun Boro’nun bir espriyle anlattığı çarpıcı gerçeği hayata geçirmek:
Zamanın Çevre Bakanı İdris Güllüce ile yaptığımız bir toplantı sırasında efsane denizci gülerek şöyle demişti:
“En azından sizden sonra gelecek nesillere de kirletecekleri bir yer bırakın...”
Şakaydı tabii...
Ama çok şeyi anlatıyordu...
Paylaş