Türkiye neden çökertilemez

TÜRKİYE neden çökertilemez?

Haberin Devamı

Çünkü...
Dün yaşanan iki olay ancak Türkiye’de olur da ondan...
Düşünün ki...
- İstanbul’da Dünya Ekonomi Forumu toplanmış, dünya ekonomisinin önde gelen uzmanları konuşuyor.
Ve aynı anda...
- Yine İstanbul’dan 1.5 saat uzakta, Şanlı Urfa’nın Suruç’unda tanklar kontak açıyor...
Niye?
Çünkü savaş hali var oralarda.
Yani bir ülke düşünün...
- Güneyinde tankları ‘savaş hali’ pozisyonuna geçirilmiş...
- Üzerine bomba yağıyor. Bazı vatandaşları savaşmak için sınırı geçiyor.
Ve aynı saatlerde o ülkenin batısında dünya ekonomisi konuşuluyor.
Budur işte Türkiye...
Doğrusu, Ali Babacan’ı dinlerken bir kez daha anladım bunu.
- Evet, bu ülke çökertilemez.
Babacan o kadar önemli şeyler söyledi ki...
Yalnızca şu sözler bile Türkiye’nin yerini göstermesi açısından önemlidir: “1. Dünya Savaşı’ndan sonra çizilen sınırların çok da anlamlı sınırlar olmadığını gördük. Aslında şöyle bir baktığımızda, etnik yapı, din, mezhep yapısı olarak bugünün dünyasında artık ülkelerin sınırlarıyla tekrar uğraşmanın anlamsız olduğunu söyledik. Bu sınırların ülkeler arasında büyük duvarlar teşkil etmesi değil, sadece siyasi, idari yönetim sınırı haline nasıl getirebiliriz bunun için çalıştık, uğraştık...”
Dikkat edin...
Bu sözleri, Türkiye ekonomisine yön veren bir isim söylüyor.
İdari ve siyasi sınırların ötesinde bir ekonomik coğrafyadan söz ediyor. Ve lütfen birkaç kez okuyalım. Üstelik yüksek sesle okuyalım.
Çünkü asıl zenginliğin tarifi işte budur.
Babacan devam ediyor:
“Bu coğrafyanın en temel özelliği olan çok kültürlülüğün muhafazası, farklılıklara saygı ve farklılıkları bir zenginlik olarak ele alabilme... Bu coğrafya bunu yüzlerce yıl başarabildi. Doğru ilkeler, doğru prensipler ve doğru yönetimler işbaşında olduğunda bu sağlandı. Bundan sonraki dönemle alakalı da bizim kuvvetli bir ümidimiz ve vizyonumuz var.”
REFORM PROGRAMI
Dün CNN-Türk’te izlediğim Dünya Ekonomik Forumu üzerine daha birkaç yazı yazacağım.
Ama öncelikle Ali Babacan’ın sözleri üzerinde duruyorum.
Çünkü son dönemde Türkiye üzerine yaratılan bazı tartışmalara karşı çok önemli bir cevap niteliğini de taşıyor. Ve en kritik cümle:
“Demokrasinin kalitesini sürekli iyileştirmemiz gerekiyor. İnsan hakları ve özgürlüklerin daha etkin bir şekilde gerçekleşebilmesi, ülkede hukukun üstünlüğünün geçerli olması için daha çok şey yapmamız gerektiğini de açık açık söylüyoruz. O yüzden de geleceğe dönük olarak 2018’e kadarki dönemi kapsayan reform programı açık bir şekilde bütün bu alanları ele alıyor. Onun için biz sorunların, eksiklerin neler olduğunu biliyoruz. Reformların zamanlamasının doğru olması çok önemli.”
Türkiye ekonomisi açısından yeni reform takviminin sinyallerini alıyoruz bu sözlerden...
2018’e kadar olan ekonomik ve sosyal reform takviminin ilanıdır bu...
Evet...
“Türkiye neden çökertilemez?” sorusunun cevabı işte buradadır.
- Babacan, Dünya Ekonomi Forumu’nda Türkiye ve bölge için tarihi değerdeki bu açıklamaları yaparken...
- Suriye sınırında tanklarımız savaş düzeni alıyordu...
Çelişki mi bu?
Ya da şöyle de sorabilirim:
Hangi ülke böyle bir paradoksu kaldırabilir?
Bir tarafında savaş. Öteki tarafında dünya ekonomisinde söz sahibi olabilmek.
Evet, burası Türkiye!
Ve işte bu yüzden hiçbir güç çökertemez diyorum.
Bu arada forumu yöneten Şirin Payzın’ı da burada kutlamak istiyorum.
Çünkü en kritik cümlelerde öylesine haberci refleksi gösterdi ki...
Hem paneli yönetti hem de bir haberci olarak “manşetleri hissettirdi”...

Yazarın Tüm Yazıları